KOMAW: Kürdün dirisi de ölüsü de AKP'yi korkutuyor!

KOMAW, AKP-MHP'nin şehitlerin mezarlıklarına dönük saldırılarına sert tepki göstererek, "İnsanlık dışı saldırılara karşı ayağa kalkmalı, şehitler ve onların kutsal mekanlarına sahip çıkmalıyız" dedi.

Avrupa Şehit ve Kayıp Aileleri Kurumu (KOMAW), AKP-MHP faşizminin mezarlıklara dönük vahşi saldırılarına ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı.

"Soykırımcı sömürgeci Türk devleti iradesini kıramadığı ve teslim alamadığı Özgürlük Hareketi ve Kürt halkının mücadelesinin kazanımları karşısında giderek daha da saldırgan bir hal almaktadır" diye başlayan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

'KÜRDÜN ÖLÜSÜ DE DİRİSİ DE KORKUTUYOR!'

"Bu soykırımcı ve katliamcı devlet bugüne kadar birçok alanda şehitlerimizin mezarlıklarını bombalamış, iş makineleriyle mezarlıklarımızı tahrip etmiştir.

'90'lı yıllarda binlerce insanımız kontralar tarafından 'faili meçhul' cinayetler sonucunda kaybettirilmiş; hâlâ kemiklerine bile ulaşılamamıştır. Anaların çocuklarının kemiklerine ulaşabilmek için yıllarca süren direniş mücadelesi devam etmektedir.

Son olarak AKP-MHP faşist rejimi Garzan'da Kürt halkının manevi değerleri olan şehitlere ve kutsal mekanlarına yönelik DAİŞ'i aratmayan vahşice bir saldırı daha gerçekleştirmiştir. Şehit mezarlarını tahrip ederek 267 şehit naaşı mezarlıklardan çıkarılarak açık bir biçimde kaçırılmıştır. Yine Amed'de şehit mezarları yerle bir edilmiştir.

Bu faşizan zihniyet Kürdün ölüsüne bile tahammül edememektedir. Bu tahammülsüzlüğün temelinde Kürt düşmanlığı ve köksüzleştirme politikaları yatmaktadır. Bu vahşi saldırılarla Kürt halkını hafızasızlaştırarak inkâr ve imha etmek istemektedirler.

Şehit kemiklerinin mezarlıklardan çıkarılması 'Kürt halkının dirisini ve ölüsünü de soykırımdan geçiririm' gözdağının somut ifadesi olmaktadır. Kürdün dirisinden korktukları gibi ölüsünden de korktuklarının açık göstergesi olmaktadır. Bu vahşi politikalar insanlığın da en büyük düşmanı olmaktadır.

Hiçbir ahlak ve insanlık değeri tanımayan Erdoğan diktatörlüğü ve faşist güruhuna karşı kinimiz ve öfkemiz katmerlenerek daha da büyümektedir. Bu vahşice yapılan saldırılar kesinlikle kabul edilemez bir durumdur.

Soykırımcı sömürgeci güçler şehit ve mezarlıklarına dönük saldırılarla kendi mezar kazıcılarını kendileri yaratmakta ve kendi sonlarını hazırlatmaktadırlar.

'SESSİZ KALMAK İNSANLIKTAN ÖDÜN VERMEKTİR'

Dünyada eşi benzeri görülmeyen bu insanlık dışı faşizan uygulamalar karşısında sessiz kalmak insanlığından ödün vermekle eş anlamlıdır. İnsanlıktan ödün vermemek için, soykırımcı faşist sisteme karşı sessimizi yükseltelim! Faşizmin kalelerini yerle bir edelim!

Özgürlük ve demokrasi mücadelesi uğrunda kahramanca direnerek şehadete ulaşan şehitlere karşı olan borcumuzu ödeyebilmek için şehit naaşlarına ve onların mezarlıklarına yapılan insanlık dışı saldırılara karşı ayağa kalkmalı, şehitler ve onların kutsal mekanlarına sahip çıkmalıyız.

Kürt halkının ve ezilen tüm halkların özgürlüğü için kendini feda eden şehitler bizim en kutsal değerlerimiz ve hakikatçi yol göstericilerimizdir. Onların bizlere gösterdiği hakikat yolunda direniş mücadelemiz kesintisiz devam edecek ve hayalleri yaşamsal kılınacaktır.

Bu temelde, başta şehit ve kayıp aileleri olmak üzere, halkımızı, devrimci ve demokratik kesimleri AKP-MHP faşizminden hesap sormaya çağırıyoruz."