Sudan’da son 30 yılın en önemli toplumsal öfkesi

Sudan’ın savaş suçlusu devlet Başkanı Ömer El Beşir iktidarına karşı son 30 yılın en önemli grev ve eylemleri yaşanıyor.

Protesto eylemleri, geçen Çarşamba günü hükümetin ekmek fiyatını üçe katlama kararı ardından başladı. Bu Pazartesi günü de, farklı mesleki sektörlerde greve gidildi. Greve ilk katılanlar arasında hastaneler yer alıyor.

Protesto eylemleri şimdiye kadar 10 dolayında kente yayıldı. Bu protestolar, Ömer El Beşir iktidarında son 30 yılın en önemli tepkisi olarak görülüyor.

Organizatörler arasındaki Doktorlar Komitesi, Salı akşamı Cumhurbaşkanlığı’na taleplerini ileteceklerini bildirdi. Komite, halkın talepleri doğrultusuna Cumhurbaşkanı’nın derhal istifasını isteyeceklerini kaydetti.

Devlet güçleri protesto eylemlerini bastırmak için şiddete başvurdu. Doğudaki El Gadaref’te en az 8 eylemci ölürken, doğudaki Atbara’da ise 2 kişinin öldüğü bildiriliyor. Muhalefet bilançonun çok daha ağır olduğunu belirtiyor. Muhalefet partisi lideri Sadık El Mehdi’ye göre “meşru eyleme” güvenlik güçlerinin saldırılarında 22 kişi hayatını kaybetti.

Mehdi, Sudan’ın demokratik olarak seçilen ilk Başbakan’ı olarak anılıyor. Mehdi, 1989’da mevcut Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir tarafından düzenlenen darbe sonucu iktidardan düşürülmüştü. Bir çok kez sürgüne gönderilen Mehdi, geçen hafta ülkesine geri döndü.

Mehdi de eylemciler gibi rejim değişikliğine çağırıyor. Protesto eylemlerinin başında hayat pahalılığına karşı tepki yer alıyordu. Ancak kısa bir süre sonra “Halk rejimin gitmesini istiyor” şeklinde sloganlar atılmaya başlandı. Bu, 2011’deki Arap Baharı’nın temel sloganıydı.

AFP’ye göre siyaset bilimleri profesörü Abdullatif El Buni, “Protesto eylemlerinin temel nedeni ekonomiktir ve yüksek fiyatlarla bağlantılıdır, ama krizinin kökenleri siyasidir” dedi. Buni, halkın öfkesini hükümetin siyasetteki başarısızlıkları, hataları ve kötü yönetimi ile açıklıyor.

ERDOĞAN’IN SAVAŞ SUÇLUSU DOSTU VE BENZERLİKLERİ

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da “dostu” olmakla övündüğü Ömer El Beşir, 2010’dan bu yana Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yana savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım işlemekle suçlanıyor. Buna rağmen iki kez ülkenin başına seçildi. En son 2015’te yüzde 94,5’lik oy oranı ile seçildi. El Beşir, anayasada değişiklik yaparak, üçüncü kez aday olmaya hazırlanıyor. Beşir ayrıca, ülkesinin kamu fonlarından 9 milyar doları cebe indirmekle de suçlanıyor. Savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemek, yolsuzluk, diktatörlük, iktidar için anayasa değişiklikleri gibi çok sayıda demokrasi düşmanı adım, Erdoğan ile Beşir arasındaki benzerliklere de işaret ediyor.