ELDH Genel Sekreter Yardımcısı: CPT harekete geçmeli

İmralı’daki tecridin kaldırılması için CPT’ye başvuranlardan ELDH Genel Sekreter Yardımcısı Thomas Schmidt, CPT’nin raporuna sahip çıkması, yeniden ziyarette bulunup bunu raporlaştırması gerektiğini söyledi.

Avrupa Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları için Avukatlar Birliği (ELDH) Genel Sekreter Yardımcısı Thomas Schmidt, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmesinin önündeki engellerin kaldırılmasını istedi.

ELDH Genel Sekreter Yardımcısı Schmidt, ANF’nin sorularını yanıtladı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için CPT'ye başvurdunuz. Başvurunuzun esası, gerekçesi nedir?

The European Association of Lawyers for Democracy and World Human Rights (Avrupa Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları için Avukatlar Birliği -ELDH), European Democratic Lawyers (Avrupa Demokratik Avukatlar- AED-EDL) ve Lawyers for Lawyers (Avukatlar için Avukatlar) ile birlikte CPT’ye bir dilekçe gönderdi. Türkiye'deki Avukatlar Günü'nde CPT'den İmralı Cezaevi'ni ziyaret etmesini ve avukat görüşü yasağını incelemesini istedik.

Bir avukat olarak Abdullah Öcalan'la görüşme talebinde bulundunuz mu?

Abdullah Öcalan benim müvekkilim değildir. Vekaletname olmadan ziyaret etme izni alamazdım. Benim müvekkilim olsa bile Türk makamlarının ziyaret talebime ayrıcalıklı muamele yapacağına inanmak için hiçbir nedenim yok. Abdullah Öcalan’ın avukatlarını cezaevinde kabul etme hakkına ve avukatlarının engelsiz mesleklerini icra etme haklarına saygı gösterilmiyor. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutulanların avukatlarıyla görüşme hakları hukuksuz bir şekilde kısıtlanıyor. 7 Ağustos 2019’dan beri avukat ziyareti başvurularına olumlu yanıt verilmiyor.

İmralı Cezaevi'nde 15 Şubat 1999'dan bu yana özel ve ayrımcı bir tecrit uygulanıyor. Avukat ziyaretinin yasaklanması, Nelson Mandela Kuralları – Mahpuslara Muameleye Dair Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları, CPT'nin tavsiyelerini ve Türkiye'nin İnfaz Yasası’nı (5275 Sayılı Kanun) açıkça ihlaldir. Devletler, tutuklu ve hükümlülerin kimliklerine veya cezalarının niteliğine bakılmaksızın haklarını kullanmalarını güvence altına almakla yükümlüdür. Ayrıca Birleşmiş Milletler Temel İlkeleri'nde belirtildiği üzere avukatların hak ve ayrıcalıklarının ihlalidir. Bu, özellikle temel ilkeler 8 ve 16 ile ilgilidir. Temel İlke 8, “Gözaltına alınan veya hapsedilen herkesin, bir avukat tarafından vakit geçirilmeden ziyaret edilmesi, kesintisiz biçimde iletişim kurabilmesi ve sansüre uğramadan tam bir gizlilik içinde görüşebilmesi için yeterli imkanlar, zaman ve kolaylık sağlanır" diyor. Temel İlke 16, “Devletler/hükümetleri, avukatların tüm mesleki görevlerini gözdağı, engelleme veya uygunsuz müdahale olmaksızın yerine getirebilmelerini sağlamalıdır” diyor.

Avukatların mesleki işlevleriyle bağlantılı olarak sahip oldukları belirli hak ve ayrıcalıklar, yalnızca avukatın hakları ışığında değil, aynı zamanda müvekkillerinin haklarının korunmasında da güvence altına alınmalıdır. Abdullah Öcalan ve tutsak arkadaşları, bu nedenle avukatlarıyla görüşme haklarını uygulamak için tüm yasal olanakları tüketmelidir.

CPT’nin ne ölçüde güvenilir, şeffaf ve objektif bir konuma sahip olduğunu düşünüyorsunuz?

Avrupa İşkenceyi ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezayı Önleme Komitesi (CPT), Avrupa Konseyi'nin uzmanlaşmış bağımsız bir izleme organıdır. Avukatlar, hekimler ve hapishane veya polis konularındaki uzmanlar gibi bağımsız, tarafsız uzmanlardan oluşur. CPT, Avrupa Konseyi'nin 47 üye devletinin her birini en az dört yılda bir periyodik olarak ziyaret eder. CPT, özellikle ciddi bir durumu izlemeyi gerekli görürse habersiz ziyaretler gerçekleştirilir. CPT, kendi yetki alanına giren bazı ihlaller hakkında şeffaflık oluşturarak ve ilgili hükümete yükümlülüklerini hatırlatarak değerli bir görevi yerine getiriyor.

Türk makamları, geçmişte CPT'nin tavsiyelerini uygulamada başarısız oldu. Türk makamları bunu yaparken sadece Abdullah Öcalan'ın ve arkadaşlarının haklarını ihlal etmekle kalmadı. Dolayısıyla Türkiye, İşkencenin ve Gayriinsani ya da Küçültücü Ceza veya Muamelenin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi’nin onaylanmasının getirdiği yükümlülüklere uymamış ve CPT'ye ve tavsiyelerine gereken saygıyı göstermemiştir. CPT, 1999’dan beri İmralı Cezaevi'ne 10 ayrı ziyaret gerçekleştirdi. İmralı Cezaevi'ndeki bu ağır tecrit durumu, CPT'nin 6-17 Mayıs 2019 tarihleri arasında Türkiye'ye yaptığı ziyarete ilişkin 5 Ağustos 2020 tarihli raporunda yer aldı. İmralı Cezaevi'nde CPT'nin raporunda belirtilen öneriler doğrultusunda iyileştirmeler yapılması beklenirken, yeni disiplin cezaları ve yasaklar uygulanıyor.

Bu dilekçeyi imzalayan yasal kuruluşlar olarak CPT'den 5 Ağustos 2020 tarihli raporunun takibini talep ederken, gerekli önlemlerin alınmasını tavsiye etmeye çağırıyoruz. İmralı Cezaevi'nde tutuklulara uygulanan tecrit kapsamında avukat ziyareti yasağının kaldırılması için ivedilikle harekete geçilmesini ve CPT'nin İmralı Cezaevi'ni ziyaret etmesi ve bu ziyarete ilişkin bir rapor hazırlamasını talep ediyoruz.