İran Avrupalıları ‘etkili’ tedbirler almaya çağırdı

İran Dışişleri Bakanlığı, nükleer anlaşmanın Avrupalı imzacılarını anlaşmayı kurtarmak için “pratik, etkili ve sorumlu” tedbirler almaya çağırdı.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Abbas Musavi, yazılı olarak yaptığı açıklamada nükleer anlaşmanın tarafları arasında “karşılıklı hak ve görevler üzerinde ısrar ediyoruz” dedi.

Sözcü, Avrupalıların, İran’ın fiiliyatta anlaşmadan yarar sağlayacak “pratik niyet ve kapasite örneği” göstermeden, Tahran’dan 8 Mayıs 2019 öncesine koşulsuz dönmesini beklemesinin “realist” olmadığını belirtti.

İranlı yetkilinin bu açıklaması, Fransa, Birleşik Krallık ve Almanya’nın Pazar günü “gerilimlere son verme ve diyaloga geri dönme” çağrısına yanıt olarak gelişti.

Anlaşmanın imzacısı üç ülke, ABD’nin yaptırımlarının baskısı ve İran’ın anlaşmanın merkezi bir çok kararını uygulamamasının yol açacağı riskler konusundaki endişelerini ifade etmişti.

KEMALVENDİ: DÖRT YIL ÖNCEKİ DURUMA GERİ DÖNEBİLİRİZ

İran Atom Enerjisi Kurumu sözcüsü de bu Pazartesi günü bir açıklama yaparak, İran'ın Temmuz 2015'teki nükleer anlaşma öncesi duruma geri dönebileceği uyarısında bulundu. 

Sözcü Behruz Kemalvendi, "Eğer Avrupalılar ve Amerikalılar taahütlerine uygun davranmak istemiyorlarsa, biz de taahhütlerimizi azaltarak, denge oluşturacağız ve dört yıl önceki duruma geri döneceğiz" dedi. 

ABD ile İran arasındaki gerilim son aylarda daha fazla tırmandı. İran ABD’nin 2015’te imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesinden bir yıl sonra 8 Mayıs’ta bazı taahhütlerini askıya alma kararı aldı. Tahran son olarak, nükleer anlaşmada belirlenen uranyum zenginleştirme sınırını aştıklarını bildirdi.

İngiliz hükümetine göre üç İran savaş gemisi bu hafta, bir İngiliz petrol tankerinin Hürmüz Boğazı’ndan geçişini engellemeye çalıştığını savundu. Bu gelişme, İngilizlerin Cebelitarık açıklarında İran’a ait bir petrol tankerine el koyması ardından yaşandı.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Pazar günü yaptığı bir açıklamada Yakın Doğu’da yükselen gerilimin endişe verici olduğunu ve “kaza” yaşanabileceği uyarısında bulunmuştu.