Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) ile Kolombiya Hükümeti arasında barışın saðlanması için Oslo’da Perşembe günü görüşmeler başlarken, yıllardır barışın saðlanması için taraflar arasında arabuluculuk yapan Kolombiyalı eski Bakan ve Milletvekili Alvaro Leyva Duran Stockholm’de yapılan bir toplantıda gerilla hareketiyle Kolombiya devleti arasında yarım asırdır süren anlaşmazlıðı ve barışın saðlanması için gelinen süreci deðerlendirdi. 1984 yılından beri barışın saðlanması için girişimde bulunduðunu ve bundan dolayı 6 yıl Costa Rika’da sürgünde yaşamak zorunda kaldıðını belirten Duran son 3 yıldır çalışmalarına ara vermek zorunda kalmasına raðmen hiç bir zaman barışın saðlanması için mücadele etmekten vazgeçmeyeceðini söyledi.

Kolombiya’daki çatışmanın çok basite indirgendiðini söyleyen Duran iç savaşın sona erdiði, liberal ve tutucu partilerin işbaşına geldiði 1950’li yıllardan beri Kolombiya’da gerilla hareketlerinin var olduðuna dikkat çekti. Batının Kolombiya’da süren çatışmaların hem geçmişi hem de bugününe ilişkin tek taraflı bir bilgiye sahip olduðunu söyledi. Kolombiya’da çatışmaların 50 yıldan beri deðil 80 yıldır sürdüðünü belirten Duran 1949 yılında Hükümete karşı başlatılan halkçı ve ABD karşıtı ayaklanmanın devlet tarafından bastırıldıðını ve Başkent Bogata’nın üçte birinin Ordu tarafından yakılıp yıkıldıðını ifade etti.

MEDYA FARC’IN MESAJLARINI ÇARPITIYOR

Kolombiya’daki çatışmaların temelinde yoksulluk ve toprak sorunu olduðunu söyleyen Duran FARC’ın ortaya çıkmasına yol açan koşullara ve kuruluş sürecinine de deðindi. Bir köylü olan Manuel Marulanda’nın toprak işlemek amacıyla bir bölgeye yerleşeceðini açıklamasından sonra bir kısım halkın bölgeye giderek konut inşa ettiðini ve üretime başladıklarını söyledi. Marulanda’nın Hükümete bir mektup yazarak yaşadıkları bölgeye elektirik ve su getirilmesini talep ettiðini ancak hükümetin bu talebe 9 Nisan 1964 günü köylüleri bombalayarak cevap vermesinden sonra FARC’ın kurulduðunu söyledikten olanların kasıtlı olarak Dünya basınına farklı olarak yansıtıldıðını belirttikten sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kolombiya Hükümeti gerçekleştirdiði katliamlara haklılık kazandırmak için medyayı kullanmada çok yetenekli. FARC çok büyük bir halk desteðine sahip olmadıðı şeklindeki kanı medyanın FARC’ın mesajlarını tahrif etmesi ve çarpıtmasıyla açıklanabilir. FARC ile Devlet arasındaki çatışmada basın her zaman devletin yanında yer aldı. Bu nedenle Oslo’daki barış görüşmelerinde taraf olarak Hükümetinin yanında basının da katılması lazım.”

Bundan bir kaç ay önce savaşın durdurulması ve görüşmelerin başlanmasını isteyenleri vatan hainliði ile suçlayan basının şimdi de aynı suçlamayı barış görüşmelerine karşı çıkanlara yönelttiðini söyledi.

Duran, Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası tarafından yayımlanan istatistiklerin Kolombiya’nın Dünya’da sınıf eşitsizliðinin en fazla olduðu 4. ülkesi olduðunu gösterdiðini ancak Hükümetin bunu gizlemek için Başkent Bogota’nın merkezine yatırım yaptıðı ve ülkeye gelen delegasyonlara sadece buraların gösterildiðine dikkat çekti. Halkın çoðunun yaşamları boyunca Bogota’ya adımlarını bile atamadıklarını, başkentin nerede oduðunu bilmediklerini belirtikten sonra ülkenin % 5’ini oluşturan zenginlerin ülkenin kaynaklarının ve zenginliklerinin % 95’ini ellerinde bulundurduklarını ifade etti.

Batılı basında Kolombiya’daki anlaşmazlık ve çatışmaların sadece Kolombiya devletiyle FARC arasında olduðu gibi yanlış bir anlayış olduðunu oysa ki Kolombiya’da Hükümete karşı savaşan çok farklı gerilla grupları ve Komünist partilerin de bulunduðunu söyledi. Zenginlerin ve toprak sahiplerinin mallarını ve topraklarını korumak için devletten baðımsız olarak kendi askeri milislerini oluşturduklarını belirttikten sonra 50 yıldan beri bu çatışmada yer alan tüm tarafların sorunun çözülmesi için aynı masaya oturmaları gerektiðini söyledi.

YARIM ASIR SÜREN SAVAŞTA 200 BÝN KÝŞÝ YAŞAMINI YÝTÝRDÝ

Gerilla hareketlerinin bundan yarım asır önce daha adil bir düzenin saðlanması ve toprak reformunun yapılması için Kolombiya devletine karşı başlattıkları mücadelede 200 bin kişi yaşamını yitirdi. 4 milyon Kolombiyalı ülkesini terketmek zorunda kaldı. ABD emperyalistlerin desteðiyle gerilla hareketlerini ortadan kaldırmaya çalışan Kolombiya Devleti başarılı olamadı ve yarım asır sonra Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) ile Oslo’da masaya oturdu.

ALVARO LEYVA DURAN KÝMDÝR?

Alvaro Leyva Duran 1984-1986 yıllarında Kolombiya’da Maden ve Enerji Bakanlıðı yaptıktan sonra uzun yıllar Muhafazakar Partinin milletvekilliði yaptı. 2006 ve 2010 yıllarında yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı oldu. 1 Ekim 2008 tarihinde Kolombiya ordusunun bombaladıðı Ekvador’daki gerilla kamplarındaki bir bilgisayarda bulunan bilgilerden sonra hakkında FARC’la işbirliði yapma suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. 1 yıl süren soruşturmanın sonucu Duran’ın Kolombiya Hükümeti ve uluslararası kuruluşlar tarafından silahlı çatışmaların son bulması ve rehinelerin serbest bırakılması amacıyla FARC ile müzakerelerin sürdürülmesi için görevlendirildiðini gösterdi. Duran’ın 1984 yılından beri Kolombiya Hükümeti adına çatışmaların durdurulması için FARC ile görüşmelerde bulunduðu anlaşıldı.