Prof. Bezwan: Kürtler bu döneme hazır olmalı
Kürt toplumu ve siyasetinin askeri, düşünsel, stratejik ve söylemsel olarak yeni döneme hazır olması gerektiğini belirten Prof. Naif Bezwan, “Kürtler bu kez kendi haklarına sahip olmalı” dedi.
Kürt toplumu ve siyasetinin askeri, düşünsel, stratejik ve söylemsel olarak yeni döneme hazır olması gerektiğini belirten Prof. Naif Bezwan, “Kürtler bu kez kendi haklarına sahip olmalı” dedi.
İran ile İsrail arasında 12 gün süren çatışmaların sona ermesiyle birlikte Ortadoğu’nun yeni bir jeopolitik dönüşüm sürecine girdiğini belirten Prof. Dr. Naif Bezwan, Kürt meselesinin bu dönüşümün merkezine oturduğuna dikkat çekti.
ANF’ye konuşan Siyaset Bilimci Prof. Naif Bezwan, İran ile İsrail arasındaki çatışmasızlığın geçici bir durum olduğunu, ateşkesten ziyade yeniden bir kuruluş süreci niteliği taşıdığını ifade etti.
Prof. Bezwan, İran rejiminin siyasi ve doğal sınırlarını bu çatışmalardan sonra artık eskisi gibi korumasının mümkün olmadığını savunarak, Ortadoğu’nun yeni bir döneme girdiğini kaydetti.
‘JEOPOLİTİK HARİTALAR DEĞİŞİYOR’
İran rejiminin kuruluşundan bu yana en büyük iç ve dış tehlikelerle karşı karşıya kaldığını ifade eden Prof. Bezwan, şunları söyledi: “Karşılaştığı en önemli meydan okumadır ve rejim açısından en büyük tehlikeyi teşkil etmektedir. Ayrıca Kürtler açısından da Kürdistan üzerinden 1920’lerden sonra, özellikle Lozan Antlaşması ve sınır anlaşmalarıyla inşa edilen kolonyal statükonun üç ayağının artık sarsıldığını görüyoruz. Dolayısıyla hem bölge hem de Kürdistan açısından son derece hayati öneme sahip bir sürecin içindeyiz. Jeopolitik bir sarsılma süreci içerisinden geçiyoruz.
Rejimlerin değişme, aynı zamanda sınırların yeniden çizilme ihtimalinin çok yüksek olduğu bir süreçten geçiyoruz. Zaten Kürdistan meselesi, bu statükonun çatırdamasıyla birlikte çözülebilecek bir meseledir. Kürdistan meselesi, özü itibarıyla ya rejimlerin ya da sınırların değişimiyle çözülür. Böyle bir anı yaşıyoruz.”
‘KÜRDİSTAN BU SÜRECİN İÇİNDEDİR’
Bunun elbette Kürt siyasetine ve Kürt toplumuna etkilerinin olacağını belirten Prof. Bezwan, “Bu süreçte neler yapılması gerektiği konusunda hem siyaset hem de toplum olarak bu meseleye yoğunlaşmak gerekiyor. İran’da rejim değişikliği süreci artık hızla o kulvara girdi. Bu değişim ani ve şiddetli bir şekilde olmasa da artık görünür bir sürece girmiş bulunuyor. Bu çerçevede, siyasi planlamalar ile ulusal ve uluslararası düzeyde yeni tavırlar oluşuyor. Kürdistan da bu sürecin arifesinde; hatta içindedir” diye konuştu.
‘BİRLEŞİK BİR SİYASET VE ORTAK TAVIR GEREKİYOR’
20’nci yüzyıl tarihine bakıldığında, Kürdistan meselesinin ortaya çıkışının jeopolitik kırılma anlarına denk geldiğini anımsatan Prof. Naif Bezwan, şunları ifade etti:
“Eğer birleşik bir siyaset üretemiyorsanız, ortak bir tavır geliştiremiyorsanız, stratejik manipülasyonlara karşı kendinizi koruyamıyorsanız ve söylemsel ya da vesayetçi yapılara karşı kendi bilgi üretiminizi, stratejik karar mekanizmalarınızı inşa edemiyorsanız, lehinize işleyecek olan jeopolitik süreç bir süre sonra aleyhinize dönebilir. Şu anda böyle bir momentten geçiyoruz. Toplum ve siyaset olarak bu ihtimallere hazırlıklı olmak gerekiyor.
En başta birleşik bir siyaset üretilmesi gerekiyor. Bu birleşik siyaset, herkesin kendi farklılıklarını terk etmesi anlamına gelmez; kendi ortak çıkarları, özgürlük talepleri ve kendi kaderini tayin hakkı (self-determinasyon) için bir araya gelmek demektir. Bu, gerek mevcut sınırlar içinde gerekse de dışında ortak bir tavır almayı, kapasiteleri birleştirmeyi ve ortak bir strateji geliştirmeyi gerektirir.
Gerçekten kaybedilecek zaman yok. Kürt toplumu ve siyaseti; askeri, düşünsel, stratejik ve söylemsel olarak bu döneme hazır olmalıdır. Çünkü yeni değişimler yaşanıyor, sınırlar değişiyor. Kürtler bu kez, bir toplum olarak kendi haklarını ve self-determinasyon gereklerini kaçırmamalıdır.”