Ankara Dersimliler Derneði Başkanı Yaşar Kılavuz, Dersim Katliamının 75. yılında Kürt halkına yapılan zulmün Dersim 38 katliamını gerçekleştiren zihniyetin deðişmediðini gösterdiðini belirtti. Kılavuz, 10 bin siyasi tutsaðın yürüttüðü süresiz dönüşümsüz açlık grevi ölüm sınırındayken egemenlerin açıklamalarının Muaviye zihniyetinden, Ebu Suud fetvalarından, Dersimi çıbanbaşı olarak görenlerden farkının olmadıðını vurguladı. Kılavuz, ölümler yaşanmadan tutsakların taleplerinin de karşılanmasını istedi.
Ankara Dersimliler Derneði, Dersim Katliamının 75. yılı dolayısıyla Ulustaki 1. Meclis önünde basın açıklaması yaptı. Çeşitli kurum temsilcilerinin de destek verdiði açıklamada konuşan Ankara Dersimliler Derneði Başkanı Yaşar Kılavuz, Dersim 38, bitmeyen davamız kapanmayan yaramızdır. 75 yıl önce hukuksuz bir şekilde asılarak katledilen Seyit Rıza ve arkadaşları ile kefensiz topraða düşenlerin şahsında Dersim halkına karşı gerçekleştirilen katliamı lanetliyoruz dedi.
Yaşadıkları zulmün intikamını almayı hiçbir zaman düşünmediklerini ve de intikam duygusuyla yaşamadıklarını söyleyen Kılavuz, Her zaman adaletin tecelli etmesini, bu zulmün sorumlularının açıða çıkarılmasını ve yargılanmasını bekledik. Egemenlerin, yok edilmesi gereken çıbanbaşı olarak gördükleri ve cumhuriyet yönetimince barbarca bir zulme tabi tutulan Dersim katliamını unutmak kendine insanım diyenin insanlıðını kaybetmesidir. On binlerce insanımızın katledildiði bu soykırımda analarının rahminde süngülenen bebeler, zalimin eline geçmemek için uçurumlardan atlayarak vahşetten kurtulmaya çalışan kadınlarımızı, toplu kurşuna dizilen insanlarımız, geçmişin acıları olarak yüreklerimizi kanatmaya devam ediyor diye konuştu.
KÜRTLERE YÖNELÝK ZULÜM DERSÝM 38 ZÝHNÝYETÝNÝN DEÐÝŞMEDÝÐÝNÝ GÖSTERÝYOR
Katliam sonrası evlatlık verilen kız çocuklarının akıbetinin bilinmediðini, sürgünlerde yaşanan acıları unutmanın mümkün olmadıðını dile getiren Kılavuz, Dersim 37-38de yaşanan katliamcı zihniyetin etkilerini bugün daha derinden hissederken emin olduðumuz diðer bir gerçek ise 38 zihniyetinin egemenlerce günümüzde de sürdürüldüðüdür. Bugün bombalanan daðlarımız, baraj, siyanürlü maden işletmeciliði politikaları ile yok edilmek istenen coðrafyamız, tutuklanarak zindanlarda çürütülmek istenen gençlerimiz, kadınlarımız nasıl bir zihniyet ile yönetildiðimizin göstergesidir. Dersim halkının yaşadıðı zulüm, günümüzde daha inceltilmiş 38 zihniyeti ile devam ettirilirken, Kerbeladan günümüze kadar Muaviye zihniyeti varlıðını sürdürüyor. Kürt halkı üzerinde sürdürülen zulüm politikaları, Dersim 38 zihniyetinin deðişmediðinin en büyük göstergesidir dedi.
TALEPLERÝMÝZ KARŞILANINCAYA KADAR ACILARIMIZ DÝNMEYECEK
Cezaevlerinde 10 bin tutsaðın başlattıðı süresiz dönüşümsüz açlık grevinin ölüm sınırındayken egemenlerin açıklamalarının Muaviye zihniyetinden, Ebu Suud fetvalarından, Dersimi çıbanbaşı olarak görenlerden farkının olmadıðını vurgulayan Kılavuz, Zindanlarda tutsakların talepleri demokratik, insani taleplerdir ve derhal karşılanmalıdır. Ölümler yaşanmadan tutsakların taleplerinin karşılanması gerekir.
Dersim 38 zulmünü yaşamış bir coðrafyanın çocukları olarak hükümete bir kez daha sesleniyoruz; zindanlarda yaşanacak ölümlerin sorumlusu siz olacaksınız, Ýnsanlık tarihine bir kez daha kara bir leke bırakmamak için derhal adım atın ve tutsakların taleplerini karşılayın. Dersim katliamının 75. yılında acılarımızı yaşamaya devam ediyoruz. Ve haklı taleplerimiz karşılanıncaya kadar da acılarımız dinmeyecektir. Herkes bilmelidir ki hiçbir Dersimli, katliamın acılarını unutacak kadar düşkünleşmemiştir. Ve hiçbir Dersimli acılarımızı tazminat ile ilişkilendirmeyecek kadar vicdansız olmayacaktır diye konuştu.
Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması, Dersim katliamının tüm sorumlularının açıða çıkarılması ve yargılanması, başta Dersim olmak üzere köylerimizin gerçek isimlerinin geri verilemesi, kayıp çocuklarımızın, evlatlık verilenlerin ve sürgünlerin akıbetlerinin açıklanması, devlet arşivlerinin süreçten geçirilmeden olduðu gibi tüm çıplaklıðı ile araştırmacılara açılması taleplerimizdir diye taleplerini sıralayan Kılavuz, kimsenin Dersimlilerin acıları üzerinden siyaset yapmamasını istedi.