Strasbourg eylemcilerinden Anneler Günü mesajı

Tecride karşı Fransa’nın Strasbourg kentinde 147’inci günündeki süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemcileri, Anneler Günü mesajında direnişlerine sahip çıkma ve özgür yaşamın ‘en güzel hediye’ olacağı vurgulandı.

Strasbourg'daki 14 direnişçi adına Anneler Günü dolayısıyla bir mesaj veren Nurgül Başaran, direnişlerinin mevsimleri geride bıraktığını söyledi.  Başaran, annelerin de katılmasıyla çok daha anlamlı bir sürecin başladığına vurgu yaptı. Başaran, şöyle dedi: “Mevsimlerden geçen bir direniş içerisindeyiz. Bu direniş etrafında birleşmiş, eyleme geçmiş annelerimiz var. Kürdistan’daki zorun, zorbalığın ve faşizmin açığa çıkardığı gerçeklikten kaynaklı, gün itibariyle zindanlarda 7 bin yoldaşımız bir direniş içinde. Ayrıca 30 arkadaşımız da bugün ölüm orucunda.

Temel talep eylemin başında belirtildi. Tecrit kırılıncaya kadar direnişimizin devam edeceğini belirttik. Direnişimiz etrafında halkımızın bir araya gelmesi, bütünleşmesi ve ortaya konan direniş iradesine sahip çıkması, çok değerlidir.”

“DİRENİŞLERİ TARİHE GEÇECEK BİR TUTUM’

Annelerin direnişinin ‘tarihe geçecek bir tutum’ olduğunu ve evlatlarını en iyi annelerin anladığını ifade eden Başaran, şöyle devam etti: “Ama son 34 gündür, Türk faşizmine karşı cezaevleri önünde direnen annelerimiz, Kürt anneleri gerçekliğinde, önemli bir tutum sergiliyorlar. Annelerimizin bu tutumu, zorbalığa ve faşizme karşı, bir bütün insanlık ve toplum tarihine geçecek bir tutumdur. Bu anlamda anneler evlatlarını anlıyor ve yaşıyor. Bunu eylemleriyle, AKP-MHP karşısındaki tutumlarıyla güçlü şekilde ortaya koyuyorlar.”

‘EN GÜZEL HEDİYE: ÖZGÜR YAŞAMI ALANI SUNMAKTIR’

Anneler Günü’nün direnişle ve onlara özgür bir yaşam alanı sunmakla kutlanması dileğini paylaşan Başaran, “Bu ilk direniş değil, son da olmayacaktır. Annelerimiz yüzyıllık ve de özellikle 40 yıllık Kürt direnişinin temel özneleridir. Eğer Anneler Günü’nü kutlamak istiyorsak, bu tecridi kırma iradesini ortaya koyarak, onlara yaşanacak güzel günler hediye etmeliyiz. Onlara faşizmden arınmış, özgürce yaşayabilecekleri bir yaşam alanı oluşturmak zorundayız” diye konuştu.

DİRENEN ANNELERİN GÜNÜ KUTLANDI

Gençler ve kadınların annelere ve direnişlerine sahip çıkması çağrısı da yapan Başaran, mesajını şu sözlerle bitirdi: “Bundan sonraki süreçte ise beyaz tülbentli annelerimizi ciddi bir sahiplenilmesi gerekiyor. Gençliğin, genç kadınların annelerimize ve direnişlerine sahip çıkması gerekiyor. Çünkü bugün direnen annelerimiz, Kürdistan ve özgürlük mücadelemizin, direnişin ve büsbütün olarak kadının tarihidir. Bu tarihin sahiplenilmeli, etrafında en güçlü şekilde durulmalı, annelerimizin bugün ortaya çıkardıkları direniş, en üst bilince çıkarılmalıdır. Süreç bunları yapma sürecidir ve hepimizin sorumluluğudur.

Annelerimize vereceğimiz en büyük hediye, mücadeleyi yükseltmekten geçiyor. Bu anlamda başta eylemimizin öncüsü ve bir anne olan Leyla Güven yoldaşımızın, şehit annelerimizin, kutsalımızın annesi Üveyş anne, zindanlarda ve birçok yerde direnişte olan yoldaşlarımızın annelerinin ve tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyorum. Onların bizim, bizim de onlarla yan yana olması, şefkate dayanan anne -evlat ilişkisinin gereğidir.”