Paris, Berlin, Kahire ve Amman’dan İsrail’ e uyarı

Fransa, Almanya, Mısır ve Ürdün dışişleri bakanları, İsrail’i ilhak planı konusunda uyararak, uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti.

Bir videokonferans ardından dört ülkenin dışişleri bakanları ortak bir açıklamada bulundu.

Bakanlar, İsrailliler ve Filistinliler arasında “yapıcı bir işbirliği”nin nasıl başlatılacağını tartıştıklarını bildirdi.

Açıklamada, “1967’de işgal edilen Filistin topraklarının ilhak edilmesinin uluslararası hukukun ihlali olduğunu ve barış sürecinin temellerini tehdit edeceğini düşünüyoruz” denildi.

Bakanlar, “Çatışma halindeki iki taraf arasında bir anlaşma konusu olmayan 1967 sınırlarında herhangi bir değişikliği tanımayacağız. Böyle bir girişimin bölgenin güvenliği ve istikrarı üzerinde ciddi sonuçları olacağını, genel ve adil bir barışa ulaşmayı hedefleyen çabalar önünde büyük bir engel teşkil edeceğini de düşünüyoruz” diye vurguladı. Dört ülkenin dışişleri bakanları ayrıca ilhak projesinin İsrail ile ilişkileri de etkileyebileceği konusunda uyardı.

2 Temmuz günü Rakip Filistinli partiler Hamas ve El Fetih de, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta bir basın toplantısı yoluyla ilhaka karşı birliklerini duyurmuşlardı.

İsrail’in 1 Temmuz’da ilhak projesini açıklaması bekleniyordu, ancak ertelendi. Avrupa Birliği ülkeleri, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve Arap Birliği de ilhak planına karşı çıktı.

ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin hazırladığı plan, Filistin’in önemli bir bölümünün ilhak edilmesini içeriyor. 28 Ocak’ta Trump tarafından açıklanan plan, 1967’den beri işgal altındaki Batı Şeria’da kurulan Yahudi kolonileri ve Ürdün Vadisi’nin ilhak edilmesini öngörüyor. İsrail’in doğu sınırı bu şekilde belirleniyor. Plan, Kudüs’ü de İsrail’in “bölünmez” başkenti olarak tanırken, Doğu Kudüs’ün varoşlarında bir Filistin başkenti kurulmasını öneriyor. Doğu Kudüs de 1967 yılından beri İsrail işgalinde.

Filistin halkının elinde mevcut durumda Gazze Şeridi ile Batı Şeria bulunuyor. Ancak Batı Şeria’daki yasadışı İsrailli yerleşimler o denli yaygın hale getirildi ki, artık Filistin açısından toprak bütünlüğünden bahsetmek zor görünüyor.