'Erdoðan, Menderes'in konumuna düştü'

'Erdoðan, Menderes'in konumuna düştü'

Mecliste kabul edilen savaş tezkeresini deðerlendiren Prof. Haluk Gerger, AKP Hükümeti'nin Suriye devletini kışkırtmak için yaptıklarını 55 yıl önce Menderes Hükümeti'nin yaptıðına benzetti, Gerger "Erdoðan, o çok sevdiði Menderes'in konumuna düşmüş durumda daha şimdiden. Olay bu kadar açık. 55 yıl sonra aynı filmi bir daha traji komik bir biçimde izliyoruz. Olan ölen sivillere, masum insanlara oluyor" dedi.

Meclis'te kabul edilen savaş tezkeresini deðerlendiren Ortadoðu uzmanı Haluk Gerger, tezkere için "Boş bir kükreme" dedi. Gerger, AKP Hükümeti'ne "Böyle kışkırtıcı davranışlara devam ederseniz yarın öbür gün olayların nesnel mantıðı sizi aşar, birden bire kendinizi bir savaşın ortasında bulabilirsiniz" uyarısında da bulundu.

Tezkerenin şaşırtıcı olmadıðını belirten Gerger, "Ýşlerin buraya hatta daha kötüsüne varabileceði baştan beri görülüyordu. Çünkü Türkiye, hepimizin dünyanın gözü önünde, savaşı kışkırtıcı bir rol aldı" dedi.

TÜRKÝYE SURÝYE'DEKÝ ÝÇ SAVAŞA MÜDAHÝL OLUYOR

AKP Hükümeti'nin Suriye'yi sürekli kışkırttıðının altını çizen Gerger, "Suriye içerisinde terör ve sabotaj eylemlerini destekliyor. Muhalefeti örgütlüyor ve silahlandırıyor ve Suriye'deki iç savaşa müdahil oluyor. Türkiye Suriye'deki iç savaşta bir taraf konumunda. Sınır komşusuyla böyle bir ilişki olunca da işler bazen böyle çıðırından çıkıyor" diye konuştu.

TOP ATIŞI BÝR KAZA

Haluk Gerger, Akçakale'ye top düşmesinin bir kaza olduðu görüşünde: "Top atışları böyledir, hedefler şaşar. Aynı sınırda, düz bir coðrafyada bu tür şeyler olur. Orada bir savaş var. Aðır silahlar kullanılıyor. Ve o aðır silahlar bazen 100 metre, 50 metre kaysa böyle hazin olaylar meydana gelebiliyor."

Bu gelişme karşısında soðukkanlılıðın korunması gerektiðine dikkat çeken Gerger, "Türkiye araştırmanın derinleştirilmesini isteyebilir, tazminat ister. Ama yapılan o deðil, hemen savaş tamtamları çalmaya başladı" diye konuştu.

55 YIL SONRA AYNI OYUN

Gerger, Türkiye'nin bugünkü tutumunun 55 yıl öncekine benzediðini anlatarak, 1957 yılında yaşanan bir örneði anlattı: "Türkiye 1955'ten başlayarak Amerika ve Ýngiltere ile birlikte Suriye'de rejim deðişikliði olsun diye harekete geçti. Bütün belgeler ortada. Türkiye sınıra 50 bin asker yıðdı, savaş uçakları uçurdu, bazı sınır köylerini bombaladı, Suriye sınırından köylüleri kaçırdı. Bütün amaç şuydu: Suriye'yi kışkırtmak, bir sınır çatışması çıkarmak ve bir işgale zemin hazırlamak ve suçu da Suriye'nin üzerine atmak. Bakın 55 yıl sonra aynı şeyler oluyor. Ama ne oldu o zaman? Nasır dedi ki: 'Türkiye unutmasın ki onun da kendisinden güçlü komşuları var.' Sovyetler Birliði'ni gösterdi. Ve o zaman Kruşçev Amerika'da New York'ta bir basın toplantısı yaptı ve dedi ki 'Türkiye böyle devam ederse savaş çıkar. Savaş çıkarsa Türkiye 24 saat dayanamaz, ama mesele Türkiye olmaktan çıkar, roketler bir kere uçmaya başlarsa nereye düşeceði belli olmaz.'

Ýngiltere ve Amerika'yı tehdit etti. Ýngiltere ve Amerika geri adım attılar. Menderes hükümeti çılgınca bir savaş kışkırtıcılıðı yapıyordu. Zor dizginlediler. Hatta 'Biraz IMF yardımı yapalım da rahatlasın Türkler' dediler. Bugün de bakın NATO, Birleşmiş Milletler, Türkiye'nin yanındayız, arkasındayız diyor ama aynı zamanda herkes şunu söylüyor: Böyle bir kazadan savaş çıkartılmaz. Bu savaş büyürse bütün dünya güvenliði tehlikeye girer. Onun için Türkiye teskin olsun, soðukkanlı davransın, bir savaş bu işten çıkartılmaz. Bunu NATO da söylüyor, Amerika da söylüyor. Erdoðan, o çok sevdiði Menderes'in konumuna düşmüş durumda daha şimdiden. Olay bu kadar açık. 55 yıl sonra aynı filmi bir daha trajikomik bir biçimde izliyoruz. Olan ölen sivillere, masum insanlara oluyor."

Türkiye'nin Suriye'ye yönelik saldırısı için uluslararası desteðin oluşmadıðını belirten Gerger, "Türkiye tek başına böyle bir çılgınlık yapabilecek güçte de deðil" dedi.

OLAYLARIN NESNEL MANTIÐI SÝZÝ AŞAR

Gerger, tezkere ile ilgili olarak şunları söyledi: "Aslında boş bir kükreme bu. Boş bir kükreme ama, siz böyle kışkırtıcı davranışlara devam ederseniz yarın öbür gün olayların nesnel mantıðı sizi aşar, birden bire kendinizi bir savaşın ortasında bulabilirsiniz. O zaman felaket olur. Bu işe Ýran girer, Hizbullah girer, Rusya girer, Ýngiltere girer, Amerika girer ve bütün bölge ateş içinde kalır. Binlerin, on binlerin, milyonların ölebileceði bir büyük felaket başlayabilir. Onun için Türkiye, devletler blöf yaparken dahi dikkatli olmalılar. AKP Hükümeti gerçekten kendini kaybetmiş durumda, böyle riskler alıyor, Allah'a havale ediyor. Bütün dünya tedirgin Türkiye'nin bu tavrından."