Cumartesi Anneleri, ailelere baskıyı kınadı

Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sormaya devam etti. Eylemde, tecride karşı direnen ailelerin gözaltına alınması da kınandı.

Kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 737'nci haftasında Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelmek isteyen Cumartesi Anneleri, bir kez daha polis tarafından engellendi. Cumartesi Anneleri, polis engeli üzerine İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin bulunduğu sokakta eylemlerini yaptı.

ALPSOY VE AKSOY'UN AKIBETİ SORULDU

Eyleme Plaza de Mayo Anneleri, Amed ve Şırnak'taki kayıp yakınları, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da destek verdi. Bu haftaki eylemde İstanbul’un Küçükçekmece ilçesine bağlı Kanarya Mahallesi'ndeki evinde 12 Mayıs 1994 tarihinde gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Halil Alpsoy ve 19 Mayıs’ta Adana’da kaybedilen Kasım Aksoy’un akıbeti soruldu. 
Eylemde, İmralı tecridine karşı çocuklarının başlattığı açlık grevi eylemini sahiplendikleri için gözaltına alınan aileler ile eylemlerini takip eden gazetecilerin gözaltına alınması da protesto edildi.

'İKİ AYRI KITADA...'

Bu haftaki basın metnini TİHV Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı okudu. Fincancı, "Anneler Günü’nde de hiçbir ayırım yapmadan evlat acısı yaşayan tüm annelerin acılarını paylaşıyor ve dayanışma duygularımızı iletiyoruz" dedi.
"1977 yılında Arjantin'de Plaza de Mayo Anneleri 'Bir anne için en acımasız işkence, çocuklarının kaderi hakkındaki belirsizliktir' diyerek darbecilerin karşısına dikildiler” diyen Fincancı, 1995 yılında alanlara çıkan Cumartesi Anneleri’nin de bu karşı çıkışın Türkiye'deki devamcısı olduklarını söyledi. 
Fincancı, Halil Alpsoy ve Kasım Alpsoy'un hikâyesini okudu.

AİLELER KONUŞTU

Fincancı'nın ardından Kasım Alpsoy'un eşi Leyla Alpsoy, "25 yıl önce eşimi evinden aldılar. Sabaha kadar işkence yaptılar. Eve geldi. Bir gün sonra kimliğini almak için gitti ve bir daha dönmedi. Kendisinden haber alıncaya kadar mücadelemizi devam ettireceğiz" dedi. 
Ardından Amed'de kaybedilen Şirin Bayram'ın annesi Remziye Bayram konuştu. Bayram, "Gece 24.00'da evi bastılar ve alıp götürdüler. Biz sadece karakolda olduğunu öğrenebildik ve kendisinden bir daha haber alamadık. Ben Şirin'i aramaktan vazgeçmeyeceğim" dedi. 
Şırnak'ta gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Kürt Siyasetçi Ebubekir Deniz'in kızı Ceylan Deniz de, "Umudum devam ediyor. Babamı her zaman bekleyeceğim. Ben babamı istiyorum" dedi. 
Amed Kulp'ta gözaltında kaybedilen Mehmet Selim Örhan’ın oğlu Adnan Örhan ise "10 yaşından beri yakınlarımın akıbetini soruyorum. 25 yıldır devletten bir cevap alamadık. Hayatımızı yakınlarımızın akıbetini öğrenmeye adadık, bundan sonra da adamaya devam edeceğiz. Biz kayıplarımızın akıbetini ararken bu ülkeye adaleti ve demokrasiyi getirme mücadelesi de veriyoruz" diye konuştu.

PLAZA DE MAYO ANNESİ: ADALET SAĞLANANA KADAR...

Ardından 1976'da Arjantin'de kardeşini kaybedilen ve annesi Plaza de Mayo Meydanı'na çıkan 14 kadından biri olan Margarita Noia konuştu. Noia, "Onur duydum bugün burada olmaktan. Kısa bir süre önce 42'nci mücadele yılımızı doldurduk. Her Perşembe hâlâ aynı meydandayız. Biz sadece saygı ve adalet bekliyoruz. Adalet sağlanıncaya kadar mücadelemizi devam ettireceğiz ve kazanacağız" diye konuştu.