IPCC: Geri dönüş yok; Doğal afetlere hazırlanmak gerek

IPCC tarafından yayınlanan son rapora göre, küresel ısınmanın okyanuslarda yaratacağı etkiyi geriye döndürmek bir yana artık sadece olası doğal felaketlere karşı trilyonlarca dolar gerektiren önlemlere odaklanmak gerekiyor.

Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından Birleşmiş Milletler’in (BM) düzenlediği özel iklim zirvesi sonrasında yayınlanan raporda, küresel ısınmanın okyanuslar üzerindeki tehdidine dikkat çekildi. Monaco’da 5 gün süren bir çalışma grubunun toplantısı sonrasında duyurulan raporda, atmosfere salınan sera etkili gazların derhal azaltılmasının dünyanın geleceği açısından ciddi önemde olduğu vurgulandı.

YÜKSELİŞ 2,5 KAT DAHA FAZLA OLACAK

Küresel ısınmanın sonucu olarak hem okyanuslardaki hem de karadaki buzulların erimesinin su seviyesini ciddi bir biçimde yükselteceği uyarısı yapılan raporda, okyanus seviyelerinin 20’nci yüzyıla oranla 2,5 kat daha hızlı yükseldiğine dikkat çekildi. Raporda, 20’nci yüzyılın tamamında okyanus suyu seviyelerinin ortalama 15 santimetre yükseldiği hatırlatıldı.

IPCC uzmanlarının raporuna göre, sera etkili gazların salınımları hızlı bir biçimde azaltılsa bile okyanus seviyesindeki yükseliş devam edecek. Ancak bu yükseliş hiçbir şey yapılmaması halinde çok daha fazla olacak ve ağır sonuçlara yol açacak.

FELAKETLERE HAZIRLIK İÇİN ZAMAN KAZANILABİLİR!

Raporda dikkat çekilen en önemli noktalardan biri ise, küresel ısınmanın kıyı ülkeleri ile okyanuslardaki adalarda yol açacağı büyük tahribatlara hazırlık yapılması. Bunun için zaman kazanılması gerektiğine işaret edilen raporda, okyanus kıyılarındaki şehirlerin etrafına yüksek baraj duvarları inşa edilmesi gibi oldukça zorlu projeler örnek verildi. 2050 yılına kadar okyanus kıyılarındaki hassas bölgelerde bulunan kentlerde yaşayan insanların sayısının 1 milyarı aşacağı tahmin edilirken, önceden alınacak önlemler ile sel baskınları riskinin 100 ila bin kat arasında azaltılacağı hesaplanıyor.

Günümüzde okyanuslardaki adalarda yaşayan milyonlarca kişinin yerlerinden göç etmesi gerekeceği vurgulanan raporda, bu göçlerin önceye alınarak yeni yerleşimlerin hazırlanmasının önemi ifade edildi. Zira günümüzde okyanuslarda yaşanılabilen çok sayıda ada ve adacığın yaşanılamaz hale geleceği öngörülüyor.

Rapora göre, küresel ısınmanın yol açacağı felaketlere hazırlık amacıyla yapılacak çalışmalar için her yıl yüz milyarlarca dolar harcanması gerekecek.

100 YILDA BİR OLAN FELAKETLER HER YIL YAŞANACAK 

Sera etkili gaz salınımlarının hızla azaltılması önerisinin yapıldığı raporda, küresel ısınmanın 19’uncu yüzyıl öncesine oranla 2 derece ile sınırlı kalmasının dahi etkilerinin olacağı kaydedildi. Buna göre, 2 derecelik bir artışla 2050 yılında dünyanın birçok kıyı şehri veya adasında doğal felaketler kaçınılmaz olacak. Raporda kastedilen büyük doğa olaylarının şimdiye kadar 100 yılda bir yaşanan türden olduğu belirtildi.

Dünyanın yüzde 70’inden fazlasını oluşturan okyanuslar, insan kaynaklı küresel ısınmadan doğrudan etkileniyorlar. Salınan sera etkili gazların dörtte biri ve karbondioksit (CO2) salınımının yol açtığı ek sıcaklıkların yüzde 90’ı da okyanuslarda hapsoluyor. Bunun sonucunda su sıcaklıkları artarken, asitlenme ve oksijen kaybı nedeniyle eko sistemler yok oluyor.

ARTIK GERİ DÖNÜŞ YOK; ETKİLERİNİ AZALTMAYA ODAKLANILMALI!

IPCC raporunda, okyanusların 2100 yılına kadar 2 ila 4 kat daha fazla sıcaklık emmesinin ihtimal dahilinde olduğu belirtilirken, bu, en iyimser senaryo olarak kabul ediliyor.

Uzmanlar, dünyanın artık gelinen aşamadaki ısınma düzeyinde geri dönüşün mümkün olmadığını ve yapılması gerekenin sadece sıcaklık artışını durdurmak ile bunun etkilerine karşı hazırlık yapmak olduğunun da altını çiziyorlar.

2015 yılında İklim Anlaşması’nı imzaya açan BM, ülkelerin sera etkili gaz salınımlarına dair ciddi ve bağlayıcı planlar ortaya koymalarını bekliyor. Son olarak New York’ta düzenlenen mini özel zirveden de beklenen kararlılık mesajı çıkmış değil.