Macron, bu adımların İsrail ve Filistin arasında iki devletli çözüm yolunda ilerleyebilmek için zorunlu olduğunu vurguladı.
Macron, görüşmenin ardından sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Hamas’ı silahsızlandırmak ve devre dışı bırakmak, güvenilir bir yönetişim tanımlamak ve Filistin Yönetimi’ni reforme etmek esas olmalıdır” dedi.
FİLİSTİN DEVLETİ’Nİ TANIMA OLASILIĞI
Macron’un, Fransa’nın haziran ayında bir Birleşmiş Milletler konferansında Filistin Devleti’ni tanıyabileceğine dair açıklamaları, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Fransa’daki sağ ve aşırı sağ kesimlerin sert tepkisini çekti. Netanyahu, Macron’un bu yöndeki tutumunu “İsrail’in yıkımını amaçlayan bir devlete destek vererek büyük bir hata yapmak” şeklinde nitelendirdi.
Eleştirmenler, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanımasının, Hamas’ın Filistin halkı nezdindeki konumunu güçlendireceğini öne sürüyor.
ATEŞKES VE GAZZE’NİN YENİDEN İNŞASI ÇAĞRISI
Macron ve Abbas, ayrıca Gazze’de acil bir ateşkese, insani yardımın hızla ulaştırılmasına ve Filistin halkının topraklarından zorla çıkarılmasının reddine dikkat çekti. Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın aktardığına göre, iki lider, Filistin Yönetimi'nin Gazze'de güvenlik dahil tüm sorumlulukları üstlenmesi gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, Arap ülkelerinin Gazze’nin hızla yeniden inşasına yönelik planının hayata geçirilmesinin ve Filistinlilerin kendi topraklarında kalmalarının sağlanmasının önemine de değinildi.
Fransa Cumhurbaşkanı, ülkesinin tüm rehinelerin serbest bırakılması, kalıcı bir ateşkes sağlanması ve Gazze’ye insani yardımların kesintisiz ulaşması için tam anlamıyla seferber olduğunu belirtti.
Macron, geçtiğimiz günlerde Fransa’nın Filistin’i tanıması konusundaki tartışmalar hakkında yaptığı açıklamada, "Filistinlilerin bir devlete ve barışa sahip olma hakkını savunduğu kadar, İsraillilerin de barış ve güvenlik içinde yaşama hakkını savunduğunu" ifade etti.