Babacan'dan açlık grevine müdahale sinyali
Babacan'dan açlık grevine müdahale sinyali
Bakanlar Kurulu ardından açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, cezaevlerindeki açlık grevleriyle ilgili olarak devletin bir şefkat eli vardır; ama öte yandan devletin yaptırım yapacak gücü vardır. Gerekli adımları, gerekli kararları zamanı gelince atarız, yaparız diyerek müdahale sinyali verdi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bakanlar Kurulu sonrasında yaptıðı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. AB Ýlerleme Raporu ve Gazetecileri Koruma Komitesi'nin Türkiye'deki basın özgürlüðü ile ilgili yayımladıðı raporla ilgili bir soru üzerine Babacan, "AB'nin komisyonun hazırlamış olduðu ilerleme raporu daha önceki senelerden farklı olarak bizim atmış olduðumuz olumlu adımların daha kısa geçiştirildiði; fakat bir bakıma yapmadıðımız, şu ya da bu sebeple geciktirdiðimiz konulara da daha fazla aðırlık verildiði bir rapor. Yani o açıdan daha önceki yılların raporlarına göre bir miktar daha dengesiz rapor olduðu kanaati bizde var" diye konuştu.
Cezaevlerinde bulunan tutuklu gazetecilerin durumuna da deðinen Babacan, cezaevlerindeki gazetecilerin çoðunun basın kartının bile bulunmadıðını belirterek, gazetecilik mesleðini sarı basın kartına endeksledi. Babacan, "Haklarındaki suçlamalar, devam eden dosyalar gazetecilik görevlerinden öte, başka türlü yanlış bir takım faaliyetler içine girdikleri şüphesiyle ya da bu iddialarla devam eden çalışma. Dolayısıyla biz Türkiye Cumhuriyeti'ni bir hukuk devleti yapabilmenin yoðun mücadelesini veriyoruz" iddiasında bulundu. Avrupa Birliði Komisyonu'nu yanlış yönlendiren çevreler olduðunu ve bunları takip ettiklerini savunan Babacan, "Bakıyoruz AB'ye üye olan ülkelerden bir kısmı kendi standartlarına dahi uymuyor. Kendi koydukları kuralları bozuyorlar, kendi ölçütlerine uymuyorlar. Bu siyasi kriterlerde de var, ekonomik kriterlerde de var" şeklinde konuştu.
Cezaevlerinde bulunan PKK'li ve PAJK'lı tutsakların yaptıðı açlık grevleriyle ilgili bir soru üzerine de deðerlendirmelerde bulunan Babacan, "Biliyorsunuz, devletin bir şefkat eli vardır; ama öte yandan devletin yaptırım yapacak gücü vardır. Dolayısıyla biz bu her iki özelliði bir bakıma devletimizin alanını en etkin bir şekilde kullanarak bahsettiðiniz konularda gerekli adımları, gerekli kararları zamanı gelince atarız, yaparız" diyerek olası müdahalenin sinyalini verdi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bakanlar Kurulu sonrasında yaptıðı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. AB Ýlerleme Raporu ve Gazetecileri Koruma Komitesi'nin Türkiye'deki basın özgürlüðü ile ilgili yayımladıðı raporla ilgili bir soru üzerine Babacan, "AB'nin komisyonun hazırlamış olduðu ilerleme raporu daha önceki senelerden farklı olarak bizim atmış olduðumuz olumlu adımların daha kısa geçiştirildiði; fakat bir bakıma yapmadıðımız, şu ya da bu sebeple geciktirdiðimiz konulara da daha fazla aðırlık verildiði bir rapor. Yani o açıdan daha önceki yılların raporlarına göre bir miktar daha dengesiz rapor olduðu kanaati bizde var" diye konuştu.
Cezaevlerinde bulunan tutuklu gazetecilerin durumuna da deðinen Babacan, cezaevlerindeki gazetecilerin çoðunun basın kartının bile bulunmadıðını belirterek, gazetecilik mesleðini sarı basın kartına endeksledi. Babacan, "Haklarındaki suçlamalar, devam eden dosyalar gazetecilik görevlerinden öte, başka türlü yanlış bir takım faaliyetler içine girdikleri şüphesiyle ya da bu iddialarla devam eden çalışma. Dolayısıyla biz Türkiye Cumhuriyeti'ni bir hukuk devleti yapabilmenin yoðun mücadelesini veriyoruz" iddiasında bulundu. Avrupa Birliði Komisyonu'nu yanlış yönlendiren çevreler olduðunu ve bunları takip ettiklerini savunan Babacan, "Bakıyoruz AB'ye üye olan ülkelerden bir kısmı kendi standartlarına dahi uymuyor. Kendi koydukları kuralları bozuyorlar, kendi ölçütlerine uymuyorlar. Bu siyasi kriterlerde de var, ekonomik kriterlerde de var" şeklinde konuştu.
Cezaevlerinde bulunan PKK'li ve PAJK'lı tutsakların yaptıðı açlık grevleriyle ilgili bir soru üzerine de deðerlendirmelerde bulunan Babacan, "Biliyorsunuz, devletin bir şefkat eli vardır; ama öte yandan devletin yaptırım yapacak gücü vardır. Dolayısıyla biz bu her iki özelliði bir bakıma devletimizin alanını en etkin bir şekilde kullanarak bahsettiðiniz konularda gerekli adımları, gerekli kararları zamanı gelince atarız, yaparız" diyerek olası müdahalenin sinyalini verdi.
