NAV-DEM, Cumartesi günü Strasbourg'a çağırdı

NAV-DEM, Cumartesi günü Strasbourg'da düzenlenecek merkezi yürüyüşe kitlesel katılım çağrısında bulundu.

NAV-DEM, Fransa'nın Strasbourg kentinde "Maraş´tan Roboski´ye: Katliamları unutmadık, unutturmayacağız" şiarıyla düzenlenecek yürüyüşe ilişkin bugün açıklama yaptı.

'ALEVİ HALKIMIZ DA ÖZ YÖNETİME KAVUŞACAK'

Yazılı açıklamada şunlar ifade edildi:

"Bundan tam 39 yıl önce devlet eli ile Maraş merkezde yaşayan Kürt Alevi halkımız hedef alındı ve günlerce süren bir katliam yaşandı. Maraş’ta başlayan olaylarda yüzün üzerinde Kürt-Alevi yurttaş hayatını kaybetmiş, binden fazlası yaralanmış, yüzlerce ev ve iş yeri tahrip edilmişti. Katliamlar cezasız kaldıkça Türk devleti eli ile işlenen katliamlar durmuyor. Türkiye, aradan geçen bunca zaman içinde Alevilerin güven ve huzur içinde yaşayabildikleri bir ülke haline gelmedi. Bugün hâlâ daha Alevilerin evlerinin işaretleniyor ve farklı toplumsal kesimlere ve kimliklere karşı ötekileştirme, ayrımcılık ve nefret söylemi örnekleri yaşanıyor. Bunu, AKP iktidarının eşit ve ortak yaşamı sağlam temeller üzerine oturtacak bakış açısından ne kadar uzak olduğunun bir kanıtı olarak, Terolar'da kurulan DAİŞ kampını görüyoruz. Ve bu kampta tek bir Kürt bile yoktur.

Bizler inanıyoruz ki Alevi halkımız da kendi inancı ve kültürüyle öz yönetimine kavuşacaktır.

Nasıl ki AKP hükûmeti Amed, Suruç ve Ankara katliamlarını yaptırarak ikinci 12 Eylül darbesini gerçekleştirmişse, 1978 yılında da derin devlet güçleri Maraş Katliamı ve başka katliamlar yaptırıp ilk önce sıkıyönetimler ilan ettirmiş, sonra da askeri darbe yapmışlardır. Maraş katliamı ve sonrasında gerçekleşenler günümüzdeki siyasi durumu da aydınlatmaktadır.

Maraş’ta katliam sonrası sıkıyönetim ilan edilerek Kürt özgürlük mücadelesi ve Türkiye halklarının demokratik devrim mücadelesi engellenmeye çalışılmıştır.

Maraş Katliamı sadece bir katliam değildir; bir Alevi soykırımıdır. Maraş Katliamı sonrasında çeşitli yol ve yöntemlerle gerçekleştirilen tehcirle Maraş, Sivas, Dersim, Malatya, Erzincan, Adıyaman Çorum’da Alevi Kürt kültürel soykırımı yapılmıştır. Bugün özellikle Maraş, Malatya, Sivas ve Erzincan’da Alevi Kürt bırakılmamıştır. Bu gerçeklik Maraş katliamıyla Şark Islahat Planında hedeflenen ilk önce Fırat’ın batısını Türkleştirme amacının gerçekleştirilmek istendiğini ortaya koymaktadır.

'KATLİAMLARI DA AMAÇLARINI DA BOŞA ÇIKARALIM'

60 yılda ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın 1978’e gelindiğinde Alevi Kürtlerin Türkleştirilemediği görülünce Maraş Katliamı sonrası tehcirle bu amaca ulaşmayı hedeflemişlerdir. Çünkü Kürt Özgürlük Hareketi'nin tarih sahnesine çıkmasıyla birlikte başta Maraş olmak üzere Fırat’ın batısında gelişme göstermesi, kültürel soykırımcı Türk devletini böyle bir katliamı gerçekleştirmeye yöneltmiştir.

