20 Temmuz 1514 günü zindanın çıkarıldıðında György Dozsa, yakalanan diðer isyancıların aksine oldukça dinç durumdaydı. Efendilerinin kendisi için hazırladıðı tahta doðru yürürken onu izleyen kalabalıða dönüp baktı. Belki bir önceki gün yargılandıðı ve cezasının açıklandıðı aynı meydanda gördüðü kalabalıktan tanıdıðı yüzler aradı. Dozsa o gün “Yarın yeniden buraya gelin ey zavallı köleler. Bir bakın acı çekerken hiç yıkılıyor muyum? Eðer tek bir inilti çıkarsa dudaklarımdan adım sonsuz rezillerin listesine yazılsın” demişti.
Soylulara karşı isyanda köylülere öncülük eden Dozsa’nın önünde kızgın demirden bir taht bulunuyordu. Onun kral olmak istediðini düşünen voyvoda Dozsa’ya bu cezayı layık görmüştü: Kızgın demirden tahta oturtulma.
Ama bundan önce Dozsa’nın kardeşi gözünün önünde cellatlar tarafından kılıçlarla parçalandı.
Dozsa o gün kızgın tahta oturtuldu ve eti pişirildi. Kafasına kızgın demirden bir taç geçirildi. Eline de yine kızgın demirden bir asa tutuşturuldu. Uzunca bir süre kendindeydi.
O sırada haftalardır zindanda yemek verilmeden tutulan 14 köylü isyancı dışarıldı. Muhafızlar aç isyancıları Dozsa’nın önüne getirdi. Cellatlar Dozsa’nın bedeninden pişen parçaları kopararak onlara yedirdi. Aç köylüler de Dozsa’nın ardından teker teker korkunç işkencelerden geçirilerek öldürüldü.
Kimi tahminlere göre Dozsa’nın isyanı bastırıldıktan sonra 70 bin kişi akla hayale gelmeyecek işkence yöntemleriyle öldürüldü. Bu katliam o kadar korkunç bir parçalanmışlık yarattı ki Osmanlı orduları Macaristan üzerine yürüdüðünde köylüler Macar soylulara yardım etmedi.
ÝSYANIN ÇIKIŞI
Avrupa’nın en büyük köylü isyanlarından biri olan Dozsa Ayaklanması Papa X. Leo’nun Osmanlılara karşı bir Haçlı Seferi toplanması çaðrısıyla başladı. Macaristan Kralı Tamas Bakocz o güne kadar Osmanlılara karşı savaşlarda büyük ün yapmış olan Dozsa’ya asker toplama görevini verdi. Dozsa Macar şehirlerini dolaşarak 100 bin kişilik bir güç topladı.
Macaristan’da o dönem derebeyleri ve soylular fakir halk üzerinde korkunç bir baskı kurmuştu. Köylüler neredeyse köle gibi çalıştırılıyor ve kazandıklarının büyük bölümünü soylulara vergi olarak veriyordu. Onlara savaşta ganimet vaad eden Dozsa’nın köylüleri Haçlı Seferine katılmaya ikna etmesi hiç de zor olmadı.
Şehirlerde toplanan köylülere temel askeri eðitimlerini Dozsa’nın komutasındaki eski savaşçılar verdi. Açık arazide tutulan köylü askerlerin beslenmesi başlı başlına bir sorundu. Derebeyleri köylüleri beslemeyi reddedince ilk çatışmanın kıvılcımı ateşlenmiş oldu. Soyluların Haçlı Seferinden vazgeçmeleri de buna eklenince kıtanın o güne kadar gördüðü en kanlı köylü isyanlarından biri patlak vermiş oldu.
ÝNTÝKAM SALDIRILARI
Ýsyan eden köylülerin ilk hedefleri soyluların mal varlıkları oldu. Şehirlerde soyluların malikanelerini basan köylüler tüm malları yaðmaladı. Çok sayıda soylu kılıçtan geçirildi.
