Ramazan ayı da bereketi ile gelmedi

AKP'nin iktidarı boyunca savaşa, ranta ve talana bütçe ayırmasından dolayı Türkiye uzun bir süredir ekonomik kriz ile boğuşuyor. Adana halkı da, esnafı da krizden dolayı Ramazan'ın bile bereketinin olmadığını belirtti.

Tarımın merkezi denilen illerden biri olan Adana’da, mevsimi olmasına rağmen yazlık meyve ve sebzelerde hala bir düşüş görülmüyor. Ekonomik kriz günden güne etkisini daha yakıcı bir şekilde hissettirmeye devam ediyor. Ramazan ayı ve yaklaşan bayrama rağmen alışverişte istenen canlılık yaşanmazken, ekonomik kriz nedeniyle girdi maliyetlerindeki artış, ürün fiyatlarına da yansıdı. Üretici enflasyonu ile tüketici enflasyonu arasındaki farkın yükselmesi de ayrıca dikkatlerden kaçmıyor.

Nisan ayında tüketici enflasyonu yüzde 19.50 olurken, üretici enflasyonu yüzde 30.12 oldu. Aradaki fark 10 puanın üstünde. Bu tüketici enflasyonunun önümüzdeki aylarda artacağının göstergesidir. Zamlar Ramazan ayında düşmek yerine artmaya devam ediyor. Süt ve süt ürünleri başta olmak üzere çok sayıda gıda maddesine yüzde 10 ile yüzde 20 arasında yapılan zamlara yurttaşlar tepki gösterdi.

'EKONOMİK KRİZİN BÖYLESİNİ GÖRMEDİK'

Emekli öğretmen olan Yasemin Çakmak, eskiden 100 liraya doldurduğu pazar arabasını şimdi 3’te birini ancak doldurabildiğini söyledi. Ekonomideki dalgalanmalara değinen Çakmak, "Para istikrarı sever. İstikrar yoksa para da yok. Ekonomik krizin böylesini görmedik. Ben 64 yaşındayım, ne krizler gördüm ama böylesi yok. Bu şekilde ülkeyi daha fazla istikrarsızlığa sürüklüyorlar. Ben yine dişimi de sıksam idare ediyorum. Ama inanın emekli meslektaşlarım ders vermeye tekrar başladı. Emekli olmuş yaşlı insanlarız biz. Bize bunları reva görenlere de yazıklar olsun" diye konuştu.

Kozan Çarşısı’nda yıllardır süt ürünleri satan Haydar Kara, 2000’li yılların başında da kriz olduğunu ama alım gücünün bu kadar kötü olmadığını söyledi. Aldıkları malların ellerinde kaldığını, satamadıklarında da çöpe gittiğini ifade eden Kara, "Hükümet sıkıştıkça hırsını fakir halktan alıyor. Zam üstüne zam koyuyor. Düşünmüyor sonrasını, bu zamlara karşı halkın refleksini. Kimisi yakıyor kendini, kimisi içten içe yanıyor. Enflasyonu onlar istedikleri kadar düşük göstersinler. Ben sattığımdan aldığımdan bilirim bu ülkenin ekonomisini. Gerçek ekonomistler biziz" diye belirtti.

'İNSANLARA ANCAK TEMEL İHTİYAÇLARINI ALABİLİYOR'

Çarşıda hediyelik eşya satan Nazım Yalçın (50) yaşam pahalılığından dolayı insanların hediyelere artık önem vermediğini, ancak temel ihtiyaçlarını alabildiklerini söyledi. Durum böyleyken de beterin beteri olan krizin en yakıcı halini yaşadığını belirten Yalçın, "Zor durumdayız. Sabah gidip bir şey alıyorsun bir lira, akşam gidip alıyorsun üç lira oluyor. İnanın kiramızı ödeyemiyoruz, karnımız zor doyuyor. Bu daha nereye kadar böyle devam edecek onu da bilmiyorum. Bitmek bilmeyen, her sene yenilenen seçimler halkın belini büktü" dedi.

Sağlık bölümünden mezun olduğu halde atanamadığı için pazarda gözleme satan Selin Seren ise şöyle konuştu: "Krizin ete, kemiğe bürünmüş haliyim ben aslında. Burada annemle beraber yaptığımız gözlemeleri satıyoruz. Daha doğrusu satmaya çalışıyoruz. Nereden tutsak elimizde kalacak bir sistemin içerisine düşmüş durumdayız. Berbat bir durum, kıt kanaat geçiniyoruz. Fiyatların her gün değişmesinden çok şikayetçiyiz. Gençlere bakarak bu ülkenin geleceğini görebilirsiniz. Gelecek kötü görünüyor."

'SAĞDA, SOLDA KRİZ YOK DEMEKLE, KRİZ YOK OLMUYOR'

İflas ettiği kafesinden sonra toparlanamadığını belirten Yıldırım Erzin ise, "Daha bizden alacak neleri kaldı bu hükümetin bilmiyorum. Vergi üstüne vergi, zam üstüne zam yaptılar. Sonunda esnafa dükkan kapattırdılar. Ekonomiyi böyle batırıyorlar. Eğer devleti yönetenlerin derdi koltuk değil de halk olsaydı bugün bu halde olmazdık. Meydanlarda belediye seçimi için oy isteyen Cumhurbaşkanı mı olur? Böyle giderse sonumuz beterin de beteri" ifadelerini kullandı.

"Ramazan dediğin bereketi ile gelirdi. Ekonomiyi bu hale getirenler Ramazan'da ne hayır bıraktılar, ne bereket" diyerek sitem eden Kamuran Yıldız, "Her yönden dişini sıkmak yine halka kalıyor. Her bir şeyimizden kısıyoruz ama yine de geçinemiyoruz. Hükümetin biran önce önlem alması gerekiyor. Sağda solda kriz yok demekle, kriz yok olmuyor" dedi.