Mezopotamya Halk Kongresi Suruç katliamını kınadı

Mezopotamya Halk Kongresi, “Halkların kardeşliğine inanan ve bu uğurda canlarını feda eden bu genç fidanların cenaze törenleri 1968 ve 1974 devrimci ruhuyla coşkulu bir şekilde karşılanmalı" dedi.

Suruç’ta dün gerçekleşen katliama ilişkin bir açıklama yapan Mezopotamya Halk Kongresi, “Halkların kardeşliğine inanan ve bu uğurda canlarını feda eden bu genç fidanların cenaze törenleri 1968 ve 1974 devrimci ruhuyla coşkulu bir şekilde karşılanmalı, Türkiye’nin bütün şehirleri inim inim inletilmeli ve bu islamofaşist yönetim titretilmelidir” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Mezopotamya Halk Kongresi, dün Suruç’ta devlet destekli çetelerin yaptığı katliamda onlarca devrimcinin katledildiği yüzün üzerinde de yaralının olduğunu hatırlattı ve SGDF’ye (Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu) bağlı bu gençlerin, Kobanê’nin yeniden inşası için enternasyonalist dayanışma için kendi aralarında topladıkları yardımı ulaştırmak için büyük ibr coşkuyla İstanbul’dan hareket ettiklerini kaydetti.

“Suruç sınırlarına vardıklarında güvenlik adı altında didik didik kontrollerden geçtiler. Ama bu kontrollere tabi tutulmayan ve ilk otobüste olduğu iddia edilen canlı bomba rahat rahat geçiyor ve toplandıkları alanda bombayı patlatıyor” diyen Mezopotamya Halk Kongresi, 7 Haziran seçimlerinden önce ve sonra bizzat Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümet yetkililerinin yaptığı açıklamaların böylesi karanlık saldırıların zaten habercisi olduğuna dikkat çekti.

Aylardır gerek sosyal medyada, gerekse de değişik alanlarda DAİŞ çetelerinin boy göstermeleri ve devletten hiçbir şekilde bir engel görmemelerinin bu olayın devletin istihbarat birimlerinin eliyle yaptırıldığının gün gibi ortada olduğuna da yer verilen açıklamada şunlar belirtildi: “7 Haziran yenilgisini içine sindirmeyen islamofaşist Erdoğan, HDP ve diğer Kürt kurumlarına karşı yapılan operasyonlarda, tutuklamalarda ve her gün sınırlara yapılan askeri sevkiyatlar bu zihniyetin ‘çözüm süreci’, kardeşlik projesi gibi söylemleri boş bir söylemdir. Bunlar resmen halk düşmanıdır. Daha geçen hafta yıllardır el emeğiyle kendi köylerini inşa eden ve binlerce fidan eken Asuri köyü Harbol’i devlet güçleri tarafından yakıldı ve devletten bunun için hiç bir ses seda yok. Bu topyekün bir savaşa hazırlıktır. Kimse kendi kendini barış söylemiyle kandırmasın bu topyekün savaşa karşı alternatif: ezilen ve sömürülen halkların ortak bir mücadele ve ortak bir dayanışma ruhuyla cevap verilmelidir.

Halkların kardeşliğine inanan ve bu uğurda canlarını feda eden bu genç fidanların cenaze törenleri 1968 ve 1974 devrimci ruhuyla coşkulu bir şekilde karşılanmalı, Türkiye’nin bütün şehirleri inim inim inletilmeli ve bu islamofaşist yönetim titretilmelidir.

Asuri-Süryani halkının bir kurumu olan Mezopotamya Halk Kongresi olarak, Kürt halkıyla ve Türkiye devrimci hareketiyle her zaman dayanışma içinde olacağımızı bir kez daha belirtiyoruz. Suruç’ta katledilen devrimcileri saygıyla anıyoruz. Ailelerine başsağlığı diliyoruz. Bu katliamı yapanları ve yaptıranları şiddetle ve nefretle kınıyoruz, lanetliyoruz.”