Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Bodrum'da düzenlenen "Barış ve Demokratik Toplum Buluşması"na katıldı. Siyasi parti ve sivil toplum kurumu temsilcilerinin katıldığı etkinlikte konuşan Tuncer Bakırhan, "Eğer demokratikleşme olsaydı, meseleleri önceden çözseydik ekonomik kaynaklar yoksullara ve emekçilere gidecekti. Bu mesele hepimizin sorumluluğunda. Bu çatışmalar devam ettikçe hukuksuzluk devam edecek. Bu tartışmaları toplumsallaştırırsak daha demokratik ve huzurlu bir Türkiye'de yaşarız" diye belirtti.

Sürecin ruhuna uygun olmayan gelişmelerin yaşandığınını söyleyen Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kürt meselesi konuşulurken demokratik muhalefet yürütenleri baskılarsanız sürece zarar verirsiniz. Gözaltılarla ve saldırılarla hukuku rafa kaldırarak, masayı daraltarak süreci toplumsallaştıramazsınız. Sürecin ruhuna uymayan bu yanlışları kınıyoruz. Mağdur olan dinamiklerin yanında olacağız. Biz yıllardır demokrasi mücadelesinde yolumuza devam ettik. İstanbul'da 16 milyonun iradesi aynı zamanda bizim de irademiz. Son dönemlerde yaşanan haksızlık ve hukuksuzluklara dur demek lazım. Herkes için hukuk diyoruz, iktidarın belediyesi yanlış yapmışsa hukuk onlara da uygulansın. Biz direnç ve kararlılıkla adım atarken bu tür adımlar halkın güvenini sarsıyor. Türkiye ne çektiyse demokrasinin olmamasından çekti. Bu anlamada iktidarı antidemokratik adımlardan vazgeçmeye çağırıyoruz. Kürt meselesini demokratik yollarla çözmeye davet ediyoruz. Silahların bırakılmasının tartışıldığı bu süreçte insanların umutlu olması lazım. Son dönemde haksız yere tutuklanan belediye başkanlarının tutuksuz yargılanması lazım.

Buradan Sayın Öcalan'a teşekkür etmek istiyorum. Sayın Öcalan büyük bir sorumlulukla hareket ediyor. Dünyanın hiçbir yerinde tarihi barış gelişmelerinde silahlar ilk başta bırakılmadı. Artık yeni bir sayfa açmak ve halkların kimlikleri ile eşit yaşayacağı demokratik bir Türkiye inşa etmek lazım. Süreci okumada tereddütler var. Bu süreci okumada da sadece Kürtlerin ve DEM Parti'nin görevi değil. İlk günden beri sürece sahip çıkarak, her yerde toplumu bilgilendirmeye çalışan bir partiyiz. Mücadele geleneğinin partisiyiz, yanımızdakine haksızlık ve hukuksuzluk yapılırsa tepki gösteririz. İktidarın artık halkın güvensizliğini ortadan kaldıracak adımlar atması lazım. Sanki tarihi bir meseleyi tartışmıyoruz, çözmüyormuşuz gibi zehirli bir dil kullanılıyor. Yüzyıllık meselenin çözümde uygulanan pratik bu mudur? Bu sürece sahip çıkarsak iktidarı bu antidemokratik adamlarından vazgeçiririz."