Libya’da kölelik: Sıradan vatandaş hariç herkes biliyordu

Libya'da kölelik mağdurlarının tahliye edilmesi için uluslararası bir anlaşma yapıldı. Sivil toplum örgütleri, devletlerin iki yüzlülüğüne tepki göstererek, sıradan vatandaşlar hariç hepsinin kölelikten haberdar olduğunu belirtti.

Kölelik skandalı Abidjan'da yapılan zirvenin temel gündemi haline geldi. Zirveye 80 dolayında devlet ve hükümet başkan ile 50 bin dolayında delege katıldı.

Zirve sırasında dokuz Avrupa ve Afrika ülkesi ile kurumsal olarak Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve Afrika Birliği arasında yapıldı.

Anlaşmaya katılan ülkeler arasında Fransa, Almanya, İspanya, Nijer, Fas ve Libya da bulunuyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yaptığı açıklamada bu ülke ve kurum yöneticilerinin gelecek günler veya haftalarda insan ticareti mağdurlarının acilen tahliyesi için operasyon yapma kararı aldığını bildirdi.

Macron, insan taciri ağlarının tasfiyesi için güvenlik ve istihbarat planına ilişkin arttırılmış bir işbirliği hayata geçirmeye karar verdiklerini söyledi. Afrika Birliği, kölelik skandalına ilişkin bir soruşturma komisyonu da devreye koyacak.

Libya'daki kölelik 15 Kasım'da CNN tarafından yayınlanan şok edici görüntülerin ardından gündeme girdi.

Afrikalı göçmenlerin pazarlarda belirli paralar karşılığında satıldığını gösteren görüntüler şok etkisi yaratsa da bu gerçeğin uzun zamandır bilindiği belirtiliyor.

Libya 2011 yılında Muammed Kaddafi'nin NATO operasyonu ile kanlı bir şekilde devrilmesinden bu yana kaos içerisinde. Başta Fransa olmak üzere Avrupa bu kaosta büyük sorumluluk taşıyor.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, "ürktüğünü" söyledi Afrika Birliği Başkanı Alpha Condé kızdığını ifade etti. Avrupa Birliği "isyan ettirici" nitelemesinde bulundu. Fransa, BM Güvenlik Konseyi'ni acilen toplantıya çağırdı.

Oysa "Afrika Düşünceler" adlı düşünce kuruluşunun analistlerinden Senegalli Hamidu Anne, bu tepkileri "iki yüzlülük" olarak ifade etti.

Anne, "Sıradan vatandaş dışında herkes, hükümetler, uluslararası örgütler, siyasi liderler biliyordu" dedi.

Uluslararası Af Örgütü'nün batı ve orta Afrika müdürü Alioune Tine, Avrupa'nın göçü durdurmak için kendisini bir kaleye çevirerek bu felakette temel sorumluluk sahibi olduğunu kaydetti.

Ama bundan sadece Avrupa'nın sorumlu olmadığını da belirten Tine, "Afrika ülkeleri gençleri tutmak için, onlara iş vermek için hiçbir şey yapmıyor. Onların bir göçmen politikası yok" dedi.

Senegalli analist Hamidu ise şöyle nokta koyuyor: "Bu daha fazla süremez. İnsanlığa karşı bir suç yaşandığında, öfke duyulmaz harekete geçilir".

Hamidu özellikle Afrikalı yöneticilerin pasifliği ve Magreb ülkelerindeki sistematik ırkçılığa tepki gösterdi.