Dozsa isyanın ilk günlerinde köylüler üzerinde hakimiyet sahibi deðildi. Birçok bölgede ve şehirde patlak veren isyanın kontrolünü saðlamak da hiç kolay olmadı. Düzenli hareket etme yerine intikam saldırıları gerçekleştiren köylüler şatoları yaktı, şehir meydanlarında soyluları çarmıha gererek ya da kazıða oturtarak öldürdü.
Soylulara karşı girişilen bu katliam Avrupa’nın diðer ülkelerindeki derebeylerini paniðe sürükledi. Kral Vladislaus’un çaðrısıyla Venedik, Bohemya ve Büyük Roma Ýmparatorluðundan büyük bir ordu toplandı.
Dozsa ise bu süreçte Macaristan’ın büyük bir bölümünde kontrolü saðlamıştı. Son olarak Cenad şehrini alan Dozsa şehrin ortasında psikopos ve derebeyini kazıða oturtarak zaferini ilan etmişti. Arad şehrinde ise Macar Krallıðının Haznedarı Istyan Telegdy öldürülmüştü. Ancak başkent Budapeşte’ye 25 kilometre yaklaşan Dozsa, savaşlarda askerlerinin önemli bir bölümünü kaybetmişti.
Yorgun 20 bin kişilik bir orduyla Temeşvar önüne gelen Dozsa burada John Zapolya ve Istvan Bathory’nin ordularına yenildi. Dozsa burada yakalandı.
ENGELS’ÝN ANLATIMI
Marksizmin teorisyenlerinden Friedrich Engels’in Köylüler Savaşı adlı eserinin bir bölümünde Dozsa’nın savaşından da bahsediliyor. Engels’in Dozsa isyanıyla ilgili anlatımları şöyle: Gene 1514 yılında, gene ilkyazda, Macaristan'da genel bir köylüler savaşı patlak verdi. Türklere karşı bir haçlı seferi vaazedildi ve, alışıldıðı üzere, haçlılar arasına katılmayı kabul edecek serfler ile angaryacılara özgürlük vaadedildi. 60.000 kadar köylü toplandı, ve Türklere karşı bundan önceki seferlerde sivrilip, hizmetlerine karşılık soyluluk sanı almış olunan bir Srékler'in, Görkey Dozsa'nın komutası altına verildi. Ama Macar şövalyeleri ile devlet adamları, kendilerini, mülklerini, serflerini ellerinden almakla tehdit eden bu haçlı seferine kötü gözle bakıyorlardı. Yalıtık köylü çetelerini izlediler ve kendi serflerini zorla ve kan dökerek gene kendi topraklarına getirdiler. Bu işin haberi haçlılar ordusuna ulaştıðı zaman, ezilmiş köylüler küplere bindi. Haçlılar ordusunun en ateşli vaızlerınden ikisi, Laurentius ile Barnabas, ateşli sözleri ile, ordu içinde soyluluða karşı duyulan nefreti körüklediler. Dozsa da, birliklerinin, soyluluðun ihaneti karşısındaki öfkesini paylaşıyordu. Haçlılar ordusu, devrimci bir ordu durumuna dönüştü, ve Dozsa da, bu yeni hareketin başına geçti.
Dozsa, köylüleri ile birlikte, Peşte yakınlarındaki Ráos'ta konakladı. Çatışmalar, soyluluðun, çevre köyler ve Peşte'nin dış mahallelerindeki yandaşları ile yapılan dalaşmalarla başladı. Az sonra çarpışmalara, ve en sonunda da, köylülerin eline düşen tüm soylular için "Sicilya akşam duaları”na] ve çevredeki bütün şatoların, ateşe verilmesine kadar gidildi. Saray, gözdaðı verdi; ama boşuna. Halk adaletinin ilk yargısı, başkent duvarları altında, soylular üzerinde uygulandıðı zaman, Dozsa başka işlere girişti. Ordusunu beş kola böldü. Bunlardan ikisi, tüm ülkeyi ayaklandırmak ve soyluluðu yoketmek üzere, Yukarı-Macaristan daðlarına gönderildiler. Üçüncüsü, Peşteli bir burjuva olan Ambros Szaleresi'nin komutası altında, başkente gözkulak olmak üzere, Rákos'ta kaldı. Dördüncüsü ve beşincisi, Dozsa ve kardeşi Gregor tarafından, Szegedin üzerine yürütüldü.
