Son Dakika: PKK 12. Kongresi başarıyla yapıldı

Gulan – Günay Aslan

Gulan – Günay Aslan

Gulan, Mayıs demek. Mayıs gül mevsimi demek. Gül mevsimi bahar demek. Bahar yenilenmek demek. Yenilenmek direnmek demek. Direnmek özgürleşmek demek. Özgürleşmek yaşamının yüreðinde çılgınca dans etmek demek.

Adı Gulan. Adının anlamı insana, hayata ve aşka dair bütün deðerlerin toplamı.

Piranlı…

Piran, kökleri taş devrinden öncesine uzanan kadim bir yerleşim alanı.

Yasak meyveyi yediði için cennetten kovulan Havva anamızın diyarı. Tanrı cezasının infaz mekanı. Ýnsanın yeryüzündeki anavatanı.

Piran tanrının infaz mekanıdır ancak, cennet özlemiyle yanan ateşin de bir türlü küle dönmediði bir direniş diyarıdır.

Herşeye hükmettiðini sanan tanrıya direnen insanın kendi iradesiyle özgür bir dünya kurma çabasının adıdır Piran.

Onu geçmişten günümüze ulaştıran bu çabadır. Piran’ı geleceðe taşıyan, hayatın yeryüzündeki yeniden doðuşuna zafer kazandıran da bu çaba olacaktır.

Ýsminin anlamı erdemli deðerlerin toplamı olan Gulan’ın, insanın yeryüzündeki anavatanı Piran’da doðmuş olması hayatın ona verdiði bir armaðan anlamına geliyor.

Ve Gulan, bugün bu armaðana sahip olmanın bedelini ödüyor!

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası Ýlişkiler Bölüm öðrencisi Piranlı Gulan Kılıçoðlu, aslında yasak meyveyi yediði için cennetten kovulan Havva ananın kaderini paylaşıyor!

Adının anlamı ve topraðının erdemleri onun kaderine dönüşmüş bulunuyor. Yeryüzü tanrısı Gulan’ı bu özellikleri yüzünden hayattan kovmaya çalışıyor!

Gulan’sa buna karşı direniyor.

Siirt Cezaevin’de arkadaşlarıyla birlikte hayata tutunmak, ona özgürlük içinde bir anlam kazandırmak amacıyla 43 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi sürdürüyor!

Arkadaşları gibi onda da mide bulantısı, göz kararması, üşüme, baş dönmesi gibi belirtilerin başladıðı söyleniyor.

Kaldı ki gün geçtikçe ölüm riski de artıyor. Gulan her geçen gün bir adım daha ölüme yaklaşıyor.

Kamuoyunun daha önce tanımadıðı hatta, varlıðından bile haberdar olmadıðı Gulan, bugün insanların bakan ancak, görmeyen gözlerinin önünde ölüme doðru gidiyor.

Gulan’ın açlık grevi eylemi PKK lideri Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması, anadilde eðitim ve savunma hakkının tanınması amacını taşıyor.

Kamuoyu geç de olsa onun neden açlık grevinde olduðunu biliyor ama, neden hapiste olduðunu ailesi, yakınları, mücadele arkadaşları ve bir avuç duyarlı insan dışında kimse bilmiyor.

Ýşin bu yanı çoðu insanın ilgisini çekmiyor. Çekmiş olsaydı zaten, iş bu aşamaya varmaz, Gulan ve arkadaşları ölüme kucak açmazlardı.

Gulan Kılıçoðlu, 1 Nisan 2010 günü gözaltına alınıyor.

Polisin elinde onun gözaltına alınmasını gerektirecek maddi bir delil yok ama, yine de alıyor. Gözaltında itirafçı bir bayanın aleyhinde ifade verdiði söyleniyor. Gulan itirafçı bayanla yüzleşme talep ediyor ama, polis kabul etmiyor!

Gözaltı sonrası mahkemeye çıkarılıyor. Örgüt üyesi olmakla suçlanıyor. Mahkeme iki sene sürüyor. Mahkeme Gulan’ın örgüt üyesi olduðuna dair herhangi bir kanıt bulamıyor.

Bu durumda beraat etmesi gerekiyor ama, tersi oluyor. Mahkeme bu yılın Mart ayında Gulan’a 6 yıl 3 ay hapis cezası veriyor.

Mahkemenin ceza gerekçesi 1 Nisan şakasını andırıyor!

Gulan uluslararası ilişkiler son sınıf öðrencisi. Uluslararası ilişkilerin yoðunlaştıðı ve birbirine karıştıðı günümüzde konusuyla ilgili araştırmalar yapıyor.

Ezberin, taklitin ve başkalarından aşırmanın ‘trend’ olduðu Türkiye’de okuyarak ve araştırarak kendini geliştirmeye, geleceðe hazırlamaya çalışıyor.

Araştırma yapmak amacıyla Güney Kürdistan’a gidiyor. Orada saha çalışması yapıyor. Selahaddin Üniversitesi’nde çalışmalar yürütüyor.

Bunları da mahkemede belgeleriyle ispatlıyor!

Buna raðmen mahkemenin sözde hakim olan başkanı, Gulan için ‘araştırmak yapmak amacıyla Ankara’yı bırakıp Erbil’e gitmesi hayatın akışına aykırıdır’ diyor!

Sözde hakim hayatın akışına aykırı olanın Ankara’nın ilkel sistemine takılıp kalmak olduðunu bilmiyor.

Ve Gulan’a salt bu yüzden 6 yıl 3 ay hapis cezası veriyor!

Mahkeme bu kadarla da kalmıyor; Gulan’a anadilinde savunma yapma hakkı da vermiyor.

Türk Adaleti, Gulan’a suçlamalar karşısında kendini savunma hakkı vermeden ceza yaðdırıyor.

Gulan’ın söyledikleri, ‘Kürtçe olduðunu düşündüðümüz bir dilde konuştu’ cümlesiyle zapta geçiyor. Mahkeme bundan ötesine yer vermiyor. Kürtçe söz sayılmıyor.

Mahkeme Gulan’ı Ortaçað’ı aratmayan bir ‘yargılamayla’ salt araştırma yaptı diye 6 yıl 3 aya mahkum ediyor!

Gulan şimdi mahkemenin mahkum ettiði mapusta ölümüne bir direniş sergiliyor.

…

Gulan, Mayıs demek. Mayıs gül mevsimi demek.Gül mevsimi bahar demek. Bahar yenilenmek demek. Yenilenmek direnmek demek. Direnmek özgürleşmek demek.

Özgürleşmekse yaşamının yüreðinde çılgınca dans etmek demek.

Gulan dans etmeyi ve şarkı söylemeyi seviyor. Bugünlerde internette bir videosu dolaşıyor!

Onun Piran’ın ruhunu taşıyan sahici ve samimi sesini; mecalsiz ve ölümle örtüşmeye mecbur kalmış melodilerini dinleyen herkese özgür geleceðin nefesini veriyor.

Kaynak: Yeni Özgür Politika