Urfa’da sanayi sitesini ziyaret eden HDP Urfa Milletvekili Adayı Osman Baydemir’in tokalaşmak istediği esnafın “elim kirli” demesi üzerine Baydemir, “Sizin eliniz en temiz eldir, çünkü emekçinin eli temizdir. Esas kirli olan beytülmala giren eldir. Bugün 1 Mayıs emekçi günü. Her çalışan emekçinin hakkına hukukuna kavuşacağı, emeğinin karşılığını alacağı bir adil düzeni, adil ekonomiyi de inşallah beraber inşa edeceğiz” diye konuştu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Adayı Osman Baydemir, HDP Eyyübiye İlçe Eşbaşkanı Hasan Dürbin ile birlikte Evren Sanayi Sitesi’ni ziyaret etti. HDP’lileri Evren Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi Başkanı Mustafa Arslan karşıladı.
Arslan, Urfa ve sanayi sitesinin sorunlarını anlattığı görüşmede, kentin en temel sorununun işsizlik olduğunu belirtti. İşsizliğin de ancak sanayinin gelişimi ile ortadan kalkacağını ifade eden Arslan, “İnşallah bölgemizin sanayileşmesi için birlikte çalışırız” dedi.
Osman Baydemir ise, 7 Haziran seçimlerinin “78 milyon insanın geleceğinin oylanacağı” bir seçim olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bu seçim barışın oylanacağı, eşitçe adalet içerisinde bir arada yaşamamızın oylanacağı bir seçime dönüşmüş durumda. Benim inancım o ki, değişim kaçınılmazdır. Her zamanın kendine münhasır zorunlu kıldıkları var. Değişim artık bu ülkede zorunlu hal almıştır. Kentimiz açısından da bu geçerli, muhalefet olmadan üretim olmuyor. Çünkü muhalefetsiz bir kent, bir yerde eleştirisiz bir kenttir. Urfa’nın hiçbir sorunu çözümsüz değildir. Urfa’nın ciddi bir siyasi temsiliyete ihtiyacı var. Yeri geldiğinde dilini sertleştirecek, yeri geldiğinde kendinden cayacak ve Urfa’yı öne çıkaracak temsilcilere ihtiyacı var.”
Baydemir’in konuşmasından satır başları şöyle;
‘BİZ EMEĞİYLE VAR OLAN İNSANLARIZ’
“HDP listesinde yer alanlar olarak bir fabrikamız yok. İhale hukukumuz yok. Toprak sahibi de değiliz. Emeğimizle var olan insanlarız. Dolayısıyla ben hükümetle bozuşursam şunu kaybederim diyecek bir pozisyonumuz yok. Neyimiz var? İnandığımız bir davamız var, bu davanın merkezinde olan bir Urfa var. O halde var gücümüzle bu bahsettiğiniz veya bahsetmediğiniz onlarca sorunun çözümü, Urfamızın hakkına hukukuna kavuşması mücadelesi vereceğiz.
‘KAYNAK SORUNU YOK, YÖNETME SORUNU VAR’
Yerel yönetimler belli bir noktaya kadardır ama esas olan, yerel yönetimleri de besleyen merkezi bütçeden ilimize kaynak aktarılmasıdır. Kamu yatırımı kaynağıdır. Ve genel itibariyle de ülkenin ekonomik politikasının adilane bir düzeye çekilmesidir.
Bizim şu anda yaşadıklarımızı dünyanın pek çok yeri yaşadı. Ama bu adamlar aştılar bu sorunları. Hangi yöntemlerle aştılar? Biz o yöntemleri masaya yatıracağız, bize uyanı alacağız, uymayanı değiştireceğiz.
Bugün bölgemizin bu kadar büyük zenginliğe sahip olması ve yoksulluğu yaşaması bir yönetme sorunudur. Bizim kaynak sorunumuz yok yönetme sorunumuz var. Kamu kaynaklarını doğru değerlendirmeme sorunu var. Teşvik politikalarında, kamu harcamalarında, atamalarda, tahsislerde partizanlık hukuna son vermemiz lazım. Her şeyde liyakatı esas almamız lazım. Diyelim ki benim arabam bozuldu, bu sanayi sitesinin en iyi tamircisine gitmek isterim. Çünkü hizmet almak istiyorum. O halde kamu kaynağını, teşviki de işi en iyi yapacak yatırımcıya vermek zorundayım. O onun emmisinin oğlunun partilisidir dediğiniz andan itibaren bu iş bozuluyor.
