“Öcalan’a Özgürlük, Kürdistan’da Barış” Uluslararası İnisiyatif temsilcilerinden Reimar Heider, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) Öcalan’a uygulanan tecridi gündemine aldığını ifade etti. Heider “AKPM Haziran oturumunda Öcalan’a uygulanan tecridi gündemine aldı. AKPM’nin hukuk komitesi konu ile ciddi bir şekilde ilgilenecek. AKPM’nin konudan sorumlu iki raportörü tecrit hakkından rapor yazacak ve AKPM’de tartışmaya sunulacak” dedi.
“Öcalan’a Özgürlük, Kürdistan’da Barış” Uluslararası İnisiyatif temsilcilerinden Reimar Heider, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulan “tecridi” ve Uluslararası İnisiyatif öncülüğünde 15 Şubat 2015 tarihinde Avrupa Konseyi’ne (AK) Öcalan’ın özgürlüğü için sunulan 10 milyon 328 bin imzaya karşılık AK’nin tavrının gelinen aşamada nasıl olduğunu ANF’ye değerlendirdi.
‘ÖCALAN’A UYGULANAN TECRİT KABUL EDİLEMEZ’
Öcalan’a yönelik uygulanan tecridi eleştiren Heider, Demokratik Çözüm Süreci’nin en önemli aktörlerinden ve Kürtlerin çözüm sürecinde muhatap olarak kabul ettiği Öcalan’a yönelik uygulanan tecridin kabul edilmez olduğunu dile getirdi. Öcalan’ın sürece doğrudan katılımı olmadan görüşmelerim yürümeyeceğini dile getiren Heider “Türk devleti Öcalan’a tecrit uygulayarak bir anlamda diyalog ve çözüm istemediğini ortaya koydu” dedi.
‘10 MİLYONUN ÖZGÜRLÜK TALEBİNE TECRİT UYGULAMAK TEHLİKELEDİR’
Aralarında uluslararası alandaki siyasetçilerin, aydın-yazar ve gazetecilerin de bulunduğu “Öcalan’a Özgürlük, Kürdistan’da Barış” Uluslararası İnisiyatif öncülüğünde Öcalan özgürlüğü için toplanıp Avrupa Konseyi’ne (AK) sunulan 10 milyon 328 bin imzayı hatırlatan Heimer, milyonların özgürlük talebine tecrit uygulamanın tehlikeli olduğunu söyledi. İnisiyatif olarak Öcalan’ın özgürlüğünün sorunun çözümünü daha da ileriye götüreceği kanısında olduklarını belirten Heider “Dünyanın her köşesinden 10 milyonu aşkın insan, inisiyatifimizle aynı düşünceyi paylaşarak imza verdi. 10 milyonun özgürlük talebine rağmen Türk devletinin Öcalan’a karşı tecrit uygulamayı seçmesi son derece tehlikelidir” şeklinde konuştu.
‘AKPM TECRİDİ GÜNDEMİNE ALDI’
Öcalan’ın özgürlüğü için AK’ye sunulan 10 milyonu aşkın imzanın AK üzerinde nasıl bir etki bıraktığına yönelik soruyu da cevaplayan Heimer, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’nin şu ana kadar kendilerine herhangi bir cevap vermediğini belirterek, ama inisiyatif olarak verdikleri cabalardan kaynaklı AKPM’nin Haziran oturumunda Öcalan’a uygulanan tecridi gündemlerine aldıklarını ifade etti. AKPM hukuk komitesinin konu ile ciddi bir şekilde ilgilendiğini söyleyen Heimer şu şekilde devam etti: “İki raportör konu hakkında rapor yazacak ve bu rapor AKPM’de tartışmaya sunulacak. Sunulan imzaların etkisi ile AK eskiye oranla konuya daha ciddi bir şekilde ilgi gösteriyor. Ama tabi ki bu ilgi hala yeterli değil. Devletler resmiyetinde bu durum hala hukuki ve insani boyut ile sınırlı kalıyor. Öcalan doğrudan Kürt tarafının siyasi temsilcisi olarak resmi anlamda hala kabul edilmiş değil.”
‘ ÖCALAN’IN BARIŞTAKİ KİLİT ROLÜ İYİ ANLAŞILMALI’
Avrupa Parlamentosu (AP) ya da AKPM isterse ileride Öcalan’ın serbest bırakılması için bir karar verebileceğine dikkat çeken Heimer, AP’nin ve AKPM’nin bu kararı verebilmesi için mevcut durumdaki algısının değişmesi gerektiğini söyledi. Heimer “Öcalan’ın sıradan bir tutsak değil, Kürt halkının önderi ve baş müzakereci olarak görülmesi gerekir. Öcalan’ın barış için en fazla çalışan birisi olarak bu noktadaki kilit rolü iyi anlaşılmalı” dedi.