Özgen: Bu bütçe emekçinin deðil, geri çekilmeli

Özgen: Bu bütçe emekçinin deðil, geri çekilmeli

Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen 2013 yılı bütçesinin emekçinin bütçesi olmadıðını vurgulayan KESK Genel Başkanı Özgen, bütçenin derhal geri çekilmesini istedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının maddeleri görüşmesi bugün sona ererken KESK, "Halk Ýçin Bütçe" talebiyle Milli Müdafaa Caddesi’nde bulunan SGK önünden TBMM’ye yürüyüş gerçekleştirdi.

KESK, "Halk Ýçin Bütçe" talebiyle Meclis önüne yürüyen kamu emekçileri adına açıklamada bulunan KESK Genel Başkanı Lami Özgen, 2013 yılı bütçesinin emekçinin bütçesi olmadıðını söyledi ve bütçenin derhal geri çekilmesini istedi.

Özgen, “Vergi yükü dolaylı vergiler yolu ile emekçilerin sırtında, servet geliri üzerinden alınan vergi ise sıfır. Asgari ücret açlık sınırının altında. Eðitim ve saðlık hizmetleri ticarileşti. Bütçenin vergiler kanalı ile gelirleri artıyor, fakat halka yine bütçe yok” dedi.

Özgen, bugün Meclis’te oylanan bütçenin, grevli toplu sözleşme mücadelesi yürüten kamu emekçilerinin, 739 TL’ye mahkûm edilen milyonlarca asgari ücretlinin ve bütçede kıdem tazminatı gasp edilmek istenen işçilerin bütçesi olmadıðını söyledi.

“Bu bütçede insanca bir yaşam sürdürmek isteyenler yine yok” ifadesini kullanan Özgen, “Peki, bu bütçede ne var?” diye sordu.

Bütçenin kamu hizmetlerini tamamen paralı hale getirilme niteliðinde olduðunun altını çizen Özgen, yine bütçede silahlanarak savaşa ayrılan payına arttırıldıðını ifade etti.

KESK Genel Başkanı Özgen sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık yeter! Kaynakları halkın cebinden toplayan, halka deðil, savaşa, gericiliðe, rant çevrelerine daðıtan bütçeye artık yeter. Ücret hakkımızı, sosyal güvenlik hakkımızı, kıdem tazminatımızı, bugüne kadar yoðun mücadeleler ile kazandıðımız haklarımızı laðveden bu soygun, her yıl olduðu gibi yine bu yıl da aynı anlayışla karşımıza çıkartılıyor. AKP hükümeti başta 666 sayılı kararname olmak üzere bugün arkasına yasama gücünü alarak dayattıðı torba yasalarla kamu emekçilerine, işçilere güvencesiz, esnek, kuralsız çalışma koşullarının giderek arttıðı, taşeronlaşmanın yaygınlaştıðı, çalışma yaşamının emekçiler açsından cehenneme döndüðü bir süreci yaşatmaktadır.”

“Savaşın, rantın, dinselleştirme projelerinin maliyetlerini ödemeyi reddediyor, dayatılmaya çalışılan bu bütçeyi kabul etmiyoruz” diyen Özgen şöyle devam etti: “2013 yılı bütçesi ile AKP hükümeti kendi siyasal portresini bir kez daha çizmektedir. Ülkemizi Ortadoðu’da emperyalizmin müdahale aracına dönüştüren AKP’nin savaşçı politikalarının faturası emekçilere çıkarılıyor. AKP, Ortadoðu’ya yönelik sürdürülen emperyalist müdahalelerde taşeronluk misyonunu üstlenerek Türkiye’yi iç savaşların merkez üssü haline getirmiştir. Ortadoðu’da giderek sıkışan süreç, başta ABD ve NATO’nun Türkiye’den taleplerinin de artmasına neden olmakta; gizli üslerle başlayan, füzelerle devam eden, giderek daha müdahil olunan süreçte savaş maliyetleri de sürekli artmaktadır.”

Gerçek enflasyonu gizlendiðini ve kamu emekçilerinin alım gücünün düşürülerek yoksullaştırıldıðını söyleyen Özgen, AKP hükümetinin, 2013 yılı bütçesini de savaşın, yoksulluðun ve talanın finansmanına dönük hazırladıðını kaydetti.

Özgen, emekçiden, halktan yana bir bütçe için taleplerini şöyle sıraladı:

• Bütçenin hazırlanmasında demokratik süreçler işlemeli, sendikalar, demokratik kitle örgütleri bütçe hazırlık süreçlerinde yer almalıdır.

• Kamuda reform adı altında gündeme getirilen yasalar geri çekilmeli, sosyal devleti ve demokratikleşmeyi güçlendiren, sendikaların ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla çalışmalar başlatılmalıdır.

• Vergi kaçırmayı özendiren ve ödüllendiren, yüksek gelir gruplarının lehine olan vergi aflarına son verilmelidir. Gelir daðılımında adaletsizliðe neden olan vergi gelirleri içindeki dolaylı vergilerin payı azaltılmalıdır.

• Kamu emekçilerinin maaşlarının vergi dilimi artışından etkilenmemesi saðlanmalıdır.

• Her ne ad altında olursa olsun, kamu emekçilerine verilen tüm ek ödemeler emekli aylıðına yansıtılmalıdır.

• Kamu harcamaları toplumsal yarar doðrultusunda yükseltilerek bütçe şekillendirilmelidir. Büyüme ve istihdamı arttırmak için kamunun yatırımcı niteliði hatırlanmalıdır.

• Eðitime ve saðlıða ayrılan pay ihtiyaçlar çerçevesinde yeniden belirlenerek artırılmalıdır.

• Saðlıkta tasarruf ölümdür! “Saðlıkta Dönüşüm Programı” adı altında sürdürülen yıkım politikaları durdurulmalıdır.

• Kamu hizmetlerinin eşit, ücretsiz, nitelikli ve herkese ulaşılabilir olması saðlanmalıdır.

• Silahlanma, şiddet ve savaş politikalarına dayanan bütçe anlayışından vazgeçilmelidir.

• Kamu çalışanlarının başta ücretleri olmak üzere bütün hakları özgür toplu pazarlık süreciyle belirlenmeli; siyasi iktidar, KESK ile derhal yeniden toplusözleşme masasına oturmalıdır.