Saleh’in ölümüyle Yemen’de dengeler alt üst

Yemen’de halen devam eden iç savaşta Husilerin uzun dönemdir ittifak yaptıkları eski devlet başkanıSaleh’i linç edilerek öldürüldüğünün iddia edilmesi ardından daha karmaşık bir sürece giriliyor.

Yemen’de halen devam eden iç savaşta Husilerin uzun dönemdir ittifak yaptıkları eski devlet başkanı Ali Abdullah Saleh’i linç edilerek öldürüldüğünün iddia edilmesi ardından daha karmaşık bir sürece girilirken, Suudi destekli ı Hadi Mansur’un önemli bir avantaj elde ettiği düşünülüyor.

2014 sonunda başlayan Yemen iç savaşında İran destekli Şii Husi milisleriyle Ali Abdullah Saleh’e bağlı güçler arasında ittifak yapılmış, Devlet Başkanı Mansur Hadi’ye bağlı güçler başkent Sana’dan çıkartılmıştı. Şii kökenli olan Ali Abdullah Saleh’e bağlı güçler ile Husiler arasındaki ittifak geçtiğimiz hafta çatlamış ve başkent Sana’da iki grup arasında çatışmalar başlamıştı.

BİRÇOK KAYNAK ÖLDÜĞÜNÜ DOĞRULUYOR

Yemen iç savaşında dengeler geçtiğimiz hafta Husiler ile Saleh yanlıları arasındaki çatışmalarla birlikte değişmeye başlamış ve sürgünde olan mevcut başkan Mansur Hadi’ye bağlı güçlerin Husilerin kontrolündeki yerleri geri almak için avantajlı konuma geçebileceği yorumları yapılmıştı.

Husilere bağlı medya organları ile sosyal medya ağlarında dolaştırılan iddialar El Arabiya televizyonu tarafından da doğrulanırken, Saleh’in öldürüldüğü tezii güçlendi.

Saleh’e bağlı milisler ile Genel Halk Kongresi tarafından yapılan açıklamalarda da Husiler tarafından öldürüldüğü bilgisi doğrulandı.

HUSİLER İLK SALEH’E KARŞI İSYAN BAŞLATMIŞTI

Ancak ülkenin kuzey ve kuzeybatısında nüfusun yarısına yakınını oluşturan ve önemli oranda Zeydilerden oluşan Şiiler ile Sünniler arasındaki anlaşmazlıklar uzun süreden beri devam ediyordu.  

2014 yılı sonunda o dönemde 100 binin üzerinde bir güce ulaştığı tahmin edilen Husiler ile Mansur Hadi’ye bağlı güçler arasında çatışmalar yeniden başlamıştı. Bu savaş, aslında 2004 yılında Husilerin Saleh’e karşı başlattıkları Saada merkezli isyanın sonucuydu.

Sonradan öldürülen Hüseyin Bedreddin el Husi tarafından kurulan bu grup, 2004 yılında Ali Abdullah Saleh’in iktidarda olduğu bu dönemde iktidarla çatışmaya girmişti.

Ali Abdullah Saleh’in iktidarına tehdit olarak gördüğü Husilerin Suudi Arabistan sınırındaki Saada vilayetinde başlayan isyanı 2004 yılından 2014 yılına kadar sürmüş ve daha güneydeki Amran vilayetinin alınmasıyla yeni bir evreye geçmişti.  

İÇ SAVAŞLA BİRLİKTE HUSİLERLE İTTİFAK

Arap Baharı’nın ortaya çıktığı 2011 yılında 33 yıllık iktidarı sarsılan Ali Abdullah Saleh, 1978’de dönemin Kuzey Yemen’inde devlet başkanlığına seçilmişti. İki Yemen’in birleştiği 1990 yılından sonra da görevine devam eden Saleh, 2011’de başlayan gösteriler sonrasında, 2012 yılında suikaste uğramıştı. Daha sonra görevini bırakan Saleh’in yerine Suudi destekli Abdrabo Mansur Hadi göreve gelmişti.

Bu arada devam eden Saada İsyanı, Temmuz 2014’te Husilerin Amran’ı almasıyla birlikte yeni bir aşamaya geçmiş ve halen devam eden Yemen İç Savaşı başlamıştı.

2011-2012’de yaşanan olaylardan sonra görevini bırakan Ali Abdullah Saleh, 2014’te başlayan iç savaşta Husilerle ittifak yoluna gitmişti.

