Roboski katliamı dosyasının askeri savcılıða devredilmesinin hukukun ve adaletin bittiði nokta olduðunu belirten Ferhat Encü, AKPnin tavrı bunun olacaðını başından beri gösteriyordu. Maalesef adaletin ve insanlıðın bitti nokta bu dedi. Encü, Meclisin gerekeni yapmasını, dosyanın askeri savcılıða bırakılmamasını istedi.
Şirnex'in Qilaban Ýlçesine baðlı Roboski Köyü'nde 34 sivilin TSK savaş uçaklarıyla katledilmesinin ardından 10 ay geçti. Ancak katliam hakkında hiçbir somut ilerleme yaşanmazken Adalet Bakanlıðı soruşturmayı yürüten Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılıðına 'yetkisizlik' yazısı göndererek dosyayı askeri savcılıða gönderme kararı verdi. Katliamda kardeşini kaybeden Ferhat Encü ise karara tepki gösterdi. Kararı ANFye deðerlendiren Encü, katliamın 5. ayı dolduðunda böylesi bir söylenti duyduklarını, konuyla ilgili olarak Diyarbakırda savcılıkla görüşme yaptıklarını söyledi.
Savcılık yetkililerinin kendilerine böyle bir şey olmadıðını ve soruşturmayı kendilerinin yürüttüklerini ileterek, en kısa zamanda davayı açacakları bilgisini verdiklerine dikkat çeken Encü, Biz savcılıkla yaptıðımız görüşmede böyle olması halinde insan vicdanında haklı olunmayacaðını, kamuoyunda mahkum olacaðını söyledik. Onlar da Böyle bir şey yok, söz konusu deðil. Soruşturmayı yürütüyoruz en kısa zamanda tamamlanacak dediler. Biz de ne zaman tamamlanacak dedik. Katliamın ardından geçen 5 aylık süreden daha az bir zamanda gerçekleşeceðini söylemişlerdi diye konuştu.
AKPNÝN TAVRI BUNUN OLACAÐINI GÖSTERÝYORDU
Katliamcı devlet zihniyetinin üstün geldiðini ifade eden Encü, Katliamın sorumlularının bu şekilde ortaya çıkması engellendi. Askeri savcılık ya da diðer savcılık arasında herhangi bir fark yok. Başbakan, Ýçişleri Bakanı, AKP hükümetinin göstermiş olduðu tutum bunu gösteriyordu baştan beri. Şaşırmadım ama bir umut vardı. Açık söyleyeyim insan olacaklar diye düşünürken yaratık olduklarını gösterdiler. Böyle bir şeyin söz konusu olması Türk adaletinin, hukukunun, ileri demokrasi dedikleri şeyin ne olduðunu gösterdi. Türkiye askeri vesayetin altına girmiş ve bu şekilde yönetiliyor dedi.
MECLÝS GEREKENÝ YAPMALI
Hüsnü Mübarekten Saddam Hüseyinden şikayetçiydik ama ülkemizde de var diktatör diyen Encü, Kendi halkını, insanını ezecek, yok edecek, katliamlara uðratacak yaklaşımlar gösterildiðini görmekteyiz. Meclis derhal açıklama yapmalı. Kesinlikle askeri savcılıkla bunun yürütülmeyeceðini açık bir şekilde dillendirmeli. Gereðinin yapılması gerekiyor ifadelerinde bulundu.
ADALET, ÝNSANLIK YOK
Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasını, sivil savcıların bu konuya bakmasını talep ederken Roboski için tam tersinin olduðunu kaydeden Encü, Maalesef AKP ve Başbakanın tutumuyla alakalı. Genelkurmay kararını vermişti. Ýçişleri Bakanı insanların ailelerine hakaret savurmuştu. Bekleniyordu. Bu kadar da insafsızca davranılmaz ve acımasızca yaklaşılmaz. Türkiyede ne hukuk ne adalet ne insanlık yok diye konuştu.
KATLÝAMIN ARDINDAN
28 Aralık 2011 tarihinde Türk savaş uçaklarının 34 insanın sivil köylü ve kaçakçı olduðunu bildiði halde bombalayarak katletmesinin ardından 10 ay geçti. Ancak bunca zaman içinde ailelerin, BDPnin, sivil toplum örgütlerinin onca girişimine raðmen konuya ilişkin ne bir özür dilendi ne de hukuki süreçte bir ilerleme kaydedildi. Tam aksine katliamın kamuoyuna yansımasıyla birlikte Roboskili aileler adalet arayışını sürdürürken birçok kere tehdit edildi ve katledilenlerin yakınları defalarca gözaltına alındı.
Roboskiye giden TBMM Uludere Komisyonu ise konuya ilişkin aylardır kamuoyuna doyurucu bir açıklama yapamadı. Roboskili aileler katliamdan iki ay sonra Ankaraya gelerek Mecliste siyasi parti temsilcileriyle yaptıkları görüşmelerde katliamın faillerinin açıða çıkarılmasını, adalet talebinde bulunmuştu. Aradan geçen bunca zamana raðmen komisyondan somut bir şeyler çıkmadı.
Roboskili aileler katliamdan 7 ay sonra 2 Temmuzda katledilen 34 insanın arasında PKKlilerin de olduðunu iddia eden Genelkurmay Başkanı Necdet Özel hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak suç duyurusuna da görevsizlik verildi.
Katliamdan sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoðan bir özür dilemeyi dahi çok gördüðü ailelere tüm insanlıðın gözü önünde tazminat ödeyeceklerini ifade ederek, katledilen insanlar için adaleti böyle tanımlamıştı!
Aylardır süren Roboskiye adalet talepleri ise görmezden gelinmeye devam ediyor. Katledilen, hakarete uðrayan, tehdit edilen, gözaltına alınan Roboskililer için vicdani redçi Halil Savda da Roboskiden Ankaraya duyarlılık yaratmak amacıyla 1 Eylül Dünya Barış Gününde yürüyüş başlatmıştı.