Cinsiyetçi politikalar depremden fazla vurdu

Cinsiyetçi politikalar depremden fazla vurdu

AFAD’ın, TOKÝ evlerinin bir kısmının yalnız yaşayan kadınlara baðışlayacaðını söylemesine raðmen eşi ölmüş ya da boşanan kadınlara ev verilmediði gibi yine kadınların yardım almaya gittiklerinde “Aileden başka biri yok mu? “, “Git ailen sana baksın” gibi sözlerle karşılaştıðını anlatan Erciş Kadın Derneði Başkanı Baburhan, yapılan yardımlar sırasında bir çok kadının tacize uðradıðını ve kadınların çadır kentlerde fuhuşa sürüklendiðini kaydetti.

Deprem yine en çok kadın ve çocukları vurdu. Depremden psikolojik olarak etkilenen çocukların eðitimleri de yaklaşık 5 ay aksarken kadınlar yine devletin cinsiyetçi politikalarına maruz kaldı. Erciş Kadın Derneði Başkanı Asiye Baburhan ANF’ye yaptıðı açıklamada, depremin ve yaşanan işsizliðin en çok kadını etkilediðini vurguladı. Devletin yaşanan depremin ardından halka yardımcı olmadıðını ifade eden Baburhan, kendilerinin de 2 ay çadırda kaldıktan sonra konteynere geçtiklerini anlatıyor. Konteynere geçtikten sonra da her hangi bir yardım görmediklerini dile getiren Baburhan, “Bize bir yardım verilmedi, biz de talep etmedik çünkü vermeyeceklerini biliyoruz. Bu durumda kimden yardım talep edebilirsiniz ki? Bir yıl geçmesine raðmen burada deðişen bir şey yok. Özellikle kiracılar sokaklarda hala. TOKÝ evleri ise evlerimiz yıkılmış olmasına raðmen yaklaşık 100 TL’den veriliyor. Bu miktar asgari ücretle çalışanlar için çok büyük bir para” diye konuştu.

Devletten hiçbir beklentileri olmadıðının altını çizen Baburhan, Erciş Belediyesi’nin de depremin ilk sürecinde Kızılay’ın gönderdiði battaniye ve makarna dışında hiçbir yardımda bulunmadıðını belirtti. Baburhan, SSK’lı olanların para yardımından da yararlanamadıklarını söyledi. “Bir oda bir mutfaktan oluşan konteynerler saðlıklı deðil, sürekli yeni saðlık sorunlarına yol açıyor. Her gün hastayız” diyen Baburhan kadın kurumları olarak neler yaptıklarını şöyle anlattı: “Depremin üçüncü günü Diyarbakır Kadın Kooperatifi ile beraber on iki tır yardım getirdik ve onları bazı köy ile mahallere daðıttık. Yazın Ýstanbul Aydın Üniversitesi ile beraber bir yaz okulu açtık. Ýş adamlarının derneðimize yaptıðı baðışlarla gıda, giyim gibi yardımları ihtiyaç sahiplerine iletiyoruz.”

‘AKP SÖZ KONUSU OLUNCA ŞEHÝR AYAKLAR ALTINA SERÝLÝYOR’

Depremzede halka gönderilen yardımların AKP’lilerin gasp ettiðini ifade eden Baburhan, “Yardımlar geldiði zaman şehir merkezine geliyor, şehre girdiði zaman askeriye yardımlara el koyuyordu. Ve oradan depoya götürülen yardımlar yandaşlara daðıtılıyor. Yandaş olmayanların ise o yardımlardan yararlanma hakkı yok” diye konuştu.

Almanya’dan bir kadın kurumunun dernek çalışmalarını yürütebilmeleri için kendilerine konteyner gönderdiðini ancak yetkililerin, “Yer yok” gibi gerekçelerle konteynırın kurulmasına izin vermediðini dile getiren Baburhan, “Bize ‘yer yok’ dediler izin vermediler. Ama söz konusu AKP olunca tüm şehir ayaklar altına seriliyor” dedi.

