Anma, Kürdistan devrim şehitleri adına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Etkinlikte, Kürdistan Devrim Şehitleri Rujîyan Ruken, Memyan Serhat, Xeyrî Andok ve Xelîl (Deniz Çiftçi) anıldı.

Açılış konuşmasını, Saint-Avold Halk Meclisi Eşbaşkanı ve 1995’te Dersim Aliboğaz’ında şehit düşen Xelîl’in (Deniz Çiftçi) yeğeni Önder Çiftçi yaptı. Çiftçi, her şehidin mücadelesinin özgürlük için olduğunu ve Kürt halkının kazanımlarını şehitlere borçlu olduğunu belirtti. “Şehitlerin yoluna sahip çıkmak, mücadeleyi zafere taşımak zorundayız,” dedi. Ayrıca, her şehidin silahını başka bir yoldaşın devraldığını ve mücadelenin büyüdüğünü ifade ederek, tüm yurtsever Kürt halkının “Mücadelede nasıl yer alırız?” sorusunu sorması gerektiğini vurguladı. Çiftçi, Lozan’la dört parçaya ayrılan Kürdistan’ın en büyük serhildanının PKK mücadelesi olduğunu ve bu mücadelenin Ortadoğu’da dengeleri değiştiren bir güce dönüştüğünü söyledi.

11 Temmuz 2024’te Metîna’da şehit düşen Rujîyan Ruken’in (Elif Keskin) kuzeni Sezai Keskin, Rujîyan’ın özgürlük sevdalısı olduğunu ve yüzünün her zaman Kürdistan dağlarına dönük olduğunu anlattı. Keskin, “Rujîyan’ın kadın ve Kürt kimliği, özgürlük arayışını Kürt Özgürlük Hareketi’yle buluşturdu,” diyerek kuzeninin mücadelesiyle gurur duyduğunu ve bu mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.

21 Nisan 2006’da Xinere’de şehit düşen Memyan Serhat (Ersin Serhat) için CİK temsilcilerinden kuzeni Mele Kasım bir konuşma yaptı. Kasım, Ersin’in halkı için mücadele kararı aldığını ve gerilla saflarına katıldığını anlattı. “Kuzenim özgürlüğü esas aldı, şehit düşerken özgürleşti. Onun ve binlerce Kürdistan şehidinin mücadelesini zafere ulaştırmak hepimizin borcudur,” dedi.

8 Ağustos 2017’de Serhed’de şehit düşen Xeyrî Andok’un (Yaşar Tekin) akrabaları, onun mücadeleci kişiliğini ve gerilla saflarına katılım sürecini paylaştı. Xeyrî Andok’un şehadetiyle mücadeleye olan bağlılıklarının daha da büyüdüğü belirtildi.

Anmada söz alan siyasetçi Cuma Tak, şehitlerin Kürdistan halkının atan yüreği olduğunu söyleyerek, “Özgürlük mücadelesinin güç kaynağı şehitlerdir. Ezilen bir halk özgürlük için mücadele eder ve bedel öder. Özgürlüğün bedeli şehadettir,” dedi. Haki Karer ile başlayan şehitler kervanının, Kürt halkını örgütsel, siyasal ve entelektüel bir güç haline getirdiğini vurguladı. Tak, Önder Apo’nun “barış ve demokratik toplum” çağrısına değinerek, halkın artık silahsız mücadele yürütebilecek bir seviyeye geldiğini belirtti. Önder Apo’nun, mücadelenin kriminalize edilmesini engellemek için “terörizm” silahını uluslararası alandan kaldırmayı hedeflediğini ve halkın Newrozlara katılarak bu çağrıyı onayladığını ifade etti.

Tak, Kürt halkının yok oluşun eşiğinden savaşarak dirildiğini, ideoloji, felsefe ve örgütsel düzey yarattığını söyledi. “Şehitlerin mücadelesine sahip çıkmak, sadece onları anmak değil, her alanı mücadele alanına çevirmektir,” diyerek kurumların yeniden örgütlenmesi gerektiğini vurguladı.

Etkinlik, şehitlerin anısına verilen mücadele sözleriyle sona erdi.