70’i aşkın gazetecinin çağrısıyla bir araya gelen ve iki günlük toplantıda kolektif kurma kararı alan Avrupa’daki Kürdistanlı basın emekçiler ilk açıklamasını 22 Nisan dolayısıyla yaptı. 

Avrupa’daki Kürdistanlı Gazeteciler Kolektifi yaptı yazılı açıklamada “Kürt gazeteciliğinin yıldönümünde, bu günü kutlarken, 127 yıllık Kürt gazetecilik tarihinde doğru ve cesur kalemlerini ve canlarını hakikati yazmaya ve ezilenlerin sesini duyurmaya adayan gazetecilerin yanında gurur ve kararlılıkla duruyoruz” dedi.

Açıklamada, “Mesleki görevlerini yerine getirirken karşılaştıkları ihlaller ve tehditlere rağmen, hapis cezası, öldürülme ve sürgün gibi bedellere maruz kalmalarına rağmen çalışmalarını sürdüren Kürdistan’ın dört parçasındaki gazetecilere teşekkür ediyoruz.” ifadeleri kullanıldı. 

Kolektif, “Gazetecilik yalnızca bir meslek değil, aynı zamanda aydınlanma ve demokratik sistemin oluşturulmasında büyük bir rol oynar; özgürlük, barış, ortak yaşam ve insan onurunun korunması gibi derin bir mesaj taşır.” derken şunları ekledi:

“Bu nedenle, diasporada ve ülkede bulunan Kürdistanlı gazeteciler olarak, baskıcı ve tekçi yönetimler tarafından susturulmamız için uygulanan zorluklara ve ağır koşullara rağmen, Kürt halkının davasını duyurmak ve zalimlerin suçlarını ifşa etmek için mücadele ve çabalarımızdan vazgeçmiyoruz.

Gazetecilerin yazıları, görüşleri ve haberleri nedeniyle karşılaştıkları tüm suçlara ve ihlallere karşı duruyoruz. Bu nedenle onlarca Kürt gazeteci cezaevlerinde tutulmakta ve hayatları tehlike altındadır. Gazetecilere yönelik tehditler; kaçırma, işkence, silahlı saldırı ve idamla sınırlı kalmayıp, insansız hava araçlarının kullanımıyla geniş çaplı saldırıların hedefi haline gelmişlerdir. 

Adaletin sağlanması ve cezasızlığa son verilmesi için tüm örgütsel ve yasal çabaları göstereceğiz. Basın özgürlüğünü koruyan yasaların uygulanması ve gazeteci katillerinin cezalandırılmasını talep ediyoruz. Gazeteciler için güvenli bir ortam ve ifade özgürlüğünü garanti eden uluslararası yasalar, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmaksızın uygulanmalıdır.”