‘Devlet operasyonlara son vermezse diğer aşamalara geçilemez’

‘Devlet operasyonlara son vermezse diğer aşamalara geçilemez’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 23 şubatta kendisiyle görüşen BDP heyeti aracılığıyla devlet ve PKK'ye ellerindeki tutsakları serbest bırakmaları çağrısı yapmıştı. HPG, çağrıya uyarak önceki gün 8 esiri serbest bıraktı. Devlet ise Öcalan'ın çağrısından bu yana gözaltı ve tutuklamalarını sürdürdü. HPG'nin serbest bıraktığı esirleri teslim alan heyette bulunan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, "sürecin ancak devletin de bir an önce adım atmasıyla ilerleyebileceğini" kaydetti.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın PKK ve devlete yaptığı "tutuklular serbest kalmalı" çağrısının üzerinden yaklaşık 1 ay geçti. PKK'nin elinde esir asker ve devlet görevlisi kalmadı ama Türk devleti, bu çağrının günü olan 23 şubattan beri onlarca Kürdü gözaltına aldı, onlarcasını da tutukladı.

'ÖNCE OPERASYONLARIN BİTMESİ GEREKİR'

HPG'nin elindeki esirleri teslim alan heyette bulunan, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ANF'ye yaptığı açıklamada, "sıranın devlette olduğunu" vurguladı.

Sürecin sağlıklı ilerlemesi için bazı koşullara ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Türkdoğan, "Kalıcı çatışmasızlık-ateşkes, bunun en önemlisi. Bu, her iki tarafın da uyacağı bir karar olmalı" dedi. Askeri operasyonlarına devam eden devletin bir an önce operasyonlardan vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Türkdoğan, diğer aşamalara da operasyonların bitmesiyle geçilebileceğini kaydetti.

'HERKESİ ÖRGÜT ÜYESİ YAPTILAR; SERBEST BIRAKILMALILAR'

'Hızlı demokratikleşme' için öneriler yapan Türkdoğan, ifade özgürlüğünü sınırlayan TCK maddeleriyle TMK'nin kaldırılması gerektiğini vurguladı. "İfade ve örgütlenme hakkını kullanmak isteyen herkes 'örgüt üyesi' suçlamasıyla tutuklandı. Eğer böyle devam edilirse bu süreç ilerletilemez. Bu mevzuatın değiştirilmesi gerekiyor. Yargının, emniyetin de eski alışkanlıklarından vazgeçmesi lazım. 'Şiddet' içeren eylemi olmayanların tutuklanmaması gerekir. Özel Yetkili Mahkemeler'e son verilmesi lazım. Ayrıca Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) belirlenen ve vatandaşın 'iç tehdit' sayıldığı durumlar değiştirilmeli. İrtica nasıl çıktıysa Kürtlerin, sosyalistlerin, öğrencilerin, gazetecilerin de çıkarılması gerekir" diyen Türkdoğan, bunların da AKP'nin bir an önce yasal değişiklikler için harekete geçmesiyle mümkün olacağını açıkladı.

Türkdoğan, ağır hasta tutsakların serbest bırakılmasının da bunlarla bağlantılı bir adım olabileceğini ifade etti.

'KCK YETKİLİLERİ ÖCALAN'LA VE DEVLETLE GÖRÜŞEBİLMELİ'

Türk devleti için "bürokratik ve hantal" diyen İHD Genel Başkanı, "Hükümet politika değiştirirse bürokrasi arkadan geliyor, yargı en arkadan geliyor... Yargının biraz ön açıcı olması gerekiyor ama ön tıkayan rol görüyor. Olumsuz pratiğini değiştirmesi gerekiyor ve bunun çözümü de Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan (HSYK) geçer. Ne yazık ki HSYK siyasi bir grubun egemenliğine girmiş ve hareket etmiyor; halbuki yargıdaki yanlış uygulamaları soruşturması gerekiyor ama yapmıyor" diye konuştu.

Türkdoğan, Öcalan'ın hapishene koşullarına da dikkat çekerek, "kendisiyle müzakere yapılabilmesi için daha iyi koşulların gerektiğini" kaydetti. Türkdoğan'ın önerileri arasında ayrıca, "KCK yetkililerinin hem Öcalan'la hem de devletle görüşmeler yapabilmesi" var.

23 ŞUBATTAN BERİ...

ANF ve DİHA'nın verilerine göre, Öcalan'ın çağrısından bu yana devletin gözaltı ve tutuklama bilançosu şöyle:

26 şubatta Muş'ta H.K. (17) adlı çocuk okul duvarına "Serok Apo" yazdığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Erzurum'un Karayazı ilçesinde de 4 kişi aynı gün gözaltına alındı.

28 şubatta Federal Kürdistan Bölgesi'ne yönelik hava bombardımanını protesto eden kadınlardan 3'ü gözaltına alındı. Mersin'de de E.D. (21) ile yaşları 18'den küçük olan F.B. ve A.A'yı gözaltına alındı.

Bu ayın ilk haftasında da gözaltı ve tutuklamalar gündemdeydi.

Mardin'in Dalgeçit ilçesinde Z.D. isimli 17 yaşındaki çocuk, 2 martta "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandı.

6 martta Yüksekova'da 4 kişi; Dersim'de de üniversite öğrencisi Ramazan Güneş gözaltına alındı.

Kafkas Üniversitesi'nde okuyan 6 Kürt öğrenci de 7 martta gözaltına alındı. Aynı gün, DİHA Muş Muhabiri Murat Aydın ile Bulanık Belediye Başkan Yardımcısı Ali Topçu'ya “örgüt üyesi” suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.

8 martta ise yine Mardin'de, bu kez Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetesinin dağıtımını yapan Yasemin Yılmaz ile eşi Nizamettin Yılmaz tutuklandı. Hamile olan Yasemin Yılmaz gözaltına düşük yaptı.

9 martta BDP Amed Kadın Meclisi üyesi Güneş Sedef tutuklanırken; 11 martta  BDP Bingöl eski İl Başkanı Ömer Faruk Ersöz'ün de bulunduğu 6 kişinin yargılandığı davanın duruşmasında 2 kişiye 8 yıl 9 ay, 3 kişiye ise 5 ile 7 yıl arasında değişen cezalar verildi.

12 martta, yaralı olarak yakalanan HPG'li Ersan Nazlier'e, 82 yıl hapis cezası verildi.

AKP, 13 martta gözaltı operasyonlarını sürdürdü. Cizre ilçesinde polis tarafından yapılan ev baskınlarında aralarında doktor ve belediye çalışanlarının da olduğu 7 kişi gözaltına alındı.   7 kişinin adları şöyle: "Diş hekimi Orhan Şansal, Cizre Belediye çalışanı Sabri Dal, Hüsnü Özdemir, Sekvan Oflaz, Beytullah Akıl, Hanım Gün ve Lüdar İcuz."

Cizre'de Mesut Maman, Nimet Maraz, E. E. (14) ve Abdullah Yay isimli yurttaşlar da 13 martta gözaltına alındı.

14 martta Muş Malazgirt'te BDP İlçe Başkanı Nihat Kalın, BDP Muş İl Genel Meclis Üyesi Alparslan Kardan ve Erdal Çakar isimli yurttaş gözaltına alınırken; Batman'da ise BDP üyeleri Şehmus Savdi, Emin Mendi, Şemsettin Tunç, Kerem Çiftçi, Sait Yaman ve ismi öğrenilmeyen bir kadın gözaltına alındı.