Bu arada, soyluluk Peşte'de toplanmıştı. Transilvanya voyvodası, Johann Zapolya'yı yardıma çaðırdı. Budapeşte burjuvaları ile baðlaşan soyluluk, Szaleresi, köylü ordusunun burjuva öðeleri ile birlikte, düşman yanına geçtikten sonra, Rákos'ta konaklayan kolorduyu ezdi ve yoketti. Tutsakların büyük bir bölümü en barbar bir biçimde öldürüldü, öbürleri de, burun ve kulakları kesilerek, evlerine gönderildi.
Dozsa, Szekredin önünde başarısızlıða uðradı, ve Bátory Ýstván ve piskopos Csáky tarafından komuta edilen bir soyluluk ordusunu yendikten sonra ele geçirdiði, ve aralarında piskopos ile kral Teleki'nin hazinedarı da bulunan tutsaklar üzerinde, Rákos'ta yapılan kandökücülüklere karşı kanlı misillemelerde bulunduðu Csanád üzerine yürüdü. Csanád'da, Cumhuriyeti, soyluluðun kalktıðını, herkesin eşitliðini ve halk egemenliðini ilân etti, ve sonra da, Bátory'nin sıðındıðı Temeşvar üzerine yürüdü. Ama, iki ay süreyle bu kaleyi kuşattıðı, ve Anton Hosszu tarafından komuta edilen yeni bir ordudan yardım aldıðı bir sırada, onun tarafından Yukarı-Macaristan'a gönderilen iki ordu, birçok yerde soyluluk tarafından yenildiler, ve Johann Zápolya, Transilvanya ordusunun başında, ona karşı yürüdü. Köylüler Zápolya tarafından baskına uðratılıp daðıtıldılar, Dozsa tutsak edildi, kızgın bir taht üzerinde kızartıldı, ve [kızartılmış eti], hayatlarını ancak bu koşulla kurtaran kendi öz adamları tarafından yendi. Daðılan köylüler, Laurentius ve Hosszu tarafından yeniden bir araya getirildiler, yeniden ezildiler, ve düşman eline düşenlerin hepsi, ya kazıða oturtuldu, ya da asıldı. Binlerce köylü cesedi ya yollar boyunca, ya da yakılıp yıkılmış köylerin girişinde, salkım salkım sallanıyordu. 60.000 kadar köylü, ya ölmüş ya da topluca öldürülmüştü. Ama soyluluk, gene de, bunu izleyen kongrede, köylülerin serfliðini, ülke yasası olarak doðrulama çabasını gösterdi.
MÝRASI
Bugün Dozsa’nın öldürüldüðü yerde bir Meryem Ana heykeli bulunuyor. Efsaneye göre Dozsa’nın kulaðında öldürüldüðü sırada bir Meryem Ana silueti belirdiðinden 1906 yılında Kilise onun anısına böyle bir heykeli dikmeyi kararlaştırdı.
Günümüzde Dozsa Macaristan ve Romanya’da kahraman olarak kabul edilir. Soyluların egemen olduðu düzeni yıkma yönündeki isyanı her iki ülkede sosyalist rejimin egemen olduðu süreçlerde kutsanmış ardından gelen rejimse Dozsa’nın bu şekilde sahiplenilmesini sürdürmüştü.
* Yeni Özgür Politika gazetesinin POLÝTÝKART ekinin son sayısında yayınlanmıştır