PÇDK: Rojava Kürtlerin kırmızı çizgisidir

PÇDK: Rojava Kürtlerin kırmızı çizgisidir

Rojava’da Kürt halkına karşı yapılan katliamların Kürt halkını iradesizleştirip, teslim almaya dönük konseptin parçası olduğun söyleyen PÇDK Eşbaşkanı Diyar Xerib, Güney Kürdistan Hükümetinin Rojava kapısını kapatarak düşmanlara hizmet ettiğini ifade etti. Xerib, Rojava kapısının açılmaması halinde Kürt Ulusal Kongresi’ni boykot edeceklerini söyledi.

Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK) Eşbaşkanı Diyar Xerib Rojava’da yaşanan gelişmelerin Güney Kürdistan’daki yansımalarını, sınır krizini ve yaklaşan bölge seçimlerini ANF’ye değerlendirdi. Kürdistan Federal Bölge Hükümeti’nin derhal sınırları açarak Rojava halkına maddi ve manevi destek yapma çağrısında bulunan Xerib, tüm Kürtlerin ulusal kazanımlarını koruma sorumluğu ile Rojava’ya destek olması gerektiğini ifade etti.

'SEÇİMLERE HAZIRLIKLIYIZ'

Güney Kürdistan seçimleri için hazırlıklı olduklarını ve seçimlerin zamanında yapılması gerektiğini dile getiren PÇDK lideri “Seçimler konusunda tüm parti, örgüt ve kurumları sorumlu davranmaya çağırıyoruz. PÇDK olarak seçim listesinin 113. sırasında seçime giriyoruz. PÇDK listesinin başında Eş başkan Necibe Ömer var. 38 Milletvekili adayımızdan 14’u kadın, 24’ü erkektir” dedi.

Xerib, Rojava’ya saldırıların amacı, bu saldırıların Kürdistan’ın diğer parçalarına etkisi konusunda da değerlendirmelerde bulundu. Uluslararası güçlerin 1990’lı yıllarda devreye koyduğu tampon bölge siyasetini bugün Suriye’de uygulamak istediklerine dikkat çeken Xerib şunları söyledi:

“Nasıl ki, 1990’lardan sonra 12 yıl boyunca Saddam kontrol altına alındılarsa, şimdi de Esat’ı aynı şekilde kontrol altına almak istiyorlar. Böyle bir tampon bölgeyi de Rojava’da yaparak çalışmalarını buradan yürütüp, Esad’ı buradan kontrol altına almak istiyorlar. Kürtler bağımsız bir siyaset yürüttükleri için onlar için zemin değildi. Daha önce PYD red ediliyordu, şimdi red edilmiyor, görüşülüyor ama saldırılarla baskı altına alınıp, zayıflatılmak isteniyor. Kürt halkının özgür bir iradesinin olması ve kendi kendisini yönetmesini istemiyorlar. Türk devleti ve Amerika kendi amaçları için Kürtleri kullanmak istediler. Geçen yıl bu güçler Türkiye sınırında bir tampon bölge oluşturmak istedi. Ancak Kürtler PYD öncülüğünde bu siyasetin içine girmediler. Bu amaçları boşa çıktı. Ondan dolayı şimdi süren katliamlara ABD ve diğer güçler bir şekilde destek sunuyor.”

“HÜKÜMETİN TUTUMU ROJAVA KONSEPTİNİN PARÇASINA DÖNÜŞTÜ”

Rojava’da yürütülen savaşta birçok gücün anlaşarak Kürt halkının irade ve çıkarlarına birlikte yöneldiğini belirten Xerib, anlamakta zorlandıkları ve Kürtleri inciten şeyin Güney Kürdistan Hükümetinin tavrı olduğunu ifade etti. “Federal hükümetin tutum ve yaklaşımları Rojava halkının üzerindeki şiddet ve baskının bir parçası haline gelmiş” diyen Xerib sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Kürt halkının çıkarlarına bütünlüklü bakılırsa, Rojava halkının kazanımları, Güney halkının çıkarlarına da hizmet ediyor, güç veriyor.  Yine ister genel Kürt hareketi açısından olsun, ister Kuzey Kürdistan’daki sürece destek ve güç anlamına geliyor. Yok, eğer biz sadece bir parti açısından, yâda dış güçlerin etkisi altında kalırsak, belki Rojava halkının kazanımları bizim çıkarlarımıza hizmet etmeyebilir. Güney hükümetinin siyaseti, Türkiye ve dış güçlerin siyasetlerinin gölgesinde yürüyor. Rojava’da KDP ve ona bağımlı kimi güçler vardır. Fazla rol ve güçleri olmayan bu oluşum ya da partileri öne çıkarmayı ve onlar üzerinden oradan pay koparmak istiyorlar. Bu iki şey birbirini tamamlıyor. Bu şekilde Kürtlerin çıkarlarına hizmet etmeyen bir siyaseti izlemelerine neden oluyor."

