Yargıtay’ın Mor Gabriel Manastırı’nın topraklarının hazineye ait olduðunu karar vermesine Ýsveç’te kurulu Kürt, Türk, Ermeni, Alevi, Süryani ve Asuri örgütleri ortak bir açıklama yaparak sert tepki gösterdi. Onbinlerce üyeleri bulunan 28 demokratik kitle örgütü “Mor Gabriel’e dokunma” başlıklı ortak açıklamalarında Mor Gabriel’i işgalci ilan eden kararı hukuk dışı, siyasi bir karar olarak niteledi ve AKP Ýktidarına azınlıklara karşı sürdürdüðü düşmanca politikaya son vermesi çaðrısında bulundu.

Kürt ve Alevi örgütlerinin başlattıðı, Türkiye ve Kürdistanlı derneklerin önemli bir kesiminin katıldıðı çaðrı deðişik ulus, inanç ve milliyetlerden göçmenlerin Süryanilere yönelik saldırılara birlikte tavır almaları açısından önem taşıyor.

Ýsveç Alevi Federasyonu, Ýsveç Kürt Konseyi,Ýsveç- Ermeni Federasyonu, Ýsveç-Asuri Federasyonu, Kürt Gençlik Federasyonu, Türk Sanat ve Kültür Derneði, Asuri Kültür Merkezi, Stockholm Amara Kürt Kadın Derneði, Seyfo Center, Mezopotamya Demokratik Deðişim Partisi, Göteborg Alevi Kültür Merkezi, Asuri-Süryani-Keldani Derneði, Kültür Ýşçileri Derneði, Kurdocide Watch-CHAK ve Stockholm Kürt Enstitüsü’nün de imzalarının yer aldıðı açıklamada şu görüşlere yer veriliyor:

Süryanilerden topraklarını terketmeleri isteniyor

“Türklerin Anadolu’ya gelmelerinden çok önce M.S. 397 yılında Süryanilerin inşa ettikleri tarihi manastırın işgalci olarak ilan edilmesi Türk Devletinin bölgede yaşayan farklı inanç ve kültürlere sahip Süryaniler, Ermeniler, Rumlar, Kürtler ve Alevilere yönelik 90 yıldır sürdürdüðü ayrımcı ve dışlayıcı politikanın dışa vurumudur.

Bu politikanın sonucu olarak Anadolu’nun kadim halkları katliamlara uðramış, yüzbinlercesi topraklarından sürülmüş veya başka yere göç etmek zorunda bırakılmıştır. Nitekim bugün 3 bini Turabdin’de olmak üzere Türkiye’de toplam 18 bin Süryani kalmıştır. Yargıtay’ın kararı kendi topraklarında baskı altında yaşayan Süryani-Asuri halkına “sizin buralarda yaşama hakkınız yok. Buraları terkedin” mesajının verilmesinden başka bir şey deðildir. Anti-Demokratik, hukuk dışı bu karar sadece Manastırın deðil tüm Süryanilerin varlıðına yönelik bir tehdittir.

Yargıtay’ın kararı hukuki deðil siyasal bir nitelik taşımaktadır. Sorunu ayrıntılı olarak araştıran ve belgeleri ve tapuları inceleyen Midyat Kadastro Mahkemesi arazilerin Manastırın malı olduðunu kararlaştırdıðı halde Yargıtay bu kararı bozarak Manastırı işgalci duruma düşürmüştür. Söz konusu karar adalet mekanizmasının başka inanç ve milliyetlerden insanlara karşı düşmanca davranan AKP iktidarının hizmetindeki bir alete dönüştüðünü göstermiştir.”

Mor Gabriel için ikinci soru önergesi

Sosyal Demokrat Ýşçi Partisi Milletvekili Yılmaz Kerimo’dan sonra Hıristiyan Demokrat Parti Milletvekili Robert Halef de Mor Gabriel’i işgalci ilan eden Yargıtay kararını ve Türkiye’de azınlıklar üzerindeki baskı ve saldırıları Ýsveç Parlamentosunun gündemine taşıdı. Halef Yargıtay kararının Türkiye’nin azınlıklara karşı ayrımcı yaklaşımını ortaya koyduðunu belirtiyor ve Ýsveç’in konuyu Avrupa Birliði Bakanlar Kurulu toplantısına taşımasını talep ediyor.