Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile diğer siyasi tutsakların özgürlüğü talebiyle Avrupa Konseyi (AK) önündeki ‘Özgürlük Nöbeti’ aralıksız olarak devam ediyor.

Geçtiğimiz hafta İsviçre’nin Bern kentinden bir grubun sürdürdüğü eylemi bu hafta Zürih’ten gelen 5 kişilik bir grup devraldı. 161’inci haftasına giren Öcalan’a Özgürlük Nöbeti’ni Pazar gününden bu yana yürüten grup üyeleri, Rojava Devrimi’nin önemine dikkat çekiyorlar.

‘ROJAVA DEVRİMİNİ SELAMLIYORUZ’

Grup üyeleri, üçüncü yılını geride bırakan Rojava Devrimi’nin tüm dünya devrimci hareketlerinin umut kaynağı olduğunu ve bu hareketlerin yeniden kendilerinde güç bulmasını sağladığını söylediler. Eylemciler, “sömürgeci sistemi Kürdistan’da çökerten, Halkların Özgür yaşamı için direniş ruhunu ortaya çıkaran Rojava Devrimi’ni selamlıyoruz” dediler.

‘KADINLAR OLARAK SAYIN ÖCALAN’A BORCUMUZDUR’

Eylemcilerden İsmihan Ok “yaşım ve sağlığım elverdiğince hiçbir eylem ve aktiviteden geri kalmayacağım. Öcalan’a Özgürlük eyleminin başlangıcındaki 2 aylık açlık grevine de katıldım. Kadını özgürleştiren, toplum içinde saygınlık ve söz kazandıran Önderimiz özgürleşene kadar asla eylemlerimizden vazgeçmeyeceğiz ve bu bizim kadınlar olarak Sayın Öcalan’a borcumuzdur” diyerek duygularını ifade etti.

‘ÖCALAN ÖZGÜRLEŞENE KADAR BİZE DURMAK HARAM’

“Barış Anneleri” üyesi olan ve İsmihan Ok ile birlikte 2 aylık açlık grevine katılan Dilşah Sincar ise, duygularını şu şekilde dile getirdi: “Kadın olarak varlık sebebimiz olan Önder Öcalan’ın özgürlüğü bizim özgürlüğümüzdür, Kürt Halkının özgürlüğüdür, Kürdistan’ın Özgürlüğüdür. Öcalan özgürleşene kadar bize durmak haram.”

‘MÜCADELE RUHU İLE BİR ARADAYIZ’

Grup üyelerinden Eşref Öbek de, Özgürlük Nöbeti’nin olumlu sonuçlanacağını düşündüğünü ifade etti. Özbek “Bizim mücadelemizin farkı şu an burada olan 5 kişilik eylem grubu ile çok güzel ifade edilebilir. Birbirimizi tanımıyoruz. Zürih bölgesinden, ancak farklı kentlerden geliyoruz ve bu eylem bizi bir araya getirdi. Birbirimize yabancılık çekmiyoruz çünkü mücadele bize yoldaşlık ve mücadele ruhunu öğretti. Tıpkı bugün Rojava’da farklı dilleri konuşan insanların insanlık onuru için aynı safta mücadele etmesi gibi. Öcalan’a özgürlük eyleminin yakın zamanda olmasada olumlu sonuçlanacağını düsünüyorum, Avrupa’da herkes Öcalan ve Kürtleri bu eylemler sayesinde tanıdı ve Kürtlere bakış açıları değişti” diye konuştu.

‘ÖNDERLİĞİMİZ TUTSAK İKEN RAHAT UYUNAMAZ’

Bir başka eylemci Mehmet Ali Koçak da, bütün Kürtleri bulunduğu alanlarda mücadeleye ve eylemlere katılmaya çağırdı. Koçak şöyle devam etti: “Önderliğimiz tutsak iken Kürdüm diyenin vicdanen rahat uyumaması gerekir ve olduğu yerde imkanları dahilinde mücadele etmeli, eylemsellikler geliştirmeli. Öndeliğimizin özgürlüğü özgürlüğümüzdür ve Öcalan özgürleşene kadar Kürtler bu taleplerinde kararlıdır” dedi.

‘CEZAEVLERİNDEKİ YOLDAŞLARIMIZI SAHİPLENMELİYİZ’

Rojava-Afrinli grup üyesi Cemal Mamo ise, AB ve ABD’nin ‘ikiyüzlü’ olduğunu söyledi. Mamo, “Duygularımı ifade edecek kelime bulamıyorum. Konuşmak yetmiyor, neyi konuşuyoruz? Konuşma zamanı değil eylemleri yükseltmenin, mücadeleyi büyütmenin ve sahiplenmenin zamanıdır. Şehitlerimiz nasılki bizim Kutsalımızdır, bugün cezaevlerine doldurulan yoldaşlarımız da bizim kutsallarımız olarak sahiplenilmeli. Onlar öldüklerinde mi kutsalımız olacaklar? Hayır, onlar yaşayan şehitlerimizdir, değerlerimizdir. Herkesi değerlerimizi ve devrimi sahiplenmeye çağırıyorum” dedi.

AB ve ABD’nin Kürtlere desteklerini dile getirdiklerini, ancak söyledikleri ile yaptıklarının birbirini tutmadığını söyleyen Mamo, “Mademki Kürtleri destekliyorsunuz ve haklı buluyorsunuz, Sayın Öcalan neden hala zindanda ve tecrit altında? Neden PKK hala terör listesinde? İkiyüzlü değilseniz ve söylediklerinizde samimi iseniz üzerinize düşeni yapın” diyerek dünya devletlerini sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.

Eylemciler, Pazar gününe kadar AK önündeki nöbetlerine devam edecekler ve nöbeti kendilerinden sonra gelecek olan yeni gruba devredecekler. Öcalan’a Özgürlük Nöbeti, 25 Haziran 2012’de başlatılmıştı ve bugüne kadar aralıksız olarak sürdürüldü.