Buldan: 3. yol umudun ve değişimin adresi olmaya devam edecek!

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "HDP tüm siyasi mühendislik oyunlarını bozacak, kurucu bir siyaset üretecek. Belirleyici rolümüzü yerine getireceğiz. 3’üncü Yol’u daha da büyütecek, umudun ve değişimin adresi olmaya devam edecek" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Parlamento Grubu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında grup toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya, HDP Kadın Meclisi ve bileşen partilerinin temsilcileri, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kaplan, SES Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Barış Anneleri, kadın, insan ve hukuk örgütlerinin temsilcileri katıldı. Toplantı salonu sıralarına “Jin jiyan azadî” ve Türkiye ve Arapça “Yalnız değil birlikteyiz” yazılı dövizler bırakıldı. Toplantı, depremzede kadınların yaşadıkları ve HDP Kadın Meclisi’nin deprem bölgesinde yürüttüğü çalışmaları konu alan sinevizyon gösterimiyle başladı.

 
Buldan, kadınların 8 Mart'ı felaketin karşısında karşıladıklarını belirterek, “8 Mart bizler için, kadın özgürlük mücadelemizi ve dayanışmamızı büyüterek alanlarda en güçlü şekilde sesimizi duyuracağımız günün adıdır. Ancak maalesef 8 Mart’ı bu sene büyük bir felaketin gölgesinde karşılıyoruz. Bir kez daha sizlerin huzurunda deprem felaketinde kaybettiğimiz tüm canlarımızı rahmetle saygıyla anıyorum, yakınlarına, sevdiklerine başsağlığı diliyorum. Yaralı olan tedavi gören bütün depremzedelere geçmiş olsun diyorum. Bu depremden zarar gören tüm halkımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Yine aynı depremden ağır şekilde etkilenen ve ambargoya maruz bırakılan Suriye halklarının da acısını yürekten paylaşıyor, dayanışma duygularımı iletiyorum” dedi.

 
AMEDSPOR'A IRKÇI SALDIRI


Amedspor’un Bursaspor ile karşılaşmasında kentte ve sahada uğradığı ırkçı saldırılara değinen Buldan, şunları söyledi:

 
“Bir yandan bu acılar yaşanırken, hafta sonu Amedspor-Bursaspor maçında örgütlü faşist bir saldırıya ülkece tanık olduk. Sahada ırkçı gruplar tarafından tribünlerde sergilenen resimler bu saldırının arkasında kimlerin olduğunu bizlere çok net olarak göstermiştir. Ben buradan Amedspor oyuncularına, yönetimine, taraftarlarına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. ‘Amedspor yalnız değildir’ diyorum. Hükümetin küçük ortağı bu kürsüde yaptığı konuşmada ırkçı saldırılara, '90’ların karanlık çetelerine bir kez daha açıkça sahip çıktı. Yetinmedi ‘Amed yok’ dedi. ‘Amedspor yok’ dedi.
Ben de diyorum ki; Amed vardır, var olmaya da devam edecek. Amedspor vardır, var olmaya da devam edecek. Amedspor gol atmaya devam edecek. Olmayacak olanlar sizlersiniz bu seçimde gidecek olanlar sizlersiniz, bu ülkenin başında büyük bir bela olan sizlersiniz ırkçı tavırlarınızla gitmeye mahkumsunuz, bizler sizleri göndereceğiz. Buradan halkımıza söz veriyoruz. 90’lı yılların karanlık ruhunu yeniden canlandırmak isteyenlere, faşizmi can suyu olarak görenlere halklarımız en büyük cevabı elbette sandıkta verecektir. Bu ülkeyi '90’ların karanlığına tekrar götürmenize asla izin verilmeyecek. Ama siz '90’ların karanlık çukurunda kalmaya devam edeceksiniz. Tarih sizi hep böyle anacak. Bütün Türkiye halklarına karşı geliştirilen bu tehdidin sahipleri bilsin ki demokrasi ve barış mücadelemiz karşısında bütün kirli tezgâhlarınızla birlikte yenileceksiniz, gideceksiniz ve kaybedeceksiniz.”

 
'SİYASETTE BELİRLEYİCİ ROLÜMÜZÜ OYNAYACAĞIZ'


Kadınların tarihsel rolü ve sorumluluğu olduğunu ifade eden Buldan, “Bu bilinç ve sorumlulukla hareket edeceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Halklarımızın geleceği bizler için her türlü hesabın üzerindedir. Bizler HDP olarak şimdiye kadar nasıl bu ilkelerimiz doğrultusunda yol aldıysak, bundan sonra da bu ilkeler doğrultusunda belirleyici rolümüzü yerine getireceğiz. Tekçi, otoriter erkek egemen iktidarını kesinlikle göndereceğiz. Bu yolda hiçbir oyun, hiçbir hesap ve hiçbir provokasyon bizlere engel olamayacaktır” şeklinde konuştu.