İÇ SAVAŞ TAM BİR İNSANLIK DRAMINA DÖNÜŞTÜ

Husilerin Mart 2015’te başkent Sana’yı tümüyle ele geçirmesi ardından ise Devlet Başkanı Mansur Hadi, sürgüne gönderilmişti. Ancak ülkenin doğusunda yer yer El Kaide’nin hakim olduğu, kuzey ve kuzeybatısında ise Husilerin kontrolünün olduğu çatışmalar, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun dahil olmasıyla tam bir insanlık dramına dönüştü.

Suudi Arabistan öncülüğünde kurulan Arap Koalisyonu’nun savaşa dahil olmasıyla birlikte çatışmalar daha da yayılmıştı. Suudilerin ülkeye yönelik ambargosu nedeniyle ülkedeki insani kriz de büyük boyutlara ulaşmış durumda. 3 yıla yakın süreçte 27 milyonluk ülkede 8 bin 750 kişi yaşamını yitirirken, 50 bini aşkın kişi de yaralanmıştı.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yapılan son açıklamalarda, ülkeye insani yardımların ulaştırılamaması nedeniyle ülke nüfusunun yarısının açlıkla karşı karşıya olduğu ve yüz binlerce çocuğun hastalıklardan ölebileceği uyarıları yapılmıştı.

SUUDİ ARABİSTAN’LA MÜZAKERELERE HAZIR OLDUĞUNU DUYURMUŞTU

Ülkede baş gösteren kolera salgını binlerce kişinin yaşamına mal olurken, geçtiğimiz hafta 2 yıldır savaştığı Suudi Arabistan’a mesaj gönderen Ali Abdullah Saleh, ambargonun kaldırılması şartıyla müzakerelere hazır olduğunu duyurmuştu. Aynı günlerde başkent Sana’da Husiler ile Saleh yanlıları arasındaki çatışmalar başlamıştı.

Sadece geçtiğimiz Çarşamba’dan bu yana süren çatışmalarda ölenlerin sayısının 120’inin üzerinde olduğu sanılıyor. Ancak bu rakam Çarşamba ile Cuma günleri arasında yaşanan çatışmalara dair.

Saleh’in öldürüldüğünün duyurulması ardından mevcut Devlet Başkanı Mansur Hadi, emrindeki birliklere başkent Sana’ya operasyon için hazır olunması emrini verdi. Bu ise, Saleh’in de bağlı olduğu Genel Halk Kongresi’ndeki müttefikleriyle çatışma halinde olan Husiler için zorlu bir sürecin başlayacağı anlamına geliyor.

Fakat Saleh’in öldürüldüğü iddia edilen videoda yapılan propagandada, ‘Hüseyin, senin intikamını aldık’ ifadesi yer alıyor. Bu da, Husilerin 2004 yılında Saleh’e karşı isyanda öldürülen ilk liderleri Hüseyin Bedreddin el Husi’nin intikamını aldıkları ve Saleh’le ittifaklarının geçici olduğunu gösteriyor. İran destekli Husilerin bu adımı hangi amaçla attıkları kestirilemese de, iç savaşın daha karmaşık bir hal alacağı anlaşılıyor.

SUUDİLER DE BİTMEYEN SAVAŞTA ZORLANIYOR

Saleh’in öldürülmesi aynı zamanda, Yemen iç savaşından dolayı oldukça zorlanan Suudi Arabistan’da gücü eline geçirmeye başlayan Savunma Bakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Salman için de zorlukların devam edeceğini gösteriyor. Salman, Yemen’de ‘hızlı bir zafer’ vaat etmiş ancak askeri anlamda hiçbir ilerleme sağlanamadığı gibi 4 Kasım’da Husiler tarafından fırlatılan bir balistik füze ortalığı karıştırmıştı.

Her ne kadar bu füze başkent Riyad’a düşmeden imha edilse de, sonrasında iki bakan ve Deniz Kuvvetleri Komutanı görevden alınmış ve Muhammed Bin Salman için birçok kesime yönelik tasfiyelere de bahane olmuştu.

Ali Abdullah Saleh’in geçtiğimiz hafta Suudi yönetimine yönelik verdiği olumlu mesajların sonucunun ne olacağı ise Saleh yanlılarının alacağı tutuma ve Salman’ın Yemen’deki karşıt güçleri arasındaki bu çatışmalardan nasıl bir çıkar sağlamak isteyeceğine bağlı.