Yazılı bir açıklama yapan KCDK-E Eş Başkanlık Divanı, “23-27 Nisan günlerinde Strasburg’da merkezi açlık grevi gerçekleştireceğiz. Bu açlık grevine başta KCDK-E’nin tüm ülkelerden eş başkanları, siyasetçiler, belediye başkanlar, aydınlar, sanatçılar ve dost kurumların temsilcileri katılacaklar” dedi.

“16 Şubat 1999 günü İmralı cezaevine getirilen Kürt halk önderi Öcalan, aradan geçen 19 yıllık süre içerisinde asılsız gerekçelerle avukat görüşmeleri gerçekleştirmemekte ve son iki yıldır da ailesi ile görüşememektedir. 19 yıllık tecrit, ağırlaşarak devam ederken, sağlığı ve güvenliği hakkında hiçbir bilgi bulunmaktadır.

Öcalan’a uygulanan bu tecrit, Kürt halkına karşı başlatılan topyekün imha ve soykırım saldırılarının başlangıcıdır. Rêber Apo’ya tecrit Kürdistan halkına tecrit ve işkence olarak uygulanmaktadır. Uluslararası güçler tarafından bir ‘komplo’ sonucu teslim edilen Sayın Öcalan, İmralı tecrit adasında tam bir bilinmezlik içinde esir tutulmaktadır. Kürt halkının özgürlük özlemlerinin temsilcisi olan Başkan Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecrit, tüm Kürt halkına karşı açılmış bir savaştır. Bugün bu savaş Efrin’de gerçekleştirilen işgalle, Güney Kürdistan’a yönelik sürdürülen işgal girişimiyle devam ettirilmektedir.

Sayın Öcalan sadece Kürt halkının değil, tüm halkların önderidir. Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması için verilecek mücadele sadece Kürtlerin görevi olmaktan çıkmıştır. Öcalan’ın özgürlüğünü savunmak, sömürülmüş ötekileştirilmiş tüm halkların görevidir. Tecridin ortadan kalkması, tüm halkların görevi haline gelmiştir. Sayın Öcalan tüm insanlığın kurtuluşunu taçlandıracak fikirleriyle hakların önderi olmuştur ve bu nedenle halkların sahiplenmesiyle tecrit kırılacaktır.

Öcalan yaşamı boyunca verdiği mücadeleyi kendisi için vermedi. Halkların kurtuluşu ve özgürlüklerin hakim olacağı bir dünya için mücadelesini sürdürüyor. Bugün dünyanın birçok yerinde bilim adamı olarak anılmaktadır. Yüzyılımızın insanlığa armağan ettiği bir şanstır. İnsanlık bu imkanı ve şansı özgürlüğü için yol gösterici olarak kullanabilirse kurtuluşunu yakınlaştırmış olur.

Bugün özgürlük cephesinin felsefik bir önderi olmuş sayın Öcalan’ı savunmak, özgürlüğü için mücadele etmek, özgürlüğümüzü savunmakla eşdeğer olmuştur. Öcalan, başta Kürdistan ve Ortadoğu halklarının gericiliğe karşı sürdürdüğü büyük mücadelenin büyük önderidir. Savaş kapitalist moderniteyle, özgürlük temsilcisi sayın Öcalan’ın öncülük ettiği demokratik ulus arasında sürmektedir. İşte bu nedenle ‘tecrit kaybedecek, özgürlük kazanacak’ diyoruz.

‘İKİ YÜZLÜ POLİTİKALARA KARŞI, CPT’Yİ PROTESTO EDİYORUZ’

İşkenceyi ve mahkumların içinde bulundukları koşulları yerinde incelemekle yükümlü olan CPT tam bir ahlaksızlık örneği göstererek Türk devletinin ağırlaştırılmış tecridine ortak olmaktadır. Milyonların iradesi olmuş sayın Öcalan ile ilgili keyfi ve sorumsuz duruşu kuşkularımızı daha da artırmaktadır. Son Türkiye ziyaretinde dahi Öcalan ile ilgili kaygılarımızı bilmekle birlikte kılını kıpırdatmamış olması anlaşılır bir durum olmadığı gibi izahat gerektirmektedir.

Bu tutumu, bu durumu kabul etmiyoruz. CPT’nin bir an evvel üstüne düşen sorumluluğu kurum olarak yetirmesi gerektiğini ısrarla tekrarlıyoruz. Bu vesileyle 23-27 Nisan günlerinde Strasburg’da merkezi açlık grevi gerçekleştireceğiz. Bu açlık grevine başta KCDK-E’nin tüm ülkelerden eş başkanları, siyasetçiler, belediye başkanlar, aydınlar, sanatçılar ve dost kurumların temsilcileri katılacaklar.

Yine 23-27 Nisan tarihleri arasında eş zamanlı tüm dünyada Rêber Apo’nun üzerindeki tecridi kırmak ve özgürlüğü için açlık grevleri yapılacaktır. Yapılacak yerler Strasbourg merkezi ile Düsseldorf, Dortmund, Bremen, Berlin, Hannover, Yunanistan, Marsilya, İsveç, Danimarka, Finlandiya, Norveç, İtalya, Kanada, Avustralya, Viyana, Hollanda, Belçika, Kıbrıs.

KCDK-E olarak duyarlı halkımızı Efrin’i işgal eden Türk sömürgeciliğine ve Güney Kürdistan’ı işgal tehlikesine karşı Başkan Apo’nun etrafında kenetlenerek, ‘Tecride son, Öcalan’a özgürlük’ şiarıyla açlık grevine tüm gücümüzle destek verelim. Yine aynı günde tüm dünyada ve tüm ülkelerde gerçekleşecek açlık grevlerine aktif katılarak, tecride karşı mücadeleyi yükseltelim.”