'ÇÖZÜM, ORTAK YAŞAMI ESAS ALAN İLKELERDİR'


Buldan, çözümün bir arada ortak yaşamı esas alan ilkelerde buluşmakta olduğunun altını çizerek, “Çözüm imha ve inkâr değil, yok saymak değil, siyasi manevralarla yön vermek değil, halkların demokrasi, eşitlik ve özgürlük talebini yerine getirmektir. İşte Emek ve Özgürlük ittifakı tüm bu gerçeklikleri görerek hakların umudu olacaktır. Ülkenin içine sürüklenmek istendiği kaosa, yaşanan acılara karşı gün umudu büyütme, dayanışmayı yükseltme günüdür” ifadelerini kullandı.


'8 MART'TA ALANLARDAYIZ'


Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 
“Acımız elbette ki çok büyük, öfkemiz diri, yasımız derin, bunun farkındayız sevgili kadınlar. Tüm bunların yanında direnişimiz de büyük, dayanışmamız da. Erkek egemen devletin her türlü engellemesine rağmen büyüyen toplumsal dayanışmamız, kadın dayanışmamız, gençlik dayanışmamız demokratik ve eşit bir geleceğe dair umudumuzun da kaynağıdır, güçlendiricisidir. Ben bu inanç ve kararlılıkla; ilk günden itibaren deprem illerine giderek kadın dayanışmasını en etkili şekilde yürüten kadınları; illerinden, ilçelerinden, köylerinden Mor TIR’ları doldurarak deprem illerine ulaştıran kadınları, zindanlardan gönderdikleri malzemelerle dayanışmanın en güzel örneğini ortaya koyan tüm tutsak kadın yoldaşlarımızı sizlerin huzurunuzda sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Bütün kadınları kucaklıyorum.
Evet, sevgili kadınlar yarın 8 Mart. Bizler bu 8 Mart’ta depremi felakete dönüştüren tek adam rejimine karşı, erkek egemen sisteme ve kadına yönelik şiddete karşı, ‘Yalnız değil, birlikteyiz/Jin, jiyan, azadî’ diyerek en güçlü şekilde alanlarda olacağız....

CEZAEVLERİNDE İŞKENCE

Öyle bir düşmanlık, utanmazlık ve vicdansızlık ki böylesine bir felaket de bile depremi fırsat bilip cezaevlerinde provokasyon, işkence ve insanlık dışı uygulamanın dozunu had safhaya çıkardılar. Kendileri de birer depremzede olan, deprem bölgesindeki cezaevlerinde tutulan tutsaklar günlerce yakınlarından haber alamadılar. Üstüne her türlü kötü muamele ile karşı karşıya kaldılar. Deprem sonrasında gönderildikleri cezaevlerinde başta çıplak arama olmak üzere ayrı işkencelere tabi tutuldular. İçeride ya da dışarıda fark etmez, yine depremin en çok etkilediği kesim kadınlar oldu. Çocuklar oldu.

YAKINLARINI KAYBEDEN ÇOCUKLAR

Kamuoyuna da yansıdığı üzere depremden sonra kaybolan birçok çocuğun olduğu bilinmektedir. Yine kimliği tespit edilmeyen çocukların, yurtlara teslim edildiği iddia edilen çocukların akıbeti hala belirsiz olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. Hiç kimse yakınlarını kaybeden bu çocukları sahipsiz sanmasın. Çünkü HDP olarak refakatsiz her bir çocuğun takipçisiyiz...

'KADINLAR ÜLKEYİ KARANLIKTAN KURTARACAK'