PÇDK Eşbeşbakanı Xerib,  sınırların kapatılmasında KDP’nin rolünün esas olmakla birlikte hükümet ortağı YNK’nin resmi bir tavır göstermediğine dikkat çekti. “YNK kapının kapanmasında sorumluluk sahibi değilse o zaman resmi bir şekilde tavır göstersin” çağrısında bulundu. Sêmalka sınır kapısına giden 5 YNK parlamenteri açıklama yaptığını ve 30 bine yakın insanın sınır üzerinde bekletildiğine dair tv görüntülerinin yayınlandığını hatırlatan PÇDK Eşbaşkanı Diyar Xerib şunları dile getirdi:

“Sadece kısmi KDP yandaşlarına ve kimi basit şeylere izin verildiği söyleniyor. Yani Rojava halkının temel insani ihtiyaçlarına kapı halen kapalı ve geçişlere izin verilmiyor. Kapının kapatılması devam ediyor, zorluk çıkarmaya devam ediyorlar. Ama KPD ve hükümet Rudaw gibi yayınlar aracılığı ile kapının kapanmadığını söylüyor. Basın yayın açık bir şekilde sınırda duran insanları gösteriyor. Kapının açık olduğu yönündeki haberler gerçeği yansıtmıyor. Yerel hükümet resmi bir şekilde tavrını ortaya koymak durumundadır. Şimdi kapı kapalı inkâr edilmesi gerçeği değiştirmiyor. Kapının kapatılması da Kürt halkının değil, düşmanlarına hizmet ediyor. Bir an önce Sêmalka kapısının açılması gerekiyor.”

Ulusal kongre hazırlık komitesinin Rojava’da incelemelerde bulmak üzere oluşturduğu komisyonun olumlu ama geç kalınmış bir adım olduğunu belirten PÇDK lideri Xerib, “Barzani’nin yaklaşımı‘bir komisyon gitsin, Rojava halkının ne ihtiyacı var, yardım edelim’ şeklinde olmalıydı. Gidip bakın orda bir katliam var mı yok mu yaklaşımı şaibe yaratıyor. Bu yaklaşım Kürt halkının acılarını paylaşmaktan çok, fazlalaştırarak tepkiye neden oluyor. Yine de umarız bu komisyon rolünü oynasın” diye konuştu.

Daha önce ‘Rojava üzerindeki bu ambargo kalkmaz ve hükümetin Rojava’ya yaklaşımı değişmez ise biz PÇDK olarak kongreyi boykot etme kararını alır ve diğer parti ve güçlere de katılmama çağrısında bulunacağız’ dediklerini hatırlatan PÇDK lideri bu tavırlarını şöyle açıkladı: “İktidardaki bir gurup yâda bir parti bir parça üzerinde ambargo uygulayıp, fiilen Kürt halkının çıkarlarına ters düşüyor ve diğer yandan ulusal kongre yapalım demek fazla gerçekçi değildir. Bu iki şey birbiri ile çelişkilidir.”

ULUSAL KONGRE KÜRT HALKININ İRADESİNİ ORTAYA ÇIKARACAK!

Ulusal kongrenin Kürt halkının iradesinin ortaya çıkarması açısından önemli bir aşama olduğunu belirten Xerib, kongreye ilişkin beklentilere ilişkin ise şunları söyledi: “Ne kadar erken, iyi bir hazırlıkla ulusal kongre gerçekleştirip, ulusal irade gelişirse, genel değişim için o denli iyidir. Güney Kürdistan için de demokratik gelişim için dönemsel bir ihtiyaçtır. Bu esaslar üzerinden PÇKD olarak hazırlıklarımızı yapıyor çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Komisyon ve bölge örgütlülüğümüzü geliştirdik. Şimdiye kadar 10-12 seçim bürosunu açtık. Seçim programı ve onun reklâm çalışmalarını hazırlamışız. Ulusal kongre için daha önce plan ve projelerimiz vardı, yeniledik ve zenginleştirdik. Komisyon ve komiteye verdik. Bu eksende iki çalışma için de hazırlıklıyız. Kongrede kendi rolümüze göre bir pozitif rol oynayabilir, seçimler içinde güney Kürdistan’da PÇDK’nin katılımı yeni bir fikir, nesil ve kandır, yeni bir gelişmedir. Bu yenilik halk içinde bir umut yaratmış, bizde buna cevap olmaya çalışıyoruz.”

KÜRTLER HER ZAMANKİNDEN DAHA AKTİF VE BİRLİK OLMALI

Rojava’ya destek amacıyla Güney Kürdistan’da kimi eylemselliklerin geliştiğine ama yetersiz olduğuna dikkat çeken Xerib son olarak Kürt halkının kazanımlarının garantiye alınması için tüm Kürtlerin sürekli bir eylemsellik içinde olmaya ve mücadeleyi yükseltmeye çağırdı. Rojava için eylemleri artırarak maddi ve manevi destek sunulması gerektiğini belirten Xerib şu çağrı yaptı:

“PÇDK olarak da Rojava halkının yanında olduğumuzu ve yapılan bu katliamları destekleyenleri lanetlediğimiz bir çok yerde gerçekleştirdiğimiz eylemle ortaya koyduk. İster bizim eylemlerimiz, isterse güney halkının tepkisi ve eylemlerinin yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Hükümete de çağrımız kapı ve sınırı açmasıdır. Maddi ve manevi alanda Rojava’ya destek sunması gerekir. Kuzey için de öncelikli barış sürecinin devam etmesi gerekir. Bu çerçevede hareket edersek Güney Kürdistan’daki kazanımlarının garantiye alınmasını da sağlar. Aynı zamanda Doğu Kürdistan parti ve örgütlerine de çağrımız birbirlerine yaklaşsınlar, bir ulusal birlik etrafında hareket etsinler. Bu yön zayıftır, umut ediyoruz ki gelişsin. Bunlar için üzerimize düşeni görevi yapmaya hazırız.”