Özgürlük mücadelesine yüzlerce Sara katıldı

Özgürlük mücadelesine yüzlerce Sara katıldı

Mazlum Doğan, Kemal Pir, Mehmet Hayri Durmuş ve Dörtlerle birlikte zindan direnişinde öncülük eden, PKK özelliklerinin temsil gücü olan, kişiliği ile 72 milleti bir araya getiren Sakine Cansız’ı katliamının ikinci yılında onu ilk defa görüp anlatan arkadaşları, hiçbir zaman bir araya gelebileceği düşünülmeyen insan kitlelerinin, kültürlerin heval Sara etrafında buluştuğunu ve kenetlendiğini söylediler.

‘O, DİRENİŞ KİMLİĞİYDİ’

Sakine Cansız’ı birkaç defa gören ama ilk gördüğünde asiliğinden ve dimdik duruşundan etkilenen YJA-Star Komutanlarından Jinda Türk, kişilik olarak kendisini disipline etmesinin, örgütlenmiş bir kişiliğin yansımasının, insanın çok fazla dikkatini çektiğini belirtti. Özgürlük Mücadelesi’ne katılımında Amed Zindan direnişinin çok belirleyici olduğunu dile getiren Türk, Sakine Cansız’ın bu direnişin sembollerinden olduğu için duruşundan çok etkilendiğini vurguladı. Türk,  “Amed Zindan Direnişinde kadınların bulunduğu koğuştaki direnişin etkisi çok farklıdır. Düşmanın kadın üzerindeki yönelimleri çok daha ayrıydı. Düşman karşısında az bir kitle ile direnmenin etkisi çok daha fazlaydı. Arkadaşlar, Sara arkadaşın o alanda olmasından büyük bir rahatlık duyduklarını ifade ediyorlardı. Heval Sara, direndi, direniş çizgisini büyüttü” dedi.

‘SARA İRADELİ DURUŞU İLE ÖRNEKTİ’

Sakine Cansız’ın insana yaklaşımı ve insana değer verme boyutunun çok farklı olduğuna vurgu yapan Türk, özgürlük mücadelesine yeni katılan gençlerle ilgilenme, onları anlamaya çalışma, ya da onları kapitalist sistemin olumsuz etkilerinden uzaklaştırma noktasındaki yaklaşımının dikkat çekici olduğunu dile getirdi. Sakine Cansız’ın mücadeleci ruhunun çok fazla ön planda olduğunu, iradesini geliştirdiğini, güven konusunda sorununun olmadığını söyleyen Türk, Cansız’ın güven, irade, duruş konusunda herkese örnek olduğunu belirtti.

‘SARA, KÜRDİSTAN DAĞLARINDA YAŞAYACAK’

1996 yılında Şam’da bulunan Akademi’de Sakine Cansız ile birlikte kalan ve onun her Kürt kadınına bir umut kaynağı olduğunu ifade eden HPG komutanlarından Ahmet Rubar, Sakine Cansız’ın duruşuyla hem Kürt kadınına hem de Kürt toplumuna bir sembol olduğunu ve bu sembolün daima yüreğinde, Kürdistan dağlarında olacağını söyledi.

İNANDIĞINI HAYATA GEÇİRİRDİ

Sakine Cansız’ın duruşu, onun için söylenenleri doğruladığını belirten Rubar, yaşamdaki duruşunun, tarzının, örgütsel işlere kendisini adamasının insanlarda bir sempati uyandırdığını belirtti. Rubar, devamla “Sara arkadaşın ideolojik bir duruşu vardı. Şam’da 9 aya yakın birlikte kaldık. O dönem zorlu ve sıkıntılı dönemlerdi. Hareketimizi tasfiye etmeye dönük politikalar uygulanıyordu. Sara arkadaşın bu tasfiyecilere karşı duruşu da gözler önündeydi. Direngen biriydi. Kimseye karşı başını önüne eğmezdi. Ne olursa olsun inandığı bir şey varsa onu hayata geçirirdi. İnandıklarını yaşama geçirme, yaşamsallaştırma konularında bir ısrarı vardı.

Heval Sara, kendini bir gerçeklikte ikna etmişse, onu sonuna kadar savunurdu. Kendisini her yerde hissettiren bir kişiliğe sahipti. Duruşuyla düşmanı boşa çıkartıyordu. Düşmanın dayatmalarını hiçleştiriyordu. Onun şahsında bunların hepsini gördük” şeklinde konuştu.

‘ANLATILAN SARA İLE GÖRDÜĞÜMÜZ SARA BİRDİ’

Kendisinde bir merak uyandıran ve Sakine Cansız ile ilk karşılaşmasını anlatan YJA-Star gerillalarından Evrim Demir, Sakine Cansız’ın farklı biri olduğunu ve farklı bir kişiliğe sahip olduğunu söyledi. Demir, şunları dile getirdi: “Arkadaşlar, Heval Sara’dan çok bahsediyorlardı. Arkadaşı çok merak ediyordum. Onu gördüğümde özgürlük mücadelesine katılan yeni bir savaşçıydım. Yoldaşlığından, arkadaşlığından, duruşundan, insanlara yaklaşımından, hitabet tarzından, cins bilincinden çok bahsediyorlardı. Ve bahsettikleri gibiydi de. Anlatılan Sara arkadaştı. Nasıl anlatılmışsa aynıydı. Yanımıza geldi, kadın-erkek demeden herkesi kucakladı. Alana gelir gelmez arkadaşların içine girdi. Hal-hatır sordu, bizlerle ilgilendi. Bizlerle bir toplantı yaptı. Yapılan toplantının üzerimizdeki etkisi büyüktü. Düşüncelerini bizlerle paylaştı. Perspektifler verdi, daha iyi devrimciler olmamız için örgütlenmenin daha iyi olması gerektiğini söyledi.”