Bu felaket iktidarına karşı, halkımız büyük bir dayanışma gösterdi. Deprem bölgelerinde binlerce sivil toplum örgütü, meslek örgütü, sivil inisiyatif; binlerce kadın, binlerce gönüllü yaşamı korumaya ve toplumu savunmaya devam ediyor. Bu ülkeyi bu karanlıktan çıkaracak güç de budur. Bizler bu güce yürekten inanıyoruz. Toplumun her hücresinde var olan kadınların gücüne yürekten inanıyoruz. Kadınların yaşatmaya dönük bütün çabaları bu karanlık tablo karşısında hepimize umut veriyor. Bu duruş var olsun! Ancak işimiz bitmedi, yapacak çok şey var. Biz kadınlar depremin yıkımını kaldıracak, bu felaket iktidarına son verecek, yeni yaşamı hep birlikte inşa edeceğiz. Yan yana, omuz omuza, el ele vererek erkek egemen iktidarın yıkım siyasetine karşı dayanışma ağlarımızı daha fazla öreceğiz. Her insanımızın ihtiyaçlarını tek tek gözeterek deprem bölgesindeki halkımızın ihtiyaçlarını gidermeye devam edeceğiz.
Dayanışmayla kalmayacak yaşanan felaketin sorumlularını tek tek açığa çıkaracak mutlaka yargılanmalarını sağlayacağız. Yalnızca çürük binaları inşa edenler değil, bu can yakıcı tablonun ortaya çıkmasına sebebiyet veren tüm idari ve siyasi sorumlularda mutlaka hesap verecek. Tek adamın iki dudağı arasından çıkacak sözü duymadan bir kepçe dahi götüremeyen bu merkezi iktidarın yerine yerel demokrasiyi büyütecek, demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü bir sistemi mutlaka inşa edeceğiz. Rantçı beton iktidarına mutlaka son vereceğiz. Yaşamlarımızı erkek egemen iktidarların insafına bırakmayacağız. Yaşamda da doğal afet anında da ayrımcılığa ve cinsiyetçiliğe son vereceğiz. İvedilikle çok dilli ve toplumsal cinsiyet odaklı politikalarla hizmet verecek Acil Durumlar ve Afet Bakanlığını kuracağız. Her türden doğal afete hızlı müdahale edecek kurumsallaşmayı mutlaka inşa edeceğiz. Afetlerden etkilenen bütün yurttaşlarımızın hakları olan kamu bütçesinden yararlanmasını mutlaka esas alacağız. Göç eden yurttaşlarımızın barınma, sağlık ve gıda gibi temel ihtiyaçlarının kamu bütçesinden sağlanmasının yasal altyapısını mutlaka oluşturacağız. Tek adam rejiminin dayandığı rantsal dönüşüme son vereceğiz. Kadınların yönetimde olduğu bir Türkiye’de imar aflarına mutlaka son vereceğiz. Bu aflardan yararlanarak ölümlere sebebiyet verenleri açığa çıkaracağız. Hepsi bu halka ve kadınlara hesap verecek.  

 'YENİ YAŞAMI İNŞA EDECEĞİZ'

Kadınların kendini, kentini, yaşamını koruma, eşit ve özgür geleceğini savunma ve hayatta tutma mücadelesi bu ülkeyi özgür ve eşit geleceğe taşıyacak en önemli güçtür. Bu depremde de bu hakikati gördük. Yaşatmaya dönük en hızlı refleks kadınlardan geldi. Depremden beri hepimize umut veren, yaşamı korumaya ve savunmaya dönük muazzam güç kadınların gücü oldu. Örgütlü kadınların dayanışma ağları ile depremzede kadınlar bizzat bu sürecin sorumluluğunu üstlendi. Sevgili kadın yoldaşlar yaşam kurtaran mücadelemize, örgütlülüğümüze ve dayanışmamıza inanalım. Hiçbir güç, kadınların gücü kadar kurucu ve koruyucu değildir. İşte bizim rehberimiz de bu güç ve mücadele olacaktır. Mücadelemizle, örgütlülüğümüzle yeni yaşamı kesinlikle inşa edeceğiz. Bu ülkeyi tekçi erkek iktidarın felaketlerinden kesinlikle ve kesinlikle biz kadınlar kurtaracağız. Bu kriz iktidarını biz kadınlar göndereceğiz. Yalnız değil, birlikteyiz! Jin jiyan azadî.
Siyaset gündeminde yaşanan gelişmelere dair de birkaç kelime söylemek isterim. Toplumun değişim iradesini baltalayan, karanlık odaklar halkın demokrasi talebini kuşatmak istemektedir. Artık toplum değişim istiyor. Bunun için ne inkar siyaseti ne de restorasyon diyoruz. Çözüm halkların radikal demokratik değişim iradesi olan Üçüncü Yol’dur.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu adaylığından dolayı buradan, bu kürsüden kutluyorum. Adaylığı hayırlı olsun. Bizim derdimiz basit hesaplar değil, politik ilkeler ve halklarımıza karşı sorumluluğumuzdur. Önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanlığı aday çıkarma politikamızı gelişmelere göre bir kez daha değerlendireceğiz. HDP tüm siyasi mühendislik oyunlarını bozacak, kurucu bir siyaset üretecek, 3’üncü Yol’u daha da büyütecek, umudun ve değişimin adresi olmaya devam edecek. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. İyi varsınız sevgili kadınlar.”