Karabey: Kürt gençleri Türkiye sinemasına yön verecek

Karabey: Kürt gençleri Türkiye sinemasına yön verecek

Kürt yönetmen Hüseyin Karabey'in "Sesime Gel" filmi, Latin Amerika'nın en önemli film festivali olan Mar Del Plata Film Festivali'nde en iyi film ödülünü aldı.  Filmleri uluslararası alanda yoğun ilgi gören Karabey, Türkiye'de Kürt ve muhalif filmlere karşı ayrımcılık olduğunu söylüyor. Karabey, buna rağmen gelecek 10 yılda Kürt gençlerinin Türkiye sinemasına yön vereceği iddiasında bulunuyor.

Yönetmen Hüseyin Karabey'in "Sesime gel" (Were dengê min -Come to my voice) filmi, 30 Kasım günü kapanışı yapılan 29. Mar Del Plata Film Festivali'nde en iyi film ödülünü aldı.

Kürt sorununun bir ninenin 8 yaşındaki torununa masalsı anlatımıyla dile getirildiği film ayrıca festivalde seyirci ödülüne de layık görüldü.  Sesime Gel, bugüne kadar Mar Del Plata film festivalinde Türkiye'den ödül alan tek film oldu.

Karabey'in uzun metrajlı bu filmi, Kiliseler Birliği tarafından verilen bir ödülü de alarak Arjantin'den döndü.

Dünya genelinde 28 festivale davet edilen Sesime Gel filmi, Türkiye'de ise sadece 33. İstanbul Film Festivali'nde ödüle layık görüldü.

İstanbul'da Nisan ayında düzenlenen festivalde "Radikal Gazetesi Halk Ödülü", "En İyi Müzik" ve "Cineuropa.org" ödüllerini alan film, Antalya, Adana ve Malatya film festivallerinde gösterilmedi.

Üç ay kadar önce Milano'da seyircinin en çok beğendiği film ödülünü alan Karabey'in Sesime Gel Filmi, Temmuz ayında Rotterdam'da düzenlenen Türk Film Festivali'nde de en iyi yönetmen ödülünü kazandı.

5 Aralık Cuma günü Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da gösterime giren film Amed, Batman, Mardin, Mersin, Ankara, İzmir, İstanbul ve Eskişehir'de gösteriliyor.

Karebey'in filmi son olarak 6 Aralık'ta Belçika'da başlayan 14. Brüksel Akdeniz Film Festivali'ne katıldı. Festivalde Türkiye'den üç film gösterilecek. Ancak bunlardan sadece Karabey'in filmi yarışmada yer alıyor.

İŞÇİ SINIFINDAN GELEN KÜRT BİR YÖNETMEN

Kürt ve işçi bir ailenin dört çocuğundan biri olan Karabey, kendisini işçi sınıfından gelen "Kürt kökenli bir yönetmen" olarak tanımlıyor.  Karabey, "Her ödül aldığımda kendime bunu hatırlatıyorum" diyor.

Filmi Brüksel'deki festivalde gösterilmeden önce ANF'ye konuşan Karabey, filminin Türkiye'de sadece İstanbul festivalinde gösterilmesini bu sektördeki "ayrımcılığa" bağlıyor.

Karabey, Antalya, Adana ve Malatya festivallerinin "sudan sebeplerle" filmi kabul etmediği tepkisinde bulundu.

TÜRKİYE SİNEMASINDA AYRIMCILIK VAR

Türkiye sinema sektöründe ciddi bir tartışma yaşandığını ifade eden Karabey, "Sinemada ayrımcılık var" diyor.

Kürt yönetmen, özellikle askeri ve devleti eleştiren filmlerin dışlandığına dikkat çekerken, "Daha çok ılımlı filmler tercih ediliyor" diye ekliyor.

Kültür Bakanlığı'nın da muhalif filmlere desteğinin azaldığı eleştirisinde bulunan Karabey, diğer bir çok alanda olduğu gibi sinema sektöründe de iktidara yakın bir çevre oluştuğunu söylüyor.

KÜRT GENÇLERİ TÜRKİYE SİNEMASINA YÖN VERECEK

Türkiye sinemasında kapitalist bir tekelin varlığından da bahseden Karabey, buna rağmen sinemanın son yıllarda gelişme kaydettiğini kaydetti.

"Özellikle Kürt sinemasında ciddi bir ilerleme var" diyen Karabey, bu konuda daha iddialı konuşuyor:

"Kürt gençleri kendi hikayelerini anlatmak için bir çıkış olarak görüyor. Bundan sonraki on yılda Türkiye sinemasına yön verecek çok sayıda Kürt genç sinemacı çıkacak."

Karabey, hem Türkiye hem de diasporada Kürt gençlerinin bu alandaki ürünlerinin heyecan yarattığını belirtiyor.