Kürtler BM önünde: İşgale karşı her yerde direneceğiz

Kürdistanlılar, Cenevre'deki BM binası önünde işgal saldırılarını protesto etti, gerilla direnişini selamladı. Eylemde, "Kürt kadınları alanlarda direnecektir" mesajı verildi.

İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan Birleşmiş Milletler (BM) binası önünde dün itibarıyla Kürdistanlıların başlattığı oturma eylemi 2. gününde sürdürülüyor. İsviçre Kürt Kadın Hareketi (YJK-S) öncülüğünde BM önünde açılan çadır etrafında sürdürülen oturma eyleminde Kürdistanlılar, Türk devletinin işgal saldırılarını ve kimyasal faz kullanımını protesto ediyor.


Eylemdekiler basın açıklamasından sonra "Beritan Çizgisi" konulu bir forum düzenledi. Forumda Beritan'ın mücadelesini anlatan Newroz Agiri, "Mücadelemize her dönem ihanetçilik dayatılmıştır. Ancak Apocu mücadele her zaman direnip bu ihanetleri boşa çıkarmıştır. Kadının direnişiyle öncülük ettiği  PKK'ye terörist deyip kimyasalları reva göremezsiniz. Bugün direnen Beritanlar'ın yoldaşları, 1992'de Beritan nasıl direndiyse onlar da bugün öyle direnecektir. NATO kendi şımarık çocuğu  Erdoğan'a 'dur' demelidir. YJA-Star gerillaları Kurojahro'da direniyorsa biz de Avrupa'daki Kürt kadınları olarak burada direneceğiz. Kürt kadınları hiçbir şekilde bu savaşa seyirci kalmayacak ve alanlarda direnecektir" dedi.

Agiri şunları da söyledi:

"Şimdi de Barzani Ailesi üzerinden Kürt halkına, özgürlük gerillalarına ihanet dayatılmaktadır. İşgal saldırılarında kimyasal silah kullanılıyor. Bu insanlık suçudur. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere Türk devletinin bu insanlık dışı suçuna ses çıkarmayan herkes bu insanlık suçundan sorumludur."

'İKTİDAR, SAVAŞI KAYBEDERSE İÇERİDE DE BİTECEK'

Eyleme katılan Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB) Sözcüsü Tuncay Yılmaz, şunları belirtti:

"AKP-Türk devleti bu çaplı saldırıdan sonuç alınmazsa içeride biteceğini biliyor. Onun için ne kadar diplomatik ilişkisi varsa kullanıyor. Bununla sonuç almaya çalışıyor. Kürt halkı, Kürt özgürlük mücadelesinin direnişinin kırılması demek, Türkiye demokrasi güçlerinin yenilmesi anlamına geliyor. Kürt özgürlük hareketi topyekûn bir mücadele yürütüyor. Sadece Kürtler için değil bütün bölge halkları için mücadele ediyor. AKP içeride HDP‘ye yönelik kapatma davası açarak ve gözaltılarla sindirmek istiyor. Yine Gezi Davası'ndaki hak savunucularına yüksek cezalar vererek toplumu işlevsiz kılmak istiyorlar. Bizim burada olmamızın temel gerekçesi bu mücadeleyi ortaklaştırmaktır. Halkların ortak direnişini, ortak mücadelesini büyütmek zorundayız. Biz buradayız çünkü dışarıdan bir güç olarak değil bu direnişin bir parçası olarak buradayız. Mücadele eden Kürt özgürlük hareketi bölgenin bütün halkları için mücadele ediyor. Kürt halkı, Kürt özgürlük mücadelesi kazanırsa herkes kazanacaktır. Emekten, barıştan, kardeşlikten yana olanlar kazanacaktır. Kürt mücadelesi kaybederse kazanacak olan rantçılar, çıkarcılar ve demokrasi düşmanları olacaktır."

ANF'ye açıklama yapan Avrupa Göçmen İşçiler Federasyonu (Aveg-Kon) Temsilcisi Ali Orak da yenilgiye doğru evrilmekte olduğunun farkına varan faşist Türk rejiminin saldırı konseptinde sınır tanımadığını söyledi. Orak, Medya Savunma Alanları'na yönelik gerçekleştirilen saldırılar ve son olarak zehirli gaz kullanımının açığa çıkmasına ilişkin Avrupa devletlerine çağrıda bulunarak, "BM ve yetkili kurumlar asli görevlerini üstlenerek bu katliam konseptini durdurmakla yükümlüdür" diye konuştu.