AKP'nin casusluk faaliyetleri İsveç Parlamentosu'nun gündeminde

Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh, AKP ve Türk devletinin yürüttüğü casusluk faaliyetlerini yazılı bir soru önergesiyle İsveç Parlamentosu'nun gündemine getirdi.

Önergesinde, Türkiye gibi bir devletin demokrasiyi yerleştireceği ve insan haklarına saygı göstereceği hayaline kapılmak için her hangi bir neden olmadığını söyleyen Kakabaveh, Erdoğan'ın darbe girişimini bahane ederek demokratik hak ve özgürlükleri daha fazla ihlal ettiğine, gazeteci, yazar ve halkın seçilmiş temsilcierini cezaevlerine attığına dikkat çekti.

Erdoğan'ın diğer diktatörler gibi sürgünde yaşayan muhalifleri susturma girişiminde bulunduğunu, ifade özgürlüğü haklarını kullandıkları için suçlularmış gibi iadelerini istediğini hatırlatan Kakabaveh, ”Son zamanlarda Türkiye'nin Avrupa ve İsveç'te sığınmacılara yönelik kapsamlı casusluk faaliyetleri sürdürdüğü açığa çıktı. İsveç'te sürgünde yaşayan rejim karşıtıları,Türkiye'de dostları ve ailelerine misilleme yapılacağı kaygısıyla ifade özgürlüklerini kullanamıyor” dedi.

ERDOĞAN'IN CASUSLUK FAALİYETLERİNE KARŞI ÖNLEM ALINMALI

Maddi olarak Türk rejimi tarafından desteklenen imamlarla AKP'nin lobi örgütü UETD'nin casusluk faaliyetleri sürdürdüğüne dair bilgiler olduğunu belirten Kakabaveh, İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström'e  Türk devletinin sığınmacılara yönelik tehditlerine ve Erdoğan rejiminin İsveç ve Avrupa Birliği ülkelerinde yürüttüğü casusluk çalışmalarına karşı hangi önlemleri almayı düşündüğü sorusunu yöneltti.

Konu hakkındaki sorularımızı yanıtlayan Kakabaveh, İsveç Hükümeti'nin ülkede yaşayan göçmen ve sığınmacıların güvenliğinden sorumlu olduğunu, İsveç'te UETD ve imamların yürüttükleri casusluk çalışmalarının engellenmesi ve bunu yapanların yargı karşısına çıkarılması yükümlülüğü olduğunu söyledi.

Erdoğan'ın Türkiye'de medya kuruluşlarını kapatır ve muhalif gazetecileri cezaevlerine atarken yurt dışındaki muhalif sesleri susturmak için casusluk faaliyetleri yürüttüğünü söyleyen Kakabaveh, ”İsveç ve Avrupa Birliği ülkeleri Erdoğan'ın ifade özgürlüğü ihlallerini ihraç etmesine izin vermemeli. Bu nedenle bu konunun parlamentoda ele alınarak tartışılması ve net bir tutum takınılması gerekir” dedi.

SES KAYITLARI YAYINLANMIŞTI

Geçtiğimiz yıl AKP'nin lobi örgütü UETD ile Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak görev yapan imamların İsveç'te kapsamlı bir fişleme faaliyetleri yürüttüğü ve listeler hazırlayarak Türk devletine ilettikleri açığa çıkmıştı.

İsveç Devlet Radyosu'nun Ekot Haber Servisi, UETD'nin rejim karşıtlarını fişlediğini, Gülen yanlılarını tehdit ettiğini ve ispiyonculık yapmaya zorladığını belgeleyen ses kayıtlarını yayınlamıştı.

Ardından da Dagens Nyheter gazetesi, Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak çalışma yürüten 9 camide görev yapan imamların Gülen yanlıları ve rejim karşıtlarını fişleyerek Türk devletine bildirdiklerini açığa çıkarmıştı.

Yayınlanan ses kayıtlarından AKP'nin kendi casusluk aygıtını kurduğu ve UETD'nin elde ettiği bilgileri doğrudan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'a ilettiği anlaşılmıştı.

34 STÖ, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

İsveç'te casusluk faaliyetlerinin yasak olmasına rağmen hükümet ve savcıların girişimde bulunmamasına tepki gösteren sivil toplum örgütleri, casusluk faaliyetleri yürüten UETD ve imamlar hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Aralarında İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi, İsveç Alevi Federasyonu, İsveç Kürt Enstitüsü, Dayanışma Derneği ve Mezopotamya Kültür Merkezi'nin de yer aldığı 34 sivil toplum örgütü, suç duyurusunda UETD ve imamlar hakkında Ceza Yasasının 19. maddesinin 10. bendi uyarınca casusluk suçundan soruşturma açılmasını istemişti.

İki ay sonra, Savcı ve İsveç Güvenlik Polisi (Säpo), UETD ve imamlar hakkında casusluk yapma suçundan soruşturma başlattığını kamuoyuna açıkladı.