Daha yasalaşmadan eleştirilere hedef olan anadilde savunma tasarısı Meclis Ýnsan Hakları Ýnceleme Komisyonu’nda görüşülüyor. BDP Milletvekili Hasip Kaplan, 10 bin tutsaðın anadil özgürlüðü için açlık grevindeyken parayla tercüman tutmayı öngören düzenlemenin insan onuruyla dalga geçmek anlamına geldiðini belirtti.

Meclis Ýnsan Haklarını Ýnceleme Komisyonu, kamuoyunda anadilde savunma hakkını düzenleyen tasarı olarak bilinen “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Ýnfazı Hakkında Kanunu'nda Deðişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın görüşmelerine devam etti. Toplantıda, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in sunumunun ardından milletvekilleri söz alarak konuştu. BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, savunmanın tutuklanma ile başladıðı ve sadece soruşturma deðil kovuşturma aşaması için de anadilde savunma hakkının getirilmesi gerektiðini söyledi. Kaplan, ayrıca bugün 65. gününde olan açlık grevlerinin son bulması için bu düzenlemeye avukatlarla görüşme konusunda bir madde eklenmesinin yeterli olacaðını dile getirdi. Bakan Ergin ise, getirdikleri düzenlemenin kovuşturma aşaması için olduðunu belirterek, “Getirdiðimiz düzenleme Türkçe bilmeyenler için deðildir. Ceza Usul Yasamızda Türkçe bilmeyenler için kolluktan itibaren tercüman imkanı sunmaktadır. Ama dikkat ederseniz bu madde, ‘meramını anlatacak kadar Türkçe bilmesine raðmen, kendisini daha iyi ifade edeceði dilde savunma yapması’ diyor. Burada yargılanan kişinin soruşturma aşamasında kendini yeterince savunamayacaðı sonucunu çıkarmanın doðru olmadıðını düşünüyorum” dedi.

ERGÝN: DÜZENLEMEYÝ KÜRTLER ÝÇÝN YAPMADIK!

Ergin, Kaplan’ın açlık grevleri ile ilgili çaðrısına ise, “Eðer gerçekten cezaevlerinde bir zarar oluşmasını önlemek istiyorsanız, yeterli gelmiyor mu? Parlamento bir inisiyatif almış, bir düzenleme getiriliyor. Kaldı ki bu düzenlemeyi cezaevlerindeki eylemlerin doðrudan bir sonucu olarak bu masaya getirmedik. Biz daha önce deklare ettiðimiz Kürt vatandaşlarımızın hassaten problemlerini çözme adına deðil, biz bunu temel insan hakları çerçevesinde deðerlendiriyoruz” dedi.

‘ÝNSAN ONURUYLA DALGA GEÇÝLÝYOR’

Ergin’in sözünün ardından yeniden konuşan Kaplan, tasarıya ilişkin genel görüşlerini dile getirdi. Tercüman ücretinin kişinin kendisi tarafından ödenmesinin insan onuru ile dalga geçmek olduðunu söyleyen Kaplan, “Bu Kürt halkını, özellikle 10 bin tutuklu açlık grevinde yatarken insan onurunu rencide eden bir durumdur. Bu ticari mantıðı lütfen bu komisyon görüşmelerinden çıkartalım” dedi. Feleknaz Uca’nın gözaltına alındıðını hatırlatan Kaplan, Uca’nın savunmasını anadili olan Kürçe yapmak istediðini ancak Almanca bildiði gerekçesi ile Almanca bilen tercüman getirilmek istediðini söyledi. Kaplan, “21. yüzyılda kim kiminle dalga geçiyor. Bu ne aymazlıktır, bu ne önyargıdır, bu ne ırkçılıktır, bu ne inkarcılıktır” dedi.

ERONAT PROVOKASYONU

Kaplan’ın konuşması sırasında YSK tarafından Hatip Dicle’nin milletvekilliðinin düşürülmesi sonucu milletvekili yapılan AKP Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, Kaplan’a “ırkçılıðı yapan sensin be” diye baðırdı. Eronat, “Konuşma, terbiyesizlik yapma” diyen Kaplan'a ‘Terbiyesiz, utanmaz’ diye hakaret etti. Kaplan’ın Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün’e hitaben “susturun şunu” diye seslenmesi üzerine Eronat, “Milletin canını alıyorsun, sen konuşma, sen sus” dedi. Eronat’ın “Sen bu komisyonun üyesi bile deðilsin” demesine Kaplan, “Ben bu Meclis’in vekiliyim, hakkımı kullanıyorum” diye karşılık verdi. Provokasyona devam eden Eronat, Kaplan’a, “Çaldıðın canların hesabını ver, hırsız” şeklinde hakaret etmeyi sürdürürken, Kaplan ise, “Milletin iradesini çalan hırsızlar burada temsilci olacak deðil mi?” diye konuşarak tepkisini dile getirdi.

Yapılan konuşmaların ardından komisyon toplantısına ara verildi