Hindistan ve Pakistan çatışmasında bilanço ağırlaşıyor

Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilim, çarşamba günü erken saatlerde karşılıklı bombardımanlara dönüşerek son yirmi yılın en ciddi çatışmasına sahne oldu. Can kaybı artarken, suç savaşı endişesi de tırmanıyor.

Hindistan ordusu, Pakistan sınırındaki “terörist altyapılara” yönelik füze saldırıları düzenlerken, Pakistan da buna topçu atışlarıyla karşılık verdi. Çatışmalarda Pakistan tarafında en az 26, Hindistan tarafında ise 8 kişi yaşamını yitirdi.

PAKİSTAN: 5 UÇAK DÜŞÜRDÜK

Pakistan ordu sözcüsü Hindistan hava sahasında aralarında bir üç Fransız Rafales, bir MiG 29 ve bir SU uçağının da bulunduğu beş Hint uçağını ve bir insansız hava aracını düşürdüklerini bildirdi. 

NÜKLEER GÜÇLER ALARMA GEÇTİ

Hindistan hükümeti, “hiçbir Pakistan askeri tesisinin hedef alınmadığını” savunarak, büyük bir çatışmayı önlemek adına “ciddi bir itidal” gösterdiklerini belirtti. Ancak Pakistan Dışişleri Bakanlığı, Hindistan’ın bu “sorumsuz eylemlerinin iki nükleer gücü bir çatışmanın eşiğine getirdiğini” açıkladı.

Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Marco Rubio, gece boyunca Hindistan ve Pakistan dışişleri bakanlarıyla görüşerek taraflara “diyalog ve itidal çağrısı” yaptı. 

Beyaz Saray, bölgedeki durumun daha da tırmanmaması için çağrıda bulundu. Çin ise iki ülkeye “gerilimi daha da karmaşıklaştıracak adımlardan kaçının” mesajı verdi. Birleşmiş Milletler, askeri bir çatışmanın “dünya için kabul edilemez sonuçlar doğurabileceğini” vurguladı.

SU SAVAŞI MI BAŞLIYOR?

Çatışmanın bir başka boyutu ise su kaynakları üzerinden yaşanıyor. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, çatışmalardan hemen önce yaptığı açıklamada, Hindistan topraklarından kaynaklanan nehirlerin Pakistan’a akan sularının “artık Hindistan’ın çıkarları için kullanılacağını” söyledi. Bu açıklama, 1960 tarihli Hindistan-Pakistan Indus Su Antlaşması’na açık bir meydan okuma olarak yorumlandı.

Hindistan, saldırının hemen ardından bu antlaşmadaki katılımını askıya aldığını açıklarken, Pakistan ise Hindistan'ı Çenab Nehri’nin akışını değiştirerek antlaşmayı ihlal etmekle suçladı. Uzmanlar, Modi’nin "suyu kesme" tehdidinin kısa vadede uygulanabilir olmadığını ancak iki ülke arasında yeni bir kriz alanı yarattığını belirtiyor.

DİPLOMATİK TEMASLAR

Tansiyonun yükseldiği bir dönemde, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin Hindistan’ı ziyaret edeceği ve bölgede arabuluculuk yapmaya çalışacağı bildirildi. Arakçi, iki gün önce İslamabad’daydı.

Taraflar arasında uzun süredir devam eden düşmanlıklar, 1947’deki bölünmeden bu yana defalarca çatışmaya dönüşmüştü. Ancak uzmanlar, bu son gelişmenin 1999’daki Kargil Savaşı’ndan bu yana en ciddi askeri tırmanma olduğuna dikkat çekiyor.