Kıbrıs'taki Kürt öðrencilerden tutsaklara destek
Kıbrıs'taki Kürt öðrencilerden tutsaklara destek
Açlık grevindeki tutsaklara bir destek de Kıbrıs'tan geldi. Doðu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) ve Yakındoðu Üniversitesi'ndeki (YDÜ) Kürt öðrenciler, Türk cezaevlerinde 43. gününü dolduran açlık grevi eylemini yürüten tutsaklara düzenledikleri bir eylemle destek verdi.
DAÜ Merkezi Derslikler Meydanı'nda buluşan yüzlerce öðrenci, yaptıkları açıklamada bazı tutuklularda kanama, görme yetisinin kaybı gibi ciddi rahatsızlıkların baş gösterdiðine dikkat çekerek, açlık grevlerini gerek Kürt halkı, gerekse de diðer halkların mücadelesinde önemli bir anlam taşıdıðını kaydettiler.
Kıbrıs'taki Kürt öðrenciler, 21. yüzyılın kapitalist sisteminin yarattıðı mekanikleşmiş, ruhsuzlazmış, bencilleşmiş zihniyet yapısı bugün Türkiyede kendini Kürt halkı üzerinde yoðun bir fiziki, sosyal, kültürel soykırım olarak göstermektedir" ifadelerine yer verdikleri açıklamada, sorumlu olarak AKP'yi işaret ettiler: "Tüm bu sorunların sorumlusu olarak AKP'yi görüyoruz. AKP Hükümeti'nin halka cevabı, yine halkın iradesi üzerindeki tecridin daha da aðırlaştırılması, seçilmiş siyasetçilerin, öðrencilerin, akademisyenlerin ve kendisine muhalif olan herkesin terörize edilerek cezaevlerine doldurulması yönünde olmuştur."
Siyasi tutsakların mücadelesi için, Kıbrıs'taki halkı bilgilendiren öðrenciler, "Onurlu bir barışın saðlanabilmesi için bedenlerini ölüme yatıran tutuklu ve hükümlüler, halkın iradesi üzerindeki tecridin kaldırılarak müzakere yollarının açılması, en temel haklar olan anadilde savunma ve anadilde eðitim haklarının verilmesi uðruna mücadele ediyor" dediler.
Açlık grevlerinin ölümlere dönüşmemesi için, "vicdani, ahlaki, insani, ilkeli siyaset gereði, cezaevlerinden gelen çıðlıða duyarsız kalmamanın bir insanlık görevi" olduðuna dikkat çeken öðrenciler, şu çaðrıda bulundular:
"Ülkeyi şiddet ortamından geri çevirmek ve var olan çatışmaları durdurmak için ortaya konan bu talepleridesteklemek, salt Kürt halkının deðil, tüm dünya halklarının 21. yüzyılın sistemik krizinden kurtulmasını da amaçlaması bakımından evrenseldir. Bu anlamda kendisini devrimci, sosyalist, demokrat olarak tanımlayan herkese çaðrımızdır: Cezaevlerindeki bu sese kulak verelim, seslerine ses olalım!"
DAÜ Merkezi Derslikler Meydanı'nda buluşan yüzlerce öðrenci, yaptıkları açıklamada bazı tutuklularda kanama, görme yetisinin kaybı gibi ciddi rahatsızlıkların baş gösterdiðine dikkat çekerek, açlık grevlerini gerek Kürt halkı, gerekse de diðer halkların mücadelesinde önemli bir anlam taşıdıðını kaydettiler.
Kıbrıs'taki Kürt öðrenciler, 21. yüzyılın kapitalist sisteminin yarattıðı mekanikleşmiş, ruhsuzlazmış, bencilleşmiş zihniyet yapısı bugün Türkiyede kendini Kürt halkı üzerinde yoðun bir fiziki, sosyal, kültürel soykırım olarak göstermektedir" ifadelerine yer verdikleri açıklamada, sorumlu olarak AKP'yi işaret ettiler: "Tüm bu sorunların sorumlusu olarak AKP'yi görüyoruz. AKP Hükümeti'nin halka cevabı, yine halkın iradesi üzerindeki tecridin daha da aðırlaştırılması, seçilmiş siyasetçilerin, öðrencilerin, akademisyenlerin ve kendisine muhalif olan herkesin terörize edilerek cezaevlerine doldurulması yönünde olmuştur."
Siyasi tutsakların mücadelesi için, Kıbrıs'taki halkı bilgilendiren öðrenciler, "Onurlu bir barışın saðlanabilmesi için bedenlerini ölüme yatıran tutuklu ve hükümlüler, halkın iradesi üzerindeki tecridin kaldırılarak müzakere yollarının açılması, en temel haklar olan anadilde savunma ve anadilde eðitim haklarının verilmesi uðruna mücadele ediyor" dediler.
Açlık grevlerinin ölümlere dönüşmemesi için, "vicdani, ahlaki, insani, ilkeli siyaset gereði, cezaevlerinden gelen çıðlıða duyarsız kalmamanın bir insanlık görevi" olduðuna dikkat çeken öðrenciler, şu çaðrıda bulundular:
"Ülkeyi şiddet ortamından geri çevirmek ve var olan çatışmaları durdurmak için ortaya konan bu talepleridesteklemek, salt Kürt halkının deðil, tüm dünya halklarının 21. yüzyılın sistemik krizinden kurtulmasını da amaçlaması bakımından evrenseldir. Bu anlamda kendisini devrimci, sosyalist, demokrat olarak tanımlayan herkese çaðrımızdır: Cezaevlerindeki bu sese kulak verelim, seslerine ses olalım!"