Maraş Katliamı hangi amaçla yapılmışsa bu katliamdan hesap sormak için bu amaçları da boşa çıkarmak esas alınmalıdır. Bunun için Maraş’a, Malatya’ya, Erzincan’a, Sivas’a, Adıyaman’a ve Dersim’e dönüş gerçekleştirilmelidir. 12 Eylül halkların örgütlülüğünü dağıtmak istemişse, devrimci demokrasi güçlerini ezmek istemişse, Maraş katliamcılarından hesap sormak için her yerde halkın örgütlülüğünü geliştirmek gerekmektedir.

'TÜM ALEVİLER AYAĞA KALKMALI!'

Alevi Kürtlerin, Alevi Türklerin ve Türkiyeli tüm halkların gerçek kardeşi, dostu, müttefiki Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de, Şırnak'ta, Kerboran’da, Silopi’de, Gewer’de ve diğer alanlarda kahramanca direnen Kürt halkıdır. “Aleviler” başta olmak üzere Türkiye halklarının özgür ve demokratik yaşama kavuşması bu direnişlerin başarısından geçmektedir. Bu nedenle Kürdüyle, Türküyle tüm Aleviler ayağa kalkmalıdır; Kürdistan'daki direnişin yanında yer almalıdır.

Yine aynı şekilde bundan tam altı yıl önce devlet açık açık, hiç saklama gereği dahi duymadan sivil Kürt halkını uçaklarla bombaladı. Savaş uçaklarının kullanıldığı bu katliamda, çoğu çocuk olan 34 sivil Kürt katledildi. Hâlâ bir kişi dahi bu katliam yüzünden ne ceza aldı ne de suçlandı. Tek gayeleri yaşamak için evlerine ekmek götürmek olan bu insanlar devlet eli ile göstere göstere katledildi.

Analar çocuklarının parçalarını elleri ile eteklerinde topladılar. Katliamın saklanması için hükûmet olağanüstü bir karartma yaptı ve yandaş medyada ilk haber neredeyse bir hafta sonra dipnot olarak verildi. Ailesinin birçok ferdini kaybeden Şırnak vekili Ferhat Encü yine bu katliamın davamı olarak görülen bir hamle ile Roboski’de işlenen suçların hesabını sormak istediği için tutuklandı ve hala cezaevinde rehin tutulmaktadır. Roboski katliamı bizlere gösterdi ki AKP faşizmi işlediği suçların cezasızlığına güvenerek insanlığa karşı suçlarına devam etmektedir.

Bir anlamda Türkiye Cumhuriyeti tarihi katliamlar tarihidir. Ve failinin devlet olduğunu bildiğimiz bu katliamların tamamı cezasız kalmıştır. Bu cezasızlık anlayışıyla, Devlet, pervasızca, açık açık insanlarımızı katletmeye devam ediyor. Özellikle her gün bir sivil insanımızın devlet eli ile öldürüldüğünü duyduğumuz bugünlerde, devlet eli ile katliamın resmi bir politika olduğunu görüyoruz. Yoğun ısrarlar ve hukuki cabalarla açılan soruşturmalar ya kapatılıyor ya da zoraki açılan davalar hukuk komedisi halini alarak sürüncemede bırakılıyor, çoğu zaman da 'zaman aşımı' gibi uydurma nedenlerle düşürülüyor."

Açıklamada, Türk devletinden hesap sormak ve bir daha katliamların olmamasını sağlamak için, Kürdistan'ı özgürleştirmek ve Türkiye'yi demokratikleştirmenin şart olduğuna dikkat çekerek, "Bu temelde; Maraş’ta, Çorum'da, Sivas’ta, Roboski’de, Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de, Şırnak'ta, Kerboran’da, Silopi’de, Gewer’de ve coğrafyamızın her bir köşesinde, hayatlarını benzer insanlık suçları sonucu kaybetmiş insanlarımızın acısını içimizde yaşatıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz" dedi.

ÇAĞRI

NAV-DEM, açıklamasının sonunda da şu çağrıyı yaptı:

"Başta tüm Alevileri, Kürtleri, demokrat Türk halkını, dostlarımızı ve bu faşist tekçi rejimden baskı ve zulüm gören tüm halkları AKP faşizmine karşı ayağa kalkmaya, direnişi yükseltmeye ve 16 Aralık 2017 Cumartesi günü Fransa-Strasbourg'ta yapılacak, 'Maraş'tan Roboski'ye: Katliamları unutmadık, unutturmayacağız' merkezi yürüyüşüne katılmaya çağırıyoruz."