Baburhan, Diyarbakırlı işverenlerin baðışı ile Wan merkezde birinin kendisine verildiði 40 prefabrik ev yapıldıðını ancak Kaymakamlık ve AFAD’ın bu evlere el koyarak kendi yandaşlarına verdiðini aktararak “Benim hakkımı devlet gasp etti” ifadesini kullandı.

TACÝZE UÐRAYAN KADINLAR YARDIM ALMAYA KORKUYORDU

AFAD’ın, TOKÝ evlerinin bir kısmının yalnız yaşayan kadınlara baðışlayacaðını söylemesine raðmen eşi ölmüş ya da boşanan kadınlara ev verilmediði gibi yine yalnız yaşayan kadınların yardım almaya gittiklerinde “Aileden başka biri yok mu? “, “Git ailen sana baksın” gibi sözlerle karşılaştıðını anlatan Baburhan, yapılan yardımlar sırasında kadınların tacize maruz kalmasını ise “Kadınlar gidip yardım almaya korkuyordu. Çünkü tacize uðruyorlardı. En az on kadın gelip benimle konuştu bunu. Tacize uðrayan kadınlar susuyordu ve korka korka yardım almaya gidiyordu. Çünkü eşleri duyarsa göndermeyecekti bir daha yardım almaya. Ancak o kadının o yardıma da ihtiyacı var. Bir de sesini çıkarırsa toplum ne der çekincesi var” şeklinde anlattı.

BDP’LÝ BELEDÝYELER YARDIM ELÝNÝ UZATTI

Diyarbakır’a baðlı belediyelerin her türlü yardımda bulunduklarını anlatan Baburhan, yine Diyarbakır’a baðlık belediyelerin yaptıðı yardımlarda bir kadının ihtiyaç duyacaðı her türlü malzemeyi de gönderdiklerini belirtti.

“Kadınlar zor şeyler yaşadı. Çadırda kaldıðımız süreçte en az 20 gün banyo yapamadık çünkü suyumuz yoktu, banyo yapacak yerimiz yoktu. Çocuklar kar üzerinde soðuk sularla yıkanıyordu. Mesela bir çadırda ebeveyn ile çocuklar hep iç içe uyuyordu. Bu kadınları ve özellikle çocukları çok etkiliyor. Tabi bu konteynerlerda da geçerli” diyen Baburhan, çadır kentlerde ensest ilişkiler yaşandıðını ve birçok kadının fuhuşa sürüklenmek istendiðini ancak yetkililerin bunu bilmesine raðmen kayıtsız kaldıðını belirtti.

KENDÝ YARALARINI KENDÝLERÝ SARMAYA ÇALIŞIYOR

VAKAD ile ortak çalışmaları sonucu Ýstanbul’dan bir psikolog getirdiklerini ancak kimsenin psikoloða gitmek istemediðini söyleyen Baburhan, “Çünkü herkesin ortak isteði, yardımdı. Çünkü herkes açtı. Hala da aç herkes. Ve kadınlar artık psikolojisinin bozulduðunun bile farkında deðil. Tabi bunun toparlanması da zaman alacaktır” dedi.

“Biz kendi yaralarımızı kendimiz sarmaya çalışıyoruz. Çünkü devlet bizi görmüyor” diyen Baburhan TOKÝ evleri yapılırken engellilerin düşünülmemesine, kentteki düzenlemelere ilişkin kadınların fikirlerinin alınmamasına tepki göstererek, “Engelliler bu ülkenin insanı deðil mi? Biz kadınlar insan deðil miyiz, burada yaşamıyor muyuz? Yapılan her şey rant için yapılıyor” diyen Baburhan, AKP Hükümeti’nin cinsiyetçi, ırkçı yaklaşımı burada bir kez daha gösterdiðinin altını çizdi.

Yazı dizisinin önceki bölümleri için;

http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=69970

http://firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=69927

http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=70016