Cezaevlerinde 12 Eylülde başlayan süresiz dönüşümsüz açlık grevlerinde yüzlerce tutsak bedenlerini ölüme yatırırken en büyük desteði ailelerinden görüyorlar. Vandaki tutsak aileleri evlatlarının taleplerini sahiplendiklerini belirtiyor ve AKPli Kürtlere sesleniyorlar: Bu sorun bir gün çözülecek, ama siz bu anaların yüzüne nasıl bakacaksınız?
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak saðlık-güvenlik- özgürlük koşullarının saðlanması ve Kürt halkının demokratik taleplerinin karşılanması için PKK ve PAJKlı tutsakların 12 Eylülde başlattıkları süresiz dönüşümsüz açlık grevi 41. gününe girdi.
Türk Tabipler Birliðinin verdiði bilgilere göre bazı tutsaklarda kanamanın başladıðı ve kritik aşamaya girilen büyük açlık grevi eylemcilerine en büyük destek ailelerinden geliyor.
Van TUYAD-DER ve Vandaki tutsak yakınları, açlık grevine katılan Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, BDP eski Ýl Başkanı ve Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Cüneyt Caniş, Edremit Belediye Başkanı Abdulkerim Sayan ve BDP'li yöneticilerin resimlerinin bulunduðu nöbet çadırında ANFye konuştu.
Çadırda, Başkanlarımız derhal serbest bırakılsın, "Siyasi tutsakları onurumuzdur, talepleri taleplerimizdir, zindan direnişini selamlıyoruz" ve tutsakların taleplerinin yazılı olduðu pankartlar ile siyasi tutsakların gönderdikleri mektuplar asılı.
ARTIK HÝÇBÝR ANNE AÐLAMASIN
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalanın koşulları iyileştirilmeden ve siyasi tutsaklar açlık grevini sürdürdüðü müddetçe kendilerinin de eylemlerine devam edeceklerini söyleyen tutsak yakını Muhteber Bur, Asker anaları da gelsin, bu kanın durması için el ele tutuşalım. Bu savaşta onlar da çocuklarını kaybediyor. Artık yeter, hiçbir anne artık aðlamasın diye asker annelerine seslendi. Bur, barış yolunun Ýmralıdan geçtiðine işaret ederek, devletin Öcalan üzerinde bir yılı aşkın süredir devam eden tecritin kaldırmasını istedi.
Kürt Halk Önderi Öcalanın saðlıðı ve durumuna ilişkin 14 aydır bilgi sahibi olmadıklarını vurgulayan Barış Annesi Hanife Kaçak, Önderlik, nasıl bir durumdadır bilmiyoruz. Cezaevlerindeki PKK ve PAJKlı tutsaklar önderlikten haber alıncaya kadar açlık grevlerini sürdürecekler. Biz anneler de onların eylemlerini buradan destekliyoruz. Ölümde olsa biz vazgeçmeyeceðiz. Biz önderimizin yanındayız. Devlet önderlikle görüşsün, talepler kabul edilsin diye konuştu.
SONUNA KADAR VAZGEÇMEYECEÐÝZ
Ýki oðlu HPG saflarında hayatını kaybeden Hanım Acar ise Ben acılı bir anneyim. Ýki oðlumu kaybettim, biri ise şimdi daðda. Bir anne olarak sonuna kadar vazgeçmeyeceðiz. Ýki oðlum daha var onlar da gitsin bu yola. Hiçbir pişmanlık yok içimizde. Sonuna kadar davamın arkasındayım. Artık yeter diye konuştu.
Başbakan Tayyip Erdoðanın, Benim Kürt vatandaşlarım yönündeki söylemlerine de tepki gösteren Acar, Kürtler artık kendine gelsin, bu oyuna gelmesin. Kürt Kürttür. Erdoðanın, CHPnin ya da MHPnin Kürdü olmaz. Bütün Kürtler gelsin birleşsin diyerek Kürt halkına seslendi.
AKP Hükümetinin Suriye tezkeresini de eleştiren Acar, O tezkere Suriye için deðil, oradaki Kürt halkını yok etmek için Meclisten geçirildi dedi. Ve Kürtlerin artık eski Kürtler olmadıðının altını çizdi. Acar son olarak AKP Hükümetinin yanında yer alan Kürtlere ise, Yol yakınken dönün. Bu sorun çözülecek. Ama siz bu anaların yüzüne ne yüzle, nasıl bakacaksınız? şeklinde seslendi.
Diyarbakır Cezaevinde tutuklu bulunan Salih Akdoðanın annesi Hamri Akdoðan ise, Artık biz önderimizin özgürlüðünü istiyoruz. Bu savaş bitsin istiyoruz. Barış istiyoruz diyerek bedenlerini ölüme yatıran tutsakların taleplerinin yerine getirilmesini istedi.