Akın: Direnişimiz sistemi zorlayacak düzeye geldi

128 gündür açlık grevi eyleminde olan Sedat Akın: "Direnişimiz sistemi zorlayacak bir düzeye geldi. Çünkü böylesi tarihi bir direnişin örneği görülmemiş bugüne kadar. Bu muhteşem bir inanç ve bağlılıkla ilerleyen bir direniştir.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in başlattığı açlık grevi 186'ıncı gününe girerken, hapishanelerde tutsakların başlattığı açlık grevi ve ölüm orucu eylemleri de sürüyor. Erzincan T Tipi Hapishanesinde tutuklu bulunduğu sırada eylemde olan Sedat Akın ise açlık grevinin 44'üncü gününde tahliye edilmişti. Tahliye edildikten sonra açlık grevi direnişini evinde sürdüren Akın’ın eylemi 128'inci gününde devam ediyor.

Akın şu anda bir saat aralıklarla sıvı alıyor. Akın'ın yanında kendisine refakat edenler, sıvıları almakta zorlandığında bu aralığın birkaç saate çıktığını belirtiyor. Gün içerisinde haber bültenlerini takip ettiğini eden Akın, eve gelen misafirlerle genel süreci, tecrit ve açlık grevleri üzerine tartışmalar yürütüyor. Sağlık durumu gittikçe kötüleşen Akın, sık sık kalp, baş ve eklem ağrılarının yanı sıra mide krampları ve halsizlik gibi sorunlar yaşıyor. 24 Nisan tarihinde hastaneye kaldırılan Akın, kendine geldikten sonra eve götürülmek istediğini söylemişti. Ancak hastanedeki sağlıksız ortamdan ve enfeksiyondan kaynaklı eve döndükten sonra ayaklarında ve bacaklarındaki halsizliğin arttığı görülüyor. Tansiyon değerleri 8/5'lere kadar düşen Akın, sıklıkla kalp çarpıntıları yaşıyor. Sese, ışığa ve kokuya aşırı hassaslaşan Akın, moral ve motivasyon açısından muhteşem düzeyde olduğunu söylüyor.

Başlatmış olduğu açlık grevi eylemine ilişkin ANF'ye konuşan Sedat Akın, gün içerisinde neler yaptığını anlattı. Akın, günün büyük bir kısmını arkadaşlarıyla sohbet ederek geçirdiğini belirterek, siyasal süreci takip ettiğini kaydetti.

'TÜRKİYE TOPLUMU ÜZERİNDE TECRİT VAR'

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi de değerlendiren Akın, konuşmasını şu sözler sürdürdü: "Bugün 8 yıldır süren bir tecritten bahsediyoruz. Söz konusu bunca yıl olunca ister istemez insanlarda bir kaygı yaratıyor. Ne aile ne de avukat görüşlerine izin veriliyor. Tabi biz bugün tarihsel bir direnişin içerisindeyiz. Binlerce arkadaşımız açlık grevinde, 30 arkadaşımız da ölüm orucuna başladı. Bu direnişimiz sistemi zorlayacak bir düzeye geldi. Çünkü böylesi tarihi bir direnişin örneği görülmemiş bugüne kadar. Bu, muhteşem bir inanç ve bağlılıkla ilerleyen bir direniştir. Bugün baktığımızda 12 Ocak'taki görüşmeye izin verilmesi direnişimizi kırdırtma amaçlı bir planın parçasıydı. Ama direniş kırılmadı. Çünkü bizim taleplerimiz belli, inanç ve kararlılıkla mücadelemizi başarıya ulaştıracağımızı söyledik. Yine bugün bir avukat görüşüyle bu tecridin kalktığını da söyleyemeyiz. Görüşmenin olması olumlu bir şey ama bunun süreklilik kazanacak bir düzeyde olması gerekiyor. Bugün sadece Kürt halkı üzerinde değil, tüm Türkiye toplumu üzerinde bir tecrit var."

'İNANCIMIZ VAR, TECRİDİ KIRACAĞIZ'

Özgürlüklerden ve Türkiye toplumunun bir barış ortamı içerisinde yaşayabilmesinden bahsedebilmek için İmralı Adası'ndaki tecridin kaldırılması gerektiğini vurgulayan Akın, "20 yıl önce de kardeşlikten ve barıştan söz edebilmenin kilit noktasının İmralı Adası olduğunu söylüyorduk. Tecrit kırılmadığı ve İmralı ile irtibat kurulmadığı sürece bu kaotik yaşamın bir anlamı yoktur. Bilge insan bize bir yaşam öğretti ve yaşamın ne kadar anlamlı olduğunu da gösterdi. Biz de bugün bunun için açlık grevindeyiz. Tabi ki günden güne insanlar eriyor ama bunlar bizim moralimizin önüne geçmiyor. İnancımız var, çünkü tecridi kıracağız ve bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağız" diye konuştu.

'DİRENİŞ ALANLARA YAYILIYOR'

Akın, 80'li yıllardaki ölüm oruçlarında da bugüne benzer bir profilin ortaya çıktığını belirterek, şöyle devam etti: "O zamanda direniş zindanlarda başlatıldı ve zindanlarda bitti. Halkı baskı altına almışlardı. Ama bugün, 2019 yılında zindanlarda başlayan tarihi bir direniş alanlara yayılıyor. Annelerimizin öncülüğü bizi dimdik ayakta tutuyor. Beyaz tülbentli annelerimiz var oldukça ve mücadeleye devam ettikçe bizler her zaman kazanacak toplum olacağız. Çünkü bu annelerin mücadeleleri bizleri ayakta tutuyor, moral veriyor. Gün geçtikçe daha bir hevesleniyoruz. Böylelikle bu mücadelenin başarıya ulaşacağını görüyoruz. Bu mücadelenin içerisinde yer alan halkımızın öncülüğünde direnişimizi sürdürdüğümüzün farkına varıyoruz. Mücadelemiz gittikçe daha da büyüyor ve tarihi bir rol alıyor. İlk başlarda belki bir toplumsallaşma yoktu ama bugün bir sahiplenme var. İnanıyoruz ki annelerimizle birlikte bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağız."

'ZAFERİ KUTLAYACAK BOYUTTAYIZ'

Mücadele çatısı altında birçok arkadaşlarının bugün dışarıda eylemlerini devam ettirdiklerini vurgulayan Akın, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Bugün Nasır ve Strasbourg'daki arkadaşlarla konuştuğumda eylemime katkı sunacak hareketlenmeler oluyor bende. Öncelikle Leyla heval olmak üzere içeride ve dışarıda eylemlerine devam tüm arkadaşlara, mücadelemizin artık bir aşamaya geldiğini ve direnişimizin zaferini kutlayacak boyutta olduğumuzu söylemek isterim. Hep birlikte bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağız. Gökyüzünde parlayan her bir yıldıza olan inancımızla mücadelemizi büyüteceğimizin sözünü veriyoruz."