1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Roboski’den yola çıkan Halil Savda ve arkadaşları Ankara'ya ulaştı. Yüzlerce insan tarafından karşılanan Savda ve arkadaşları, yol boyunca insanların kendilerine yoðun ilgi gösterdiðini belirterek, “Asker ve gerilla aileleriyle karşılaştık. Onlar aðladı, biz aðladık. Asker ve gerilla aileleri bizim yürüyüşümüze katıldılar bize destek verdiler” dedi.

1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Roboski’den “barış” için yola çıkan vicdani retçi Halil Savda ve arkadaşları Ankara’ya vardı. Ankara Dikmen’de yüzlerce kişi tarafından karşılanan Savda ve arkadaşları Kızılay’a doðru yürüyüşe geçti. Savda ve arkadaşları Sakarya Meydanı'nda da emek ve demokrasi güçlerinin de aralarında bulunduðu yüzlerce kişi tarafından “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Siyasi tutsakları selamlıyoruz” sloganlarıyla karşılandı. Burada kurulan sahnede sanatçı Ýlkay Akkaya barış yürüyüşçülerine destek amacıyla şarkılarını seslendirdi. Sahnede söz alan BDP Van Milletvekili Nazmi Gür, barış yürüyüşlerinin yeni başladıðını belirterek, “Ýki kişiyle başlayan yürüyüş Ankara’da binlere ulaştı” dedi. Gür, Ortadoðu’nun ve dünyanın barışa ihtiyacı olduðunu söyledi.

‘KÜRT SORUNU ÇÖZÜLMEDÝKÇE TÜRKÝYE’YE BARIŞ GELMEZ’

Gür'ün ardından konuşan Halil Savda, “Yürüyüşün ilk gününden şimdiye kadar barış yanlıları Türkiye’nin her yerinden destek verdiler" diyerek AKP hükümeti ve medyasının Anadolu halklarını barışa uzak kılmaya çalıştıðına dikkat çekti. Kürt sorununun çözülmedikçe Türkiye’nin düzelemeyeceðini dile getiren Savda, Türkiye'nin Suriye’ye ilişkin izlediði politikalara da karşı olduklarını söyledi. Savda, “Biz Suriye’ye karşı AKP hükümetinin izlediði baskı politikasının bitmesini istiyoruz. Hükümetin burada barışçıl bir süreci desteklemesi gerekiyor” dedi.

‘ASKER VE GERÝLLA YAKINLARI BÝZE DESTEK VERDݒ

Yol boyunca dramatik birçok olayla karşılaştıklarını kaydeden Savda, “Asker ve gerilla aileleriyle karşılaştık. Onlar aðladı, biz aðladık. Asker ve gerilla aileleri bizim yürüyüşümüze katıldılar, bize destek verdiler” diye konuştu. Savda, Türkiye’de savaş diliyle yoðrulmuş milliyetçi kışkırtmanın olduðunu ve bu kışkırtmaların başarılı olmamasındaki etkenin halktaki saðduyu olduðunu kaydederek, saðduyunun barış için önemli olduðunu dile getirdi. Savda, Türkiye’deki tüm kimliklerin ortak talebinin olduðunu belirterek, “Bundan sonraki süreçte barış için elimden geleni yapmaya çalışacaðım” dedi.