Bülbül: BM, NATO, CPT, AİHM tecridin ortağıdır

HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, CPT ve diğer kurumların İmralı’da yaşanan işkenceye onay ve destek verdiğini söyledi.

İmralı’da 24 yıldır süren tecrit politikasını ANF’ye değerlendiren HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül,  BM, NATO, CPT AB, AİHM gibi kurumların Türkiye ile ortaklaşa yürüttükleri hukuk dışı, insan hak ve özgürlüklerine aykırı uygulamalarla Kürt halkına, topluma, insanlığa karşı suç işlediğini söyledi. İmralı sisteminin sadece bir cezaevi olmadığını belirten Bülbül, “Özellikle Kürt halkının ve önderinin talepleri karşısında inkarcı zihniyetin ortaya koyduğu bir sistemdir İmralı sistemi. Şark ıslahat, özel harp, kayyum darbesi, işkenceler, 12 Eylül, faili meçhulleri nasıl planladılarsa İmralı sistemini de öyle planladılar. Darbelerin içinde nasıl Gladio varsa İmralı’da yaşanan tecritte de  Gladio var. Madrid zirvesinde Türkiye İsveç'e ne verdi, İsveç Türkiye’ye ne verdi? Hukuk dışı işler yapılıyor. Devletler hukukuna göre değil, kendi kapitalist ihtiyaçlarına göre bir politika uyguluyorlar” diye konuştu.

TÜRKİYE, IRAK, İRAN VE SURİYE’NİN YAPTIĞINI NATO YAPIYOR

Dünyada genel olarak kültürlerin kendini yaşatma sorunu olduğunu belirten Bülbül, “Kimlik sorunu bütün dünyada var,  bu sorun insanlığın varlık sorunudur, etnik coğrafik, siyasi sorundur. Kürt halkının da bu anlamda varlık sorunu vardır ve bu Türkiye’de, İran’da, Suriye ve Irak’ta var ve bu yetmediği gibi NATO’da bunu yapıyor. AKP, Zelensky ve  Putin ile görüşünce övünüyor ama kendi yurttaşlarI ile görüşmüyor, kendi sorununun taraflarıyla görüşmediği sürece ne anlamı var. Kendi halkına zorbalık yapacaksın, orada başka bir şey diyeceksin. Tecrit sayın Öcalan'a uygulanan bir sistemi de aşmış, tüm halklara uygulanan sistemdir. Dört insanın birbiriyle görüşmesinin engellenmesi ve bunların bir adada kalmaya mecbur kalması durumu var” ifadelerini kullandı.

CPT’NİN KENDİSİNE SAYGISI YOK

CPT’ye kendisine bile saygısı olmayan bir kurum olarak değerlendiren Bülbül,: “Ne demek izin vermediler ben açıklayamam. Sen İnsan Haklarını temsil edeceksin ve açıklamayacaksın. İmralı’da sistem zorbalıktır ve bu zorbalığa son verilmelidir. Sayın Öcalan’ın Türkiye’de, devlet nezdinde, halk nezdinde bir tanımı var. Sayın Öcalan denildiğinde akla Kürt halkı ve toplumsal barış geliyor Bu sistem hukuksuzdur, zorbalıktır. Başlangıçtan bu yana insan hak ve özgürlüklerine aykırıdır. Tutukluluk ve hükümlülükle açıklanacak bir durum değil. Sayın Öcalan'a, Kürt halkına, demokrasi isteyenlere karşı suç içeren bir yaklaşım var. AKP, Adalet Bakanı, Savcılar, CPT, NATO ve BM açıkça suç işliyorlar” dedi.

ARTIK ABDULLAH ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ KONUŞULMALIDIR

Bülbül sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir insanı bir adaya koyacaksın, ailesiyle görüştürmeyeceksin. Böyle bir hukuk yok. Zorbalıkta ve tiranlıkta yaşıyoruz. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü artık konuşulmalıdır. İşkenceyi önleme ile ilgili İşkenceyi Önleme Komitesi diyoruz, ismi çok büyük. İşkence illaki elektrik, darp değildir. Tecrit işkencedir. “İşkence var mı yok mu araştıracağız diyorlar” daha neyi araştırıyorsunuz? Siyasi düşüncelerini beyan etmesi gibi onlarca işkence var. Konuyu sadece CPT ölçeğinde tartışılmasını yeterli ve doğru bulmuyorum. Bu sistem yanlış ve suç içeriyor. CPT işkenceyi önleme komitesi ile bu işkenceyi görmüyorsa bu da bir işkencedir. Hala inceleme yapmaları insan aklıyla, bir toplumla dalga geçmektir.”