‘ONU GÖRDÜĞÜMÜZDE İÇİMİZ SEVGİ DOLUYORDU’

Sakine Cansız’ı görmenin heyecanını unutamadığını söyleyen Demir, kendisini gördükten sonra yanından ayrılmak istemediğini, yoldaşlığıyla, duruşuyla insanların üzerinde etki yarattığını belirtti. Demir, son olarak şunları ifade etti: “Bizim heval Sara’ya duyduğumuz sevgi, özlem başkadır. Nasıl ki, insan bir dostunu görünce seviniyorsa, heval Sara’yı da gördüğümüzde o kadar seviniyorduk, yanımızdan hiç ayrılmasın istiyorduk. Heval Sara, etrafına sıcak yoldaşlık saçıyordu, onun olduğu yerde güven vardı, yoldaşlık vardı ve sevgi vardı.”

HAKİKATİ SARA’DA GÖRDÜLER

PKK hareketinin gerçeklerini yansıttığı için tek isteklerinin Sakine Cansız’ı görmek olduğunu ifade eden HPG gerillalarından Çiya Soran, bir hakikatin olduğunu ve o hakikati canlı canlı görmek istediklerini, o hakikati bir insan şahsında görme umutlarının olduğunu, bunu da Sakine Cansız’ı görerek gerçekleştirdiklerini söyledi.

‘ÖZGÜR BİR KADININ NASIL YAŞADIĞINI GÖRDÜM’

Sakine Cansız’ı ilk olarak Behdinan sahasında gördüğünü söyleyen Soran, özgür bir kadının nasıl yaşadığını, özgür kadın duruşunun nasıl olması gerektiğini Sakine Cansız şahsında gördüğünü belirtti. “Sakine Cansız Önderlik gerçeğini yaşadığını, herkese örnekti” diyen Soran şunlara dikkat çekti: “Sara arkadaşın duruşu, konuşması, yoldaşlığı, düşünceleri bir kez daha bize yeniden söz vermeyi gerektirdi. Heval Sara’yı tanımak, bizler için partiyi yeniden tanımak anlamına geliyor. Nasıl ki bir anne ya da bir öğretmen en yakınındakilerine bir şeyler öğretmek için çabalıyorsa, heval Sara da duruşuyla, konuşmasıyla, arkadaşlığıyla bu eğitimi veriyordu. Öyle bir yaşamı yaratıyordu ki, o yaşam da kirli bir şeylerin barınması mümkün değildi.” 

‘YAŞAMIN TÜM ALANLARINI GÖRENDİ’

YJA-Star gerillalarından Şilan Deniz, Sakine Cansız’ı ilk olarak 2006 yılında gördüğünü, anlatılan ile karşılaştığı halinin aynı olduğuna vurgu yaptı. Deniz, “Sara arkadaşı dağ sahasında gördüm. Heval Sara’nın topluluk içerisindeki duruşu beni çekti. Kadın özgürlüğü için sürekli kavga içerisinde olan, kadınları çevresinde toplayan, yaşamın en ince ayrıntısına kadar duyarlı olunması gerektiğini yansıtan biriydi. Onun için dikkatimi çok çekmişti. Dik duruşu, o güler yüzlülüğü, kararlılığı etrafa yansıyordu. Her militan için heval Sara’nın manevi yönü ön plandaydı” dedi.

‘SARA TARİHİMİZDİ’

PKK tarihinde ilklerin unutulmadığını söyleyen Deniz, devamla şunları belirtti: “Heval Sara örgütün ilk kadrolarından kalan tek kadın yoldaşımızdı. O bizim için manevi bir tarihti. Canlı yaşayan bir tarihti gözümüzün önünde. Sana kızsaydı da alınmıyordun, zoruna gitmiyordu. Yoldaşça söylemiş, senin özgür bir kişiliğe, özgür bir iradeye, militanca bir duruşa sahip olman için söylemiş olduğunu hissediyordun. Heval Sara’nın doğal sohbetlerinde kadın önder tipi ortaya çıkıyordu. Önderliğin kadın özgürlük çizgisinde anlattığı kadın tipi hepimizin aslında ulaşması gerekeni, kişilik ve karakteri heval Sara kendisinde yaratmıştı. Kadın özgürlük çizgisinin savunucusuydu. Morali, coşkusu, sürece, kadına, özgürlüğe dair umudunu hiçbir zaman yitirmedi. Avrupa’ya gitmeden iki ay önce Sara arkadaşı gördüm. Dağdan koptuğu için buruktu biraz. Avrupa’ya gitmek istemediğini ama devrimci görev olduğunu düşündüğü için gitmenin gerekli olduğunu söylüyordu. Avrupa’daki işlerden sonra dağa tekrar geleceğini söylüyordu. Onun yüreği hep dağlardaydı ve şimdi bu dağlarda o hep bizim yanımızda” dedi.

YARIN: Komplo süreci