‘PAMUĞUN FİYATI 14 YILDA DEĞİŞMEDİ’
Bu coğrafya güneş enerjisinin coğrafyasıdır. Ama bunun için bir yatırım programına, ilk etapta bir desteğe ihtiyaç var. Urfa her yıl 4 milyar dolarlık hububat çıkarıyor. Ama bunun neredeyse bir gramı burada işlenmiyor. Hamallığını yapıyoruz.
Ben pamuk ekiminden geliyorum. 2001 yılında pamuğun kilosu 1 liraydı, 2015’teyiz pamuğun kilosu 1 lira, o da birinci kalite olursa. 14 yıl geçti aradan. Gübre, mazot, traktör, emek bütün bu kalemler etkilendi. Zararınadır. Biz pamuğun yüzde 42’sini üretiyoruz. Ne yapıyor Tarım Bakanlığı? Pamuğu dışarıdan ithal ediyor. Pamuğu 2 lira yap. Dışarıya döviz vereceğine 2 lira yap. Mazota teşvik ver. Çiftçi traktör satın aldığında ÖTV alma çiftçiden.
A’dan Z’ye bu sistemin muhalefetini ortaya koyabilecek bir mekanizmanın Plan Bütçe Komisyonu’nun içerisine girmesi, kamu iktisadi teşekküllerinin içerisine girmesi, o toplantıları tarumar etmesi gerekiyor. Tabi ki bilgisi ve donanımı ile.
‘MİLLETVEKİLİ JANDARMAYI GÖNDERİYOR’
Toplantılar yapılıyormuş, ben duydum ve gerçekten hicap duydum. Toplantılarda TEDAŞ elektrik meselesini konuşuyorlar, milletvekilinin bir tanesi diyor ki jandarma ile köylere girelim trafoları sökelim. Bunu söyleyen milletvekili. Allah seni ıslah etsin. Çiftçinin hakkını hukukunu koruman gerekirken, trafoyu sökeyim diyorsun. Bizim bu algıdan kurtulmamız lazım.
Geçen gün tekstil fabrikalarını gezdik. 6 saat elektrik kesildiğinde bir fabrikatör gelip burada fabrika açmaz. Ürettiğimiz bütün ürünlerin burada fabrikasını yapmamız lazım. Asla ve kata moralimizi bozmayacağız ama kat etmemiz gereken çok büyük bir mesafe var.
‘BİZ İNSANLARA VAATLERDE BULUNMUYORUZ’
“Bizim maaşımız dışında bir gelirimiz yok, dolayısıyla insanlara vaatlerde bulunamıyoruz. Biz Urfa’nın avukatlığını yaparız diyoruz. Zaten bence eksik kalan da budur. Diyorlar ki falankes veriyor, mal varlığı olan zekatını da verir. Bir de bu mesele bireysel bir yardım meselesini aşmış durumda. Bu şehir 48 tane ilin amele pazarı olmuş durumda. Dün kardeşlerimiz Konya’ya giderken kazada yaşamlarını yitirdiler. Bunun vebali valisi, belediye başkanı, milletvekilinin boynundadır. Önlem almamız lazım. Üretim merkezlerini oluşturmamız lazım ki insanlar kendi şehirlerinde kalsın.”
ESNAF DERT YANDI
Baydemir ve beraberindekiler daha sonra sanayi sitesi esnafını gezerek destek istedi. Baydemir ile konuşan bir esnaf, “Son bir yılda esnaf çok mağdur, özellikle küçük esnaf. Bağ-Kur'unu, sigortasını ödeyemiyor, çırak çalıştıramıyor. Halimizi kimseye de anlatamıyoruz. Çünkü onlar köşeyi dönmüşler bizi anlamıyorlar” diye dert yandı.
“Değiştirme gücü sizin elinizde” diyen Baydemir ayrılırken tokalaşmak istediği esnafın “elim kirli” demesi üzerine ise, “Sizin eliniz en temiz eldir, çünkü emekçinin eli temizdir. Esas kirli olan beytülmala giren eldir. Bugün aynı zamanda 1 Mayıs emekçi günü. Her çalışan emekçinin hakkına hukukuna kavuşacağı, emeğinin karşılığını alacağı bir adil düzeni, adil ekonomiyi de inşallah beraber inşa edeceğiz” diye konuştu.