Myanmarlılar cuntaya karşı çözümü gerillada buldu

Myanmar’da ordu darbesinin üzerinden iki yıl geçti. Cunta rejiminin ağır baskısı, tutuklama, katletme ve köy yakmaları karşısında Myanmarlılar dağlara çıkıp gerilla mücadelesi başlattı.

Bangladeş, Hindistan, Çin ve Tayland ile komşu olan Güneydoğu Asya ülkesi, yaklaşık 55 milyon nüfusa sahip Myanmar’da halk 1 Şubat 2021 günü askeri darbeyle uyandı. Birçok etnik ve dini grubun yaşadığı Myanmar’da 1962’nin ikinci kez yönetime koyan ordunun ilk işi; devlet başkanı Ang San Su Çi’yi evinden alıp tutuklamak oldu.

Sadece devlet başkanı değil iktidardaki Ulusal Demokrasi Birliği Partisi’nin yöneticilerini de cezaevine koyan ve olağanüstü hal ilan eden cunta rejimine karşı ülke çapındaki ilk büyük kitlesel gösteriler 6 Şubat 2021’de gerçekleşti. Demokrasiye dönüş talep eden Myanmar halkına sert biçimde yanıt veren ordu mensuplarının açtığı ateş sonucu resmi rakamlara göre sadece bir günde 60’dan fazla kişi katledildi.

UKRAYNA SAVAŞIYLA MYANMAR UNUTULDU

Cunta rejiminin estirdiği terör ise Şubat 2021’in ilk haftasından bu yana iki yıldır aralıksız biçimde sürüyor. Darbeyi takip eden günlerde Myanmar’daki devlet terörü bir süre dünya gündeminde kaldı, hatta Birleşmiş Milletler (BM) yeni cunta rejimine yönelik uluslararası baskının artırılması konusunu birkaç kez ele aldı.
Fakat önce dünyayı sarsan Covid-19 salgının ağır etkileri ve ardından patlak veren Ukrayna savaşıyla Myanmar’da yaşananlar uluslararası arenada ve dolayısıyla da dünya basının gündeminden düştü. Uluslararası kuruluşlarla küresel güçlerin sessizliğini fırsat bilen cunta rejimi ise terör ve katliamlarına aralıksız biçimde devam etti.

BM neredeyse darbenin üzerinden geçen kanlı iki yılın ardından nihayet geçtiğimiz Aralık ayında bir deklarasyon yayımlayarak cunta rejimine “şiddete son ver” çağrısı yaptı. ABD ise cuntaya karşı mücadele eden muhalefete destek sözü vermekle yetindi. Darbenin ikinci yıl dönümü nedeniyle açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü ise “Myanmar’da ordu iki yıldır binlerce insan katlediyor, dünya kamuoyu harekete geçmeli” çağrısını bir kez daha yineledi.

EN AZ 3 BİN KİŞİ KATLEDİLDİ, 13 BİN KİŞİ TUTUKLANDI

Benzer çağrılar diğer benzer mesleki organizasyonlardan da geldi. Sınır Tanımayan Gazeteciler Birliği Myanmar’ın Çin, İran ve Kuzey Kore’nin ardından dünyada çapında basın özgürlüğünün en fazla kısıtlı olduğu ilk dört ülke arasında yer aldığına dikkat çekerek, cuntanın cezaevinde tuttuğu gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi. Uluslararası yazarlar örgütü PEN de gösteriler sırasında tutuklanan yazarlar için özgürlük talep etti.

Af Örgütü ve HRW gibi uluslararası kuruluşların verilerine göre cunta rejimi şu ana kadar 3 bin kişiyi katletti, 1,5 milyon insan yerinden edilerek göçe zorlandı ve 13 binden fazla kişi de tutuklandı. Ayrıca en az 38 bin ev ya askerlerce yakıldı veya tahrip edilerek kullanılmaz hale getirildi.
Şüphesiz Myanmar’daki ordu terörünün bilenenlerden çok daha fazla olduğu konusunda birçok uluslararası kuruluş hemfikir. Çünkü her türlü basın-yayın kuruluşunun cuntaya bağlandığı, sansürlenen internete erişim de oldukça sınırlı olduğu ülkenin taşra kesimlerinde yaşananlar genelde kayıt altına geçmiyor.

DİRENİŞ ŞEHİRLERDEN DAĞLARA KAYDI

Ordunun şehir ve yerleşim merkezlerinde terör estirmesi ve şiddetin neredeyse Mynmar’da günlük hayatın parçası haline gelmesi üzerine cunta rejimiyle mücadele eden partiler, sivil toplum kuruluşları, gençler, kadınlar ve hatta gazeteciler, akademisyenler gibi değişik meslek grubundan insanlar ise çözümü; gerilla direnişini başlatmada bulundu.

Ülkenin dağlık ve ormanlık kesimlerinde Myanmar halkının direnişini Mayıs 2021’de kurulan ve kısa adı PDF olan Halk Savunma Güçleri (People's Defence Force) örgütlüyor. Devrilen iktidarın yurt dışına kaçan yöneticilerinin aldığı kararla cunta rejimine karşı gerilla tarzıyla verilen silah mücadele kısa zaman içinde her geçen gün büyüyerek dünya medyasının ilgisini çekiyor.
Ellerindeki kıt imkânlarla ordu mensuplarına yönelik sabotaj ve bombalama eylemleri yaparak cunta rejimini zayıflatmayı hedefleyen PDF gerillalarının amacı gerçekleşecek bir seçimle demokrasiye yeniden geçilmesi.

TUTUKLU BAŞKAN İLK CUNTANIN DA HEDEFİNDEYDİ

19. Yüzyılda Britanya sömürgesi, 2. Dünya Savaşı sırasında ise Japonya’nın işgaline uğrayan ve 1948’de bağımsızlığını elde eden Myanmar’da 75 yıldır iç savaşlar, dini ve etnik çatışmalar eksik olmadı. Cuntanın iktidardan devirerek tutukladığı 77 yaşındaki kadın lider Ang San Su Çi Myanmarlılar tarafından seviliyor.

Ang San Su Çi, 1962’den 2011’e kadar süren ilk cunta rejimi sırasında diktatörlüğe karşı verdiği barışçıl ve şiddetiz mücadelesinden dolayı 1990’da Sakharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü, 1991’de ise Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü. 1990’daki seçimleri kazanmasına rağmen başbakan yapılmasına izin verilmeyen Ang San Su Çi, 15 yıl boyunca ev hapsinde tutuldu ve ancak 2010’da serbest bırakıldı ve 2016’da devlet başkanlığına seçildi.