Önder Apo’nun 27 Şubat'ta paylaşılan "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" üzerine 5-7 Mayıs tarihleri arasında Medya Savunma Alanları'nda iki farklı bölgede eşzamanlı ve paralel olarak gerçekleştirilen PKK 12. Olağanüstü Kongresi'nde konuşan KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, “Önder Apo, PKK çizgisinde sosyalizmi, demokratikleşmeyi ve eşitliği sadece söylemde değil, pratikte de uyguladı” dedi.
Kürdistan Özgürlük Mücadelesi şehitlerini anarak konuşmasına başlayan Sozdar Avesta’nın değerlendirmeleri şu şekilde: “Öncelikle, 52 yıl, bir ay, 15 gündür örgütün kurucusu, beyni ve ruhu olan Önder Apo’yu saygı, sevgi ve özlemle selamlıyorum. Haki Karer, Mazlum Doğan, Sakine Cansız, Fuat, Rıza ve son olarak Medya Savunma Alanları’nda şehit düşen Besê Mîtra ve Gabar şahsında, Kürt halkının özgürlük mücadelesinde şehit düşen tüm yoldaşları saygı ve sevgiyle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyorum.
Özgürlük Hareketi, silahlı mücadele döneminden bu yana, Medya Savunma Alanları’nda savaş tünelleri mücadelesiyle zirveye ulaşmıştır. Halkımız, Önder Apo’dan haber alabilmek için Kürdistan’da ve ülke dışında güçlü bir hamle gerçekleştirdi. Bu büyük mücadeleler sonucunda Önder Apo ile iletişim kuruldu. Bu iletişim, büyük bedeller ödenerek elde edilmiştir.
Dünya tarihinde, özellikle Kürt ve kadın tarihinde yaşananları sadece duygusal bir çerçevede ele alamayız. PKK, tarih boyunca bir ilki başararak büyük devrimler gerçekleştirmiştir. Önder Apo, Kadın Ordusu’nu kurarak geliştirdi. PKK çizgisinde sosyalizmi, demokratikleşmeyi ve eşitliği sadece söylemde değil, pratikte de hayata geçirdi. Aynı zamanda kadın mücadelesini bir ilke olarak geliştirip güçlendirdi. O dönemde tüm faaliyetlerimiz ordulaşma üzerineydi; yani faşizme karşı büyük bir mücadeleydi.
ÖNDER APO KADIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ÖN PLANA ÇIKARDI
Eğer bir silahlı mücadele gerçekten sonuç alacaksa, yalnızca klasik bir ordu gibi değil yani Rusya, Vietnam veya Çin’deki halk orduları gibi toplumsal bir ordu da değil; kadınların irade sahibi olduğu, öncülük edebildiği, eşitlik ve haklarını elde edebildiği bir ordu olmalıdır. Bu nedenle Önder Apo, 1993’te Kadın Ordusu’nu kurdu. Kadın özgürlüğü ve ordulaşması meselesi ön plana çıktı. Bu adım, sürecin başarısının garantisi oldu. Önder Apo, ilk görüşmede, “Ben burada bir sosyalist olarak yaşıyorum” dedi. Bu, çok önemliydi. 52 yıllık mücadelemiz bu temelde yürütüldü. Ancak bundan sonra sonuç alması, sosyalist bir yaşam, komünal ilişkiler ve toplumda öncülük edebilecek esaslı bir yaşamla mümkündür.
APOCU OLMANIN ANLAMI DÜRÜST BİR YOLDAŞ OLMAKTIR
Büyük fikrin artık tam anlamıyla örgütlenme zamanıdır. Tüm büyük fikirler, bir dönemden sonra yayılmıştır. Hristiyanlık, 2025 yıl önce 12 havariyle başlayıp bugüne dek büyümüştür. Bu fikrin ve şehitlerin huzurunda şunu söylüyorum: Kendimi buna hazır hissediyorum. Apocu yürüyüşte bir yoldaş, cezaevinde, “Apoculuk başladığında, ülkemden kopmuş bir çocuktum” demişti. Ben de diyorum ki, Apocu fikrin yayıldığı süreçte bizler de öyleydik; evimizin duvarlarında, PKK’den önce Apoculuğu görüyorduk.
Apocu olmanın anlamı, o günden bugüne, gerçek, dürüst ve aktif bir yoldaş olmaktır; bu çizgide denizde bir damla olmaktır. Tüm çabalarım ve duruşum, bundan sonra daha doğru bir katılımla bu yolu sürdürmeyi hedefleyecektir. Yoldaşların ve şehitlerin huzurunda, şehitlerin borcunu omuzlarımda hissederek, onlarla gerçek bir yoldaş olarak yürümek için tavrım ve yürüyüşüm bu doğrultuda olacaktır. Bu sözü pratiğimde hayata geçireceğim.”