Sol Partili vekillerden Berlin’e ‘Rojava’yı koruyun’ çağrısı

Sol Parti Federal Meclis Milletvekilleri Helin Evrim Sommer, Gökay Akbulut ve Hamburg Eyalet Meclisi Milletvekili Cansu Özdemir Berlin yönetimine “Kuzey ve Doğu Suriye'deki öz yönetim korunmalı ve tanınmalı” çağrısı yaptılar.

ABD’nin Rojava’da oluşturmak istediği “güvenli bölge” planına Almanya’nın Tornado uçaklarıyla katılmasına yönelik başlattığı girişimler bir süredir Alman kamuoyunda tartışılıyordu. Almanya’nın önümüzdeki birkaç ay içinde bu konuda karar vermesi gerekiyor. Çünkü DAİŞ çeteleriyle mücadele kapsamında Ürdün’deki Al-Asraky askeri havalimanında bulunan Alman birliklerinin görev süresi 31 Ekim’de sona erecek.

Bu askerlerin görev süresinin uzatılarak Rojava’ya kaydırılmasına yönelik tezkerenin yaz tatili sonrası Federal Meclis’e gelmesi bekleniyor. Ancak başta Merkel hükümetinin ortakları CDU ve SPD olmak üzere mecliste grubu bulunan partiler farklı düşünüyor. Geçtiğimiz günlerde ise Sol Parti Grubu’nun resmi internet sitesinde tartışmalara ilişkin parlamenter Sevim Dağdelen adına bir açıklama yayınlanmıştı.

“Sol Parti ABD’nin talebiyle Federal Hükümet’in Alman ordusunu Suriye’ye kaydırma planına karşı çıkıyor” denilen açıklamanın Sol Parti’nin genel görüşü olmadığı belirtildi. Konuya ilişkin Sol Parti Federal Meclis Milletvekilleri Helin Evrim Sommer, Gökay Akbulut ve Hamburg Eyalet Meclisi Milletvekili Cansu Özdemir yazılı açıklama yaparak Berlin yönetimine “Kuzey ve Doğu Suriye'deki öz yönetim korunmalı ve tanınmalı” çağrısında bulundular.

SOMMER, AKBULUT VE ÖZDEMİR : BM GARANTÖR OLMALI

Kürt kökenli Alman siyasetçiler olarak, bölge temsilcileriyle talepleri hakkında yoğun görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten vekiller, Türk devletinin birçok defa uluslararası hukuka aykırı şekilde davranarak Rojava’ya yaptığı saldırılar ve Efrîn’deki işgaline dikkat çekerek şu görüşleri dile getirdiler:

“Kürtler, DAİŞ’e karşı kazanılan zaferde belirleyici bir rol oynadı. Suriye halklarıyla birlikte demokratik, barışçıl ve özgürlükçü bir sistem kurdular. Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki özyönetim hem antidemokratik-otoriter Esad rejimine hem de İslamcı terörist milislere karşı demokratik bir alternatif oluşturmaktadır. Kürtlerin bu savaşı vekaleten yürüttüğü ve sadece bir figüran olduğu iddiasını şiddetle reddediyoruz.

Kuzey ve doğu Suriye halkları, başka devletlerin çıkarları için savaşmıyorlar. Suriye'deki farklı etnik ve dinsel grupların yerelde özgür, demokratik ve eşit bir tarzda bir arada bulunması için mücadele ediyorlar. Bu mücadeleye saygı gösterilmeli, mücadele kabul edilmeli ve desteklenmelidir.

Kamuoyunda sıkça, Kuzey ve Doğu Suriye’deki demokratik özyönetimin Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik bir tehdit olduğu veya bir tür işgal rejimi olduğu yönünde görüşler dile getirilmektedir. Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu sosyal sözleşmesi incelendiğinde söz konusu görüşlerin yanlış olduğu anlaşılacaktır. Bu nedenlerle, Suriye'nin kuzey ve doğusundaki özyönetimin korunması ve desteklenmesi ön planda olmalıdır.”

Sol Partili vekiller, bölgedeki öz yönetiminin resmi temsilcileri ile gerçekleştirdikleri görüşmelerde öne çıkan talepleri ise şu şekilde sıraladılar: “İlk adım olarak; Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki özerk yönetim,  Şam tarafından gelecekte demokratik ve ademi-merkeziyetçi Suriye'nin özerk bir bölgesi olarak tanınmalıdır. İkincisi de Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki demokratik özyönetim, kimden gelirse gelsin, olası saldırılarda Birleşmiş Milletler koruma garantisine ihtiyaç duyuyor.”

Sommer, Akbulut ve Özdemir son olarak Merkel’in başbakanlığındaki Federal Hükümet’e  kuzey ve doğu Suriye'deki öz yönetim ile aktif olarak işbirliği yapma çağrısında bulundular. Alman silahlarının Türkiye'ye ihracatını derhal durdurmalı ve acilen Kürt temsilcileriyle ilişkiye geçilmesini isteyen vekiller “Yapılması gereken, sadece olanlar hakkında konuşmak değil, olayların aktörleriyle de iletişime geçmektir” görüşünü dile getirdiler.