Alman siyasetinde kartlar yeniden dağıtılıyor!

Almanya 1949 yılından bu yana ilk kez böylesi bir durum yaşıyor. Koalisyon görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlandığı ülkede siyasi bir kriz yaşanıyor. Liderler ve cumhurbaşkanı arasında erken seçim veya azınlık hükümeti için uzlaşma sağlanmıyor.

24 Eylül'deki seçimlerinden ardından Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDU), Hür Demokratlar Partisi (FDP) ile Yeşiller Partisi ile "Jamaika" adı verilen hükümeti oluşturmak için bir süredir partiler arası görüşmeler yapılıyordu. Ancak FDP Pazar akşamı "sürpriz" şekilde görüşmelerden çekildiğini açıkladı.

Liberaller gerekçe olarak birçok noktada uzlaşma sağlanmamasını gösterdi. Özellikle partiler mülteci, küresel ısınma ve enerji başlıklı konularda anlaşamıyordu. FDP'nin çekilmesiyle CDU ve Yeşiller Partisi'nin hükümeti kurması için yeterli sandalyesi yok.

Sandıktan ikinci parti çıkan Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ise artık Merkel ile aynı hükümet yer almayacağını daha seçim akşamı açıklamıştı. SPD lideri Schulz dün basına yaptığı açıklamada bu kararlarında ısrarlı olduklarını söyledi. Bu Almanya'nın yakın tarihinde ilk kez yaşanan bir durum. Zira ülke hiç bir zaman hükümetsiz kalmamış, bir şekilde koalisyon hükümetleri kurulmuştu.

Şu anda Federal Meclis'in tablosuna bakıldığında geriye aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AFD) ile Sol Parti kalıyor. Ancak Merkel daha ilk günden "asla bu iki parti ile aynı masaya oturmayacağız" diyerek kapıyı bu partilere kapatmıştı. Geriye iki ihtimal kalıyor; erken seçim veya Merkel'in olası liderliğinde bir azınlık hükümeti.

CUMHURBAŞKANI ERKEN SEÇİMDEN YANA DEĞİL

Ancak Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, koalisyon görüşmelerine katılan partilere çağrı yaparak, bir kez daha düşünmelerini istedi. Partiler arası diyalog vurgusu yapan Steinmeier, hali hazırda erken seçim ilan edilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı sandıktan sorumluluk alarak çıkan partilere deyim yerindeyse "elinizi taşın altında koyun" derken, Hıristiyan demokrat politikacı Merkel jet hızıyla yeni seçimlerde yeniden partisinin başbakan adayı olduğun söyledi. Merkel'in bu çıkışının ardından dün Steinmeier ile biraraya gelmesi dikkat çekti.

Merkel'in aksine SPD lideri Martin Schulz ancak partisinin belirlemesiyle yeniden aday olacağını bildirdi. Schulz'a SPD'nin kötü gidişatını değiştirmek için 'kurtacı' gözüyle bakılmış, ancak kendisinden beklenilen performansı sergileyememişti. Yeni bir seçimin ise oyu yüzde 22 civarında olan SPD'ye hiç de iyi gelmeyeceği, seçmenin ülkeyi hükümetsiz bıraktığı için SPD'yi cezalandıracağı belirtiliyor.

ALMANLARIN ÇOĞU ERKEN SEÇİM İSTİYOR

Ancak Almanların çoğu ise şimdiden erken seçimden yana görüş belirtiyorlar. Televizyon kanalı ARD'nin yaptırdığı son bir ankete göre "erken seçimlere gidilsin" oranı yüzde 63 civarında. Yüzde 57'lik bir oran ise CDU, FDP ve Yeşiller Partisi arasında bir koalisyonun kurulmadığı için "üzgünüm" diyor.

Sol Parti de erken seçim isteyenlerin cephesinde yer alıyor. Erken seçimin demokrasinin bir parçası olduğuna dikkat çeken Sol Parti eşbaşkanı Katja Kipping "Yeni bir başlangıcının zamanı geldi" şeklinde konuştu. Sol Parti yöneticileri dün gün boyu yaptıkları açıklamalarda SPD ve Yeşiller Partisi'nin yer aldığı bir koalisyonun kurulmasına "Kapımız açık" dediler.

Hali hazırda "kırmızı-kırmızı-yeşil" adı verilen böyle bir hükümetin kurulma ihtimali zayıf, hem de Alman yasalarına göre erken seçim hiç de kolay bir iş değil. Önce cumhurbaşkanının başbakanlık koltuğu için birini aday göstermesi gerekiyor. Meclisin yarısı bu ismi onaylamazsa bu kez partiler çoğunluğu alabilecek bir isim de uzlaşıp yeniden oylamaya gidiyor.

Yeni başbakan seçildikten sonra cumhurbaşkanının önünde iki seçenek duruyor; ya bu kişiyi azınlık hükümetin başbakanı olarak atayacak, ya da erken seçim için meclisi feshedecek. Merkel ise azınlık hükümetine şimdiden partisinin kapılarını kapattı. Almanya'nın stabil bir ülke olduğunu söyleyen Merkel "Böyle bir ülke ancak stabil bir hükümetle yöneltilir" dedi.

Tüm tartışmalar ve olasılıklar göz önüne alındığında top artık üç liderde. Ya cumhurbaşkanı Steinmeier erken seçim için ikna olacak, ya Merkel azınlık hükümetine "evet" diyecek, veyahut SPD lideri Schulz "Merkel ile yola devam